NURGÜL YEŞİLÇAY'IN PATLICAN TAKINTISI!..

atv’de Berna Laçin’in programına konuk olan genç oyuncu Nurgül Yeşilçay, mutfakta pek becerikli olmadığını, hatta evde yemekleri eşi Cem Özer’in yaptığını itiraf etti. Yeşilçay, oğulları Nejat’a musakka yaptığı günü de esprili bir dille şöyle anlattı: "Bir ara bir musakka yaptım. Yedirmeye çalıştım ama Nejat yemedi. Niye yemiyorsun, yemessen şöyle olur böyle olur falan diye bir şeyler anlattım. Yine yemedi. Sonra ben bir tattım, yemek pişmemiş. Bir travma oldu çocukta tabi, musakka travması." Yeşilçay’ın bu sözleri üzerine mutfak konusunda daha deneyimli olan Berna Laçin "Çocuğuna yemek yapacağın zaman spagetti, köfte, omlet, makarna tarzı şeyler yap. Musakka nereden geldi aklına?" diye sordu. Nurgül Yeşilçay ise suçu patlıcanın üstüne atarak "Benim canım musakka istedi. Çocuk da sever diye düşündüm. Ama patlıcandan kaynaklanıyor. Hormonlu ya bu patlıcanlar. Yoksa yaparım" dedi.

Bu arada programa telefonla bağlanan oğlunun sesini duyan Nurgül Yeşilçay hayli duygulandı. Yeşilçay, program dekorundan oğluna oyuncak seçmeyi de ihmal etmedi.

HAYATIMDA “KEŞKELER” YOKTUR

Üniversite eğitiminizi tamamlamanızın ardından, belki de dizi furyasının başlamasına vesile olan 'Asmalı Konak' dizisinde Özcan Deniz ile başrolü paylaştınız. 'Bahar' karakteri ve dizi o kadar çok sevildi ki, son bölümü sinema filmi olarak izleyiciye sunuldu. 'Asmalı Konak, oyunculuk hayatınızda bir kilometre taşımıydı?

Asmalı Konak'ın oyunculuğumda önemli bir yeri olduğunu yadsımak yanlış olur ama fazla abartmak da doğru değil bence. Ben olaya şöyle bakıyorum; "Hayalim olan mesleğe iyi başladım, iyi devam etmeme vesile olacak işlere imza attım ve atmaya devam edeceğim." Oyuncu olarak yer aldığım tüm projeler bana bir şeyler kattı. Performansımı beğenmediğim, 'Daha iyisini yapabilirdim' dediğim anlar olmadı mı?

Tabii ki oldu ama dersler çıkarmasını bildim. Hayatımda 'Keşke'lere yer vermem, hep 'Gelecek sefere' derim.

Bir yandan yeni diziler çekiliyor, diğer yandan tutmayan diziler kaldırılıyor. Sizce bu kadar çok dizi olması faydalı mı?

Bence çok yararlı. Hem bu mesleğe gönül vermiş insanlar, eskiye oranla ekonomik bakımdan daha iyi durumdalar hem de Türk Sineması hareketlenmeye başladı. Artık Hollywood filmleri gişede çoğu Türk filmlerinin gerisinde kalıyor. Türk sinemasının çok daha iyi yerlere geleceğine canı gönülden inanıyorum.

POZİTİF DÜŞÜNÜRÜM

Rol aldığınız 'Yaşamın Kıyısında' filmi geçen yıl Cannes’te 'En İyi Senaryo' ödülüne layık görüldü. Bu başarıyı bekliyor muydunuz?

Böyle bir başarı bekliyordum, hatta daha büyük bir başarı da elde edebilirdik. Kendi adıma söyleyeyim 'Olmadı' diye hayata küsmedim tabii ki, çünkü gelecek sefere olacağına inanıyorum...

Oyunculuğa bakış açınızı öğrendik, hayata bakış açınızı özetleyebilir misiniz?

Ne olursa olsun pozitif düşünürüm, kaybedecek bir şeyim olmadığına inanıyorum çünkü. Bunun parelelinde kendime olan güvenimden, saygımdan ve prensiplerimden ödün vermem...

İSTANBUL'UN KEŞMEKEŞİNİ DAHİ ÖZLÜYORUM

Rol aldığınız diziler hep İstanbul dışındaki şehirlerde çekildi. 'Ezo Gelin'in hikayesinin Gaziantep'ten İstanbul'a taşınmasına sevindiniz mi?

Şüphesiz ki çok sevindim. Eşim Cem Özer'e ve oğlum Osman Nejat'a daha fazla zaman ayırabiliyorum. Her ne kadar çocukluğumu İzmir'de, üniversite yıllarımı Eskişehir'de geçirsem de İstanbul bambaşka. İnsan bu şehrin keşmekeşini dahi özlüyor.