OLAN VATANDAŞA OLACAK

Maliye Bakanlığı’nın sağlık harcamalarına ilişkin tebliğinde getirilen kısıtlamalar özel hastane sahiplerinin yanı sıra işçi sendikalarının da tepkisine yol açtı. Yeni düzenlemeyle özel sağlık kuruluşlarında ayakta tedavi gören hastalar için karşılanacak üst limit 49 YTL olarak belirlendi. Muayene sonrası teşhisin konulması için yaptırılan tahliller de faturanın şişirilmemesi için, ayakta tedavi ücreti olan 49 YTL’nin içine yerleştirildi.

Sağlık Bakanlığı, özel ve üniversite hastanelerinin itirazını yanlış bulurken üst düzey bir yetkili, “70 ya da 80 kuruşa tomoğrafi çekilmesi gibi bir olay söz konusu değil. Her hasta başına 80 kuruş eklenecek. Bir çeşit havuz olarak düşünülürse, 100 hasta sonra MR ve tomografi ücreti de çıkmış olacak. Hangi hastanede her gün 100 tane MR çektiren hasta oluyor?” sorusunu yöneltti. Aynı yetkili, olayın sadece MR ve tomografi değil, diğer tedavi hizmetleri için de geçerli olduğunu söylerken, “Aslında uygulama son derece açık. Hem gereksiz hizmet engellenmiş olacak hem de devletin kasasından çıkacak parada tasarrufa gidilecek” dedi.

Maliye Bakanlığı’ndan bir yetkili de hastanelerin en basit rahatsızlıkta bile teşhis için defalarca kan ve idrar tahlili yaptığını hatırlattı, “Burada bir suistimal var. Sağlık Bakanlığı yetkililerine sorduk. Abartılı kan ve idrar tahlilinin alınmasının bir anlamı olmadığını ilettiler. Bu tebliğ ile şişirilmiş faturaların önüne geçilmiş olacak” diye konuştu.

Özel Hastaneler Derneği Başkanı ve Sağlık İşletmeleri Federasyonu Genel Sekreteri Dr. Mehmet Altuğ, hiçbir zaman “hasta kabul etmeyiz” yaklaşımına girmediklerini belirterek, şunları söyledi:

“Öncelikle bakanlarımız ve Başbakanımızla görüşüp durumu izah edeceğiz. Yargıya gitme yolunu seçebiliriz. Bu yollardan bir çözüm bulamazsak, sadece SSK değil, kamu hastalarını özel hastanelere kabul edemeyebiliriz. Bu tehdit değil, sadece hastalarımızın mağduriyetinin önüne geçmek ve hastanelerimizi korumak istiyoruz."

Vatandaştan 5 kuruş bile istenmeyecek

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, kamuya ait hastanelerde, vatandaşlardan ''5 kuruş bile istenmeyeceğini'' söyledi. Akdağ’ın açıklaması şöyle:

''Eskiden hasta muayene edilip altına yapılan tetkikler yazılarak fatura oluşturuluyordu. Şimdi ise bütün tetkikler bu harcamaların içinde kabul edilerek fatura oluşturuluyor. Hastaneler olarak harcamalarımızı vatandaşa yansımayacak şekilde kısmanın yollarını arıyoruz. Alım satımımızı daha uygun bir şekilde yapmaya çalışıyor ve gereksiz harcamalardan kaçınıyoruz. Vatandaştan, Bakanlığın hiçbir hastanesinden yeni uygulama kapsamında 5 kuruş bile istenmeyecektir.”

Kısıtlamaya tepkiler

Mustafa Başoğlu (Sağlık-İş): Bu tebliğ ile sosyal güvenliği olmayan ve parası bulunmayanların sağlık hizmeti almaması öngörülüyor. Sosyal güvencesi olanlara da ek mali külfet getiriliyor. Bütün bunların altında IMFínin baskısının olması da düşündürücü. 

Önder Kahveci (Türk Sağlık-Sen): Devlet 400 Milyon YTL tasarruf yapacak ama olan vatandaşa olacak. Vatandaşın sağlığı hiç kimsenin umurunda değil. 400 milyon YTL, 70 milyonluk bir ülkenin sağlığından daha önemli görülüyor. Böyle bir mantıkla sağlık üzerinde politika yürütüldüğü içinde bugün Türkiye çağı geçmiş, sadece sağlık hizmetlerinin neredeyse hiç verilmