
'Okul sütü'nde önemli uyarı
ANKARA - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, 2012-2013 eğitim öğretim yılının ikinci döneminin sonuna kadar 60 milyon litre süt dağıtılmış olacağını bildirdi.
Okul sütü dağıtımı, Harzemşahlar İlkokulu'nda düzenlenen törenle başladı. Törene Bakan Eker, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, İl Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, öğretmenler, veliler ve öğrenciler katıldı.
Eker, burada yaptığı konuşmada, yeni eğitim-öğretim döneminin hayırlı olması temennisinde bulundu ve öğrencilere başarılar diledi.
AK Parti Hükümetinin çocukların ve toplumun sağlığına verdiği önemin bu proje ile ortaya çıktığını anlatan Eker, bugün itibariyle 18 ilde, Cuma gününden itibaren de 81 ilde süt dağıtımı yapılacağını bildirdi.
Eker, ''Cuma günü itibariyle 6,3 milyon çocuk okul sütünden yararlanacak. Dönem sonuna kadar haftada üç gün okul sütü programı devam edecek'' diye konuştu.
Okul Sütü Programı'nın 80 ülkede uygulandığını belirten Eker, başta ABD ve Çin olmak üzere AB ülkelerinde de benzer faaliyetlerin gerçekleştirildiğini ifade etti.
Bakan Eker, şunları kaydetti:
''Benim çocukluğumda ABD'den gelen süt tozunu kaynatır, bardaklara doldurur, içerdik. Ama bugün çok şükür ki 200 mililitrelik sütler, Türkiye'de üretilmiş, Türk sanayicileri tarafından üretilmiş, sağlıklı özel ambalajlar içerisinde pipetli olarak çocuklarımızın içimine sunuluyor. Dengeli ve sağlıklı beslenmemez için süt çok önemli içecek. Dönem sonuna kadar 60 milyon litre süt dağıtılmış olacak.''
-''Süte olan hassasiyetinden kaynaklandı''-
Bakan Eker, okul sütü programının geçen yıl başlatıldığını hatırlatarak, aynı dönemde bazı çocukların mide ve barsak rahatsızlığı yaşadığını söyledi. Eker, ''Bu tamamen o çocuklarımızın süte olan hassasiyetinden kaynaklandı. Bir tek evladımıza sağlık kuruluşlarımızdan 'sütten zehirlenme' teşhisi konulmadı. Ama maalesef ele alınırken 'sütten zehirlendi' gibi gerçek dışı ifadeler kullanıldı. Onların hiçbirisi zehirlenme değildi. Bu konuda bu sene bilgilendirme de çok iyi yapıldı. Öğretmenlerimiz bunları dağıtırken kutuların bozulmuş olmamasına dikkat edecekler. Süte hassas çocuklarımıza ilişkin bilgi alındı'' ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin okul kantinlerinde sağlıklı gıdaya erişmeleri için yönetmelik yayımladıklarına işaret eden Eker, obezite ile mücadele için de Sağlık Bakanlığı ile çalışma yürüttüklerini söyledi.
''Toplumun sağlıklı olması çocuklarımızın sağlıklı olmasıyla mümkün'' diyen Eker, Okul Sütü Programı'nı devam ettireceklerini belirtti.
-''Sağlıklı olmak da sağlıklı beslenmeden geçer''-
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu da proje için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere hükümet yetkililerine teşekkür ederek, ''Çünkü sağlık fiziken ve ruhen sağlıklı olma halidir. Fiziken sağlıklı olmak da sağlıklı beslenmeden geçer'' dedi.
Sağlıklı beslenmenin en önemli unsurlarından birinin anne sütüyle başlayan süt, süt ürünleri ve sağlıklı besinler olduğuna dikkati çeken Müezzinoğlu, öğrencilere şöyle seslendi:
''Ben 'dersinizi çok çalışın, çok okuyun' demeyeceğim, çünkü onu birazdan Milli Eğitim Bakanımız ve öğretmenlerimiz diyecek. Ama ben size 'sağlıklı beslenin, hareketli olun' diyorum. Çünkü sağlıklı beslenip hareketinizi de dinamik hale getirirseniz sağlıklı bir bünye, sağlıklı bir gelecek demektir. Bu nedenle sevgili gençlerimizin özellikle süt ve süt ürünlerini, et ve et ürünlerini sağlıklı bir şekilde, taze sebze ve meyveyi iyi tüketmelerini, ama bununla birlikte de çok hareketli olmalarını, çok koşmalarını, çok spor yapmalarını temenni ediyorum.''
Gençlerin geleceklerinin çok daha güzel, ömürlerinin bereketli ve bahtlarının açık olması dileğinde de bulunan Müezzinoğlu, ''Bugün inşallah bu kampanyanın gelecek dönemlerde yine öğrencilerimize daha sağlıklı beslenmeleri için cevizin, fındığın, kayısının, üzümün olduğu yeni kampanyaları inşallah başlatabilmeyi de temenni ediyorum'' diye konuştu.
-Milli Eğitim Bakanı Avcı-
Milli Eğitim Bakanı Avcı ise eğitim öğretim yılının 2. yarısının öğretmenler ve öğrenciler için ''hayırlı olması'' temennisinde bulundu.
Havanın soğuk olmasından dolayı öğrencileri bekletmemek için sadece teşekkür konuşması yapacağını ifade eden Avcı, eğitime yönelik tüm projelerde kendilerine yol açan başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere okul sütü dağıtımı projesinde katkısı olanlara teşekkür etti.
Ankara Valisi Yüksel de başlayan 2. yarıyılda öğrencilere başarı diledi. Çocukların yetişmesine, fiziksel gelişimine önem verdiklerini ifade eden Yüksel, okul sütü programı kapsamında Ankara'da 951 okulda 300 binin üzerinde öğrenciye süt dağıtılacağını söyledi.
İl Milli Eğitim Müdürü Aydoğan ise 940 bin öğrencinin ders başı yaptığını belirtti.
Harzemşahlar İlkokulu öğrencileri Ahmet Umut Çaylan ve Gizem Sıla Durusoy'un şiir okuduğu törende, halk oyunları gösterisi sunuldu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunduğu törenin başında bazı minik öğrenciler bakanlara çiçek takdim etti.
Konuşmaların ardından bakanlar Müezzinoğlu, Avcı ve Eker öğrencilere süt dağıttı.
-Okul Sütü Programı-
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı işbirliğiyle yürütülen Okul Sütü Programı ile ana sınıfı dahil olmak üzere ilkokul öğrencilerine süt içme alışkanlığını kazandırmak, yeterli ve dengeli beslenmelerine katkıda bulunarak sağlıklı büyüme ve gelişmelerini sağlamak amaçlanıyor.
Program çerçevesinde bu yıl 30 bin 885 okulda, ana sınıfı dahil olmak üzere toplam 6 milyon 290 bin 977 ilkokul öğrencisine 11 Şubat 2013 tarihinden 14 Haziran 2013'e kadar haftada üç gün 200 mililitre UHT Uzun Ömürlü Süt dağıtılacak.
Özellikle çocukların sağlığı için vazgeçilmez temel besin kaynağı içme sütü tüketimi kişi başına Avrupa ülkelerinde ortalama 90-100 litre civarındayken, Türkiye'de bu rakam kişi başına ortalama 26 litrede kalıyor.
