Gündem
  • 7.8.2009 00:00

'ÖCALAN'I GETİRDİM, PKK'LI DİYORLAR!..'

İkinci Ergenekon davasında Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'dan sonra Gürbüz Çapan, Sinan Aygün, Adil Serdar Saçan ve emekli albay Hasan Atilla Uğur ifade verdi. İşte o ifadeler...

BAŞIMA BİN TÜRLÜ BELA AÇANLARLA AYNI ÖRGÜTTEYİM. BU NASIL İŞ?

İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı Gürbüz Çapan, ''Beni öldürmeye teşebbüs edenlerle, başıma bin türlü bela getirenlerle aynı örgütteyim. Bu nasıl iş?'' dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada söz alan Çapan, ne kadar zamandan beri tutuklu olduğunu hatırlamadığını belirterek, haksızlığa uğradığını savundu.

Çapan, bilgisayar kullanmayı bilmediğini ifade ederek, şu iddialarda bulundu:

''Evimde yapılan aramada komiser, bana bilgisayarı sordu. Ben de bilgisayar olmadığını söyledim. Herkese CD koydular, bana da silah yakışır diye, silah koydular. Daha önce tehdit edildiğim için silah almak istedim. Örgüt üyeliğinden yargılandığım için alamadım. Bir arkadaşım silah ve mermi getirmişti. Ruhsatı alamayınca silahı aldı, ancak mermileri unuttu. Daha sonra dilekçe yazarak mermilerin kendisine ait olduğunu söyledi. Ancak mermiler tutanağa girdi. Gürbüz Çapan'a yakışır diye yanına bir de silah koydular. Dev-Yol davasında yargılandım. Beni öldürmeye teşebbüs edenlerle, başıma bin türlü bela getirenlerle aynı örgütteyim. Bu nasıl iş?''

ÖCALAN'I TÜRKİYE'YE GETİRDİM, BANA PKK'LI DİYORLAR

Tutuklu sanık emekli Albay Hasan Atilla Uğur da, yıllarca terör örgütleriyle mücadele ettiğini, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ı Türkiye'ye getiren ekipte yer aldığını kaydederek, ''Benim gibi adamı PKK'lı olarak nitelendirmek, benden sonraki arkadaşlarımın azmini kıracaktır. Buna hiç kimsenin hakkı yok'' dedi.

PASAPORTUM CEBİMDE AMA KAÇMA DÜŞÜNCEM OLMADI

Tutuksuz sanık Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün de, birinci oturumda Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in kendisi hakkında istediği tutuklama talebini eleştirdi.

Hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırıldığını ifade eden Aygün, ''10 yıllık Amerika, 4 yıllık İngiltere, 3 yıllık 24 AB ülkesine giriş vizem var. Tahliye edildiğimden bu yana pasaportum cebimde dolaşıyorum, ama hiçbir zaman kaçma düşüncesine sahip olmadım. Tahliyemden sonra tekrar oda başkanlığına seçilerek görevime devam ettim. Tutuklanmam halinde 3 toplantıya katılmazsam başkanlığım ve komisyon üyeliğimin düşme tehlikesi gündeme gelecektir'' diye konuştu.

Sinan Aygün, tahliye olduktan sonra da soruşturma kapsamında telefonlarının dinlendiği öne sürdü.

SİHİRBAZ COPPERFİELD GELSE BENİ BURAYA SOKAMAZDI

Tutuklu sanıklardan eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan da, ''Ergenekon'' davasının operasyonunu başlatan kişinin kendisi olduğunu belirterek, ''Sihirbaz David Copperfield gelse beni buraya sokamazdı. Ama 11 aydır burada tutuyorsunuz tebrik ederim. Hiç ağlamadım, ağlamayacağım da... Tahliye istemiyorum'' diye konuştu.

1985 yılında polis okulunu birincilikle bitirdiğini, aldığı notların, rekorunun hala kırılamadığını belirten Saçan, ancak Atatürk'ün kurduğu polis akademisinde ''Kürt çalıştayı'' düzenlendiğini, bu nedenle de polis akademisi rozetini söktüğünü söyledi.

Bundan sonra sorduklarında hukuk fakültesi mezunu olduğunu söyleyeceğini ifade eden Saçan, hakkında sahte tutanaklar düzenlendiğini ve bunları ispatlayacağını kaydetti.

Saçan, mahkemenin yeni açılan davaya da bir ay sonra gün verdiğini, ancak kendilerinin hala savunmalarının alınamadığını dile getirdi.

Tutuklu sanık durmuş Ali Özoğlu da, ''iddianamede sahtekarlıklar olduğunu'' savunarak, ''Bu savcılar yüzünden 7 ay boyunca tuvalet kapısında 3 öğün yemek yedim'' diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 15:53

İLGİLİ HABERLER