KAYNAK : Haber Vitrini
ŞEYDA BURCU İKİZ
İZMİR- Ege-Koop tarafından düzenlenen "Dürüst Türkiye" isimli panelde konuşan Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Nuri Kayış, yeni RTÜK yasasının pek çok yanlış, hatalı ve sakıncalı bölümlerinin olduğunu belirterek, milletvekillerinin medya patronları öyle istediği için yasayı aynen kabul edeceklerini söyledi.
Efes Convention Center'da gerçekleştirilen 11. Eğitim Semineri'nin konusu "Dürüst Türkiye"ydi. Çok sayıda davetlinin konuşmacı olarak katıldığı panele, RTÜK Başkanı Nuri Kayış da yeni RTÜK yasası ve medya hakkındaki görüşlerini açıkladı. Kayış, önümüzdeki çarşamba günü TBMM Genel Kurulu'nda oylanacak olan yeni RTÜK Yasa tasarısı hakkında, pek çok sakıncalı, hatalı ve yanlış tarafları olduğunu belirtti. Tekelleşme tehlikesine dikkat çeken Kayış, şöyle konuştu:
"Ümit ediyorum ki bu yanlış bölümler ayıklanır ve mükemmel bir şekilde çıkar. Bir kişiye pek çok sayıda televizyon sahibi olma imkanı veren maddeler yeniden gözden geçirilmelidir. Bir kişi onlarda televizyon ve gazete sahibi olursa tekelleşme ve kartelleşme doğar. Medya patronlarının devlet ihalelerine girme imkanı da tanınıyor. Eğer bu imkan tanınırsa medya patronları güçlerini kullanarak ihaleleri etkileyecekler. Ayrıca, medya patronlarının borsada işlem yapmaları da serbest bırakılacak. Böylece medya patronları kağıtları diledikleri gibi çıkarıp, düşürerek trilyonlar kazanabilecekler."
"ÖZERKLİK KALKACAK"
RTÜK'ün özerkliğinin de ortadan kalkacağını dile getiren Kayış, "RTÜK başbakanlığa bağlı bir kuruluş haline getiriliyor. Yeni yasada RTÜK üyelerinin, 5 tanesi Meclis tarafından, 4 tanesi ise hükümet tarafından seçilecek. Yani 9 RTÜK üyesinden 7'si hükümet ortakları tarafından seçilecek ki bu da RTÜK'ü çok sıkıntılı bir hale sokacaktır. Ayrıca, internet hakkında özel bir yasa çıkarılmalıdır. Bu alanda zorlayıcı olunursa, internet kullanıcıları yurtdışındaki santralleri kullanacak böylece döviz kayıpları olacaktır" diye konuştu.
Yeni RTÜK yasasının virgülüne bile dokunulmadan kabul edildiğine dikkat çeken Kayış, şöyle devam etti:
"Anayasa Komisyonu'nda uzun yıllardır tanıdığım iktidar partisi milletvekili bana, 'Cumhurbaşkanı haklı bizde biliyoruz ama kanunu aynen kabul geçirmeye mecburuz. Patronlar öyle istiyor' dedi. Bazı medya patronları bu kanunun çıkmasında ısrar ediyorlar. Aksi takdirde hükümetten desteklerini çekeceklerini söylüyorlar. Ben yine de milletvekillerinin sağ duyusuna güveniyorum. Medyada tekelleşme ve kartelleşmeyi öngören kanun tasarısında bir bakanın da imzası var. Oysa söz konusu bakan Yeni Türkiye Dergisi'nde yazdığı makalede tekelleşme ve kartelleşmeyi büyük bir tehlike olarak görürken, yeni yasaya imza atan bakanlardan birisi de kendisi. Geçen yıl tasarı Meclis'te görüşülürken, bir milletvekili bana tasarı ile ilgili görüşlerime katıldığını, 'merak etme arkandayım' dedi. Ancak, o sırada hükümet değişti ve o milletvekili Devlet Bakanı oldu. Bu bakan, RTÜK yasa tasarısı görüşmelerinde hükümeti temsil ederek yasayı aslanlar gibi savundu."
"TELEVİZYONLAR SEVİYESİZ"
1980'lerden sonra medyanın, medya patronlarının devlet ilişkilerinde kullandığı modern bir silaha dönüştüğünü dile getiren Kayış, sözlerine şöyle devam etti:
"Haber ile yorum birbirine karıştı. Medya sahipleri daha çok satmak için promosyona başvurdu. Gazete sayfalarının sesleri tencere tava seslerine karışırken, detarjan kokusu mürekkep kokusunı bastırdı. Televizyonlarda bir yanda bir avuç kara para sahibi ile pavyon şarkıcısı, sözde mankenin bayağı ve isterik davranışları, gayri meşru ilişkileri sergilenirken, diğer yanda siddet görüntüleri ile erotik görüntülere umut bağlandı. Medyanın işlevi hükümete karşı muhalefet yapmaktı. Onların ekonomik sıkıntıdan anladıkları, milyonlarca kişinin işsiz kalması değil, batık banka sahiplerinin işsiz kalması oldu. Onların açlık sorunu yaşayan insanlar değil, rant sahiplerinin sorunları ilgilendiriyor" şeklinde konuştu.
"Biri Bizi Gözetliyor" ve Reha Muhtar'ın yapmış olduğu programlar hakkında konuşan Kayış, "BBG'yi geçen yıl denetledik. Kanala bir gün kapatma cezası verdik. Mahkemeye gidildi. Yürütmeyi durdurma kararı verildiği için kapatamadık. Bu yıl ceza uygulaması yaptık. Davası hala devam ediyor. Ben bu programların topluma zararlı olduğunu, çocukları ve gençleri çok olumsuz etkilediğini düşünüyorum. Yayından kaldırılmalı. Reha Muhtar'a gelince, kamuoyu tarafından çok sevilen bir yayıncı. Yaptığı programlar ilgiyle izleniyor. Sorumluluğu artıyor. Çok daha sorumlu davranması gerekir" dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:41