İnsan vücudunun ihtiyacı olan tüm besin maddelerini yeterli ve dengeli olarak içeren süt, protein, karbonhidrat, B vitamini, D vitamini, mineraller ve potasyumun yanı sıra, vücudun gereksinimi olan kalsiyumun en önemli kaynakları arasında yer alıyor. Bir bardak süt, bir çocuğun kalsiyum ihtiyacının yüzde 52'sini, protein ihtiyacının yüzde 30-35'ini, B12 vitamini ihtiyacının yüzde 95-98'ini, B2 vitamini ihtiyacının yüzde 44'ünü, A vitamini ihtiyacının yüzde 9'unu, fosfor ihtiyacının yüzde 50-55'ini ve potasyum ihtiyacının yüzde 25-30'unu karşılıyor.
''Sütün ambalajı açıldıktan sonra fazla bekletilmemeli''
Okul Sütü Programı kapsamında dağıtılan sütlerin, açıldıktan sonra hemen içirilmesi gerektiği bildirildi.
Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Obezite, Diyabet ve Metabolik Hastalıklar Daire Başkanı Dr. Nazan Yardım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, laktoz intoleransının süt şekerini parçalayan laktaz enziminin vücutta olmaması ya da az olması olduğunu belirtti.
Bunun kalıtsal olabildiğini, 2 yaşından sonra enzimin azalması sonucu ortaya çıkabildiğini veya bazı hastalıklarla birlikte görüldüğünü ifade eden Yardım, çocuklar büyüdükçe bu enzimin azaldığını dile getirerek, ''Bebeklikte bu enzimin aktivitesi çok ancak 2 yaşından sonra çocukların anne sütüne ihtiyacı azaldığı için bu enzimin de aktivitesi azalıyor'' dedi.
Enzimin ırklara göre de farklı düzeyde bulunduğuna dikkati çeken Yardım, laktoz intoleransının Avrupa'da yüzde 20'nin üzerinde, Uzakdoğu ve Asya'da ise yüzde 90 oranlarında görüldüğü belirtti.
Yardım, çocukların sağlıklı olması, gelişmesi için beslenmenin çok önemli olduğunu vurgulayarak, ''Süt, birçok mineral, vitamin ve protein açısından sağlıklı bir beslenme aracı. Uzmanlar tarafından zaten çocukların günde 2 bardak süt içmeleri önerilir. Dolayısıyla bizler de çocukların beslenmesine katkı sağlanması için bu süt programında, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak hareket ediyoruz ve bu programın da herkes tarafından desteklenmesini bekliyoruz'' diye konuştu.
Kişi başına süt tüketiminin Türkiye'de 23 ila 26 litre civarında olduğununu anlatan Yardım, bu oranın İngiltere'de 80 litrenin üzerinde, Avustralya'da 100 litrenin üzerinde bulunduğunu aktardı.
Türkiye'de 2010'da yapılan besin tüketim araştırmasının yayınlanmamış ön sonuçlarına göre ise süt ve yoğurdun birlikte tüketimi kişi başına günlük 106 gram civarında olduğunu kaydeden Yardım, çok temel olan bir besininin ülke olarak çok tüketilmediğini ifade etti.
Yardım, çocukların kemik ve beyin gelişimi için proteinlerin temel olduğunu, proteinin sütte yüksek oranlarda bulunduğunu, bu nedenle bu programı çok önemsediklerini söyledi.
Geçen yıl dağıtılan sütlerden zehirlenmenin yaşanmadığına dikkati çeken Nazan Yardım, böyle bir durumda, zaten bunun kamuoyuna açıklanacağını, geçen yılki vakalarda görülen durumun sütün tolere edilememesi olduğunu vurguladı.
Hem Milli Eğitim Bakanlığı hem Sağlık Bakanlığı hem de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın bu konuda çalışma yaptığına dikkati çeken Yardım, yapılan analizler sonucunda herhangi bir soruna rastlanılmadığını söyledi.
Şikayetler üzerine yapılan incelemelerde vakaların laktoz intoleransına işaret ettiğini ifade eden Yardım, ''İntolerans belirtileri genellikle 30 dakika ile 2 saat sonra başlıyor. Bulantı, karın ağrısı, bazen ishal, gaz şikayeti olabilir. Süt içtikten sonra yetişkinlerde derler 'bana süt dokunuyor' diye aslında 'dokunuyor' ifadesi tam bu dediğimiz rahatsızlıkların o kişide ortaya çıkmasıdır'' diye konuştu.
-Süt içmeye devam ettikçe, enzim aktivitesi de artıyor-
Araştırmaların laktoz intoleransı olan kişilerde bile 1 bardak sütün tolere edilebileceğini ortaya koyduğunu belirten Yardım, ''Süt içmeye devam ettiğinizde enzim aktivitesi de artıyor. Enzim, sütü içtiğinizde bağırsaklardan emilimini kolaylaştırır. Dolayısıyla bu şikayetler olmuyor'' şeklinde konuştu.
Süt dağıtımı başlamadan önce öğretmenlerin öncelikle ailelere izin formlarını doldurtmaları gerektiğini ifade eden Yardım, süt kutularının açılmadan mutlaka incelemesi gerektiğini söyledi. Kutuların bozulmamış ve hava almamış olmasına, ambalajlarda bombaj, şişme veya herhangi bir ezikliğin bulunmamasına dikkat edilmesini isteyen Yardım, ''Öğretmenlerin, sütleri mutlaka bir ders boyunca içirmelerini istiyoruz. Ne çok daha hızlı ne çok daha yavaş, bir ders boyunca bitirmelerini istiyoruz. Eğer mümkünse süt yanında bir şey yenilebilir. Yani süt sabah açıldı, çocuk sınıfta bıraktı, sonra gitti geldi, içti olmayacak'' dedi.
Herhangi bir şikayet olduğunda, şikayetlerin önemine göre çocukların sağlık kuruluşları veya aile hekimlerine yönlendirebileceklerini söyledi.
-Öğretmenler de veliler de daha bilinçli-
Dr. Yardım, üç bakanlığın da daha önceki uygulamalardan daha tecrübeli olduğunu belirterek, velilerin rahat olmasını istedi.
Yardım Şöyle devam etti:
''Şu anda sütten zehirlenme riski yok. Çünkü zehirlenme dediğiniz şey patojen bir mikrobun süte bulaşması. Şu anda sütler son derece güvenli, steril, marketlerdeki sütler gibi üretiliyor. Böyle bir ihtimal yok. Marketlerdeki UHT yöntemiyle uzun ömürlü süt ne ise aynı şekilde üretiliyor. Bu daha özel üretim içinde süt tozu yok mesela. Dolayısıyla sütler güvenli. Ama laktoz intoleransı yüzde 20'nin üzerinde görülüyor. Yani 100 kişiden 20'sinde sütün dokunması durumunu zaten bekliyorsunuz. Dolayısıyla böyle bir durum olduğunda ailelerin panik yapmasına gerek yok. Ama çocukların süt içmesine ara verilebilir. 17 milyon öğrencinin 6 milyonuna bu program yapılıyor. 6 milyon çocuktan elbette sütün dediğimiz sıkıntılı durumu olabilir. Bunu zehirlenmeye bağlamak doğru değil. Vatandaşlar çok rahat olsun akıllarına şöyle bir şey gelmesin 'tarihi geçmiş sütler mi' hayır bunlar özel üretim sütlerdir. 'Mutlaka mikrobik bir şey var ama bu basınla paylaşılmıyor, vatandaşlarımıza söylenmiyor, bazı şeyler gizleniyor', hiç böyle bir şey yok, her Bakanlık gerçekten bu konuda son derece açık davranıyor. Vatandaşların sağlığını gerçekten önemsiyoruz. Akıllarına herhangi bir soru işaretinin gelmesine gerek yok. Marketlerden aldıkları süt ne kadar güvenli ise bu sütler de o kadar güvenli.''
Güncellenme Tarihi : 21.3.2016 11:40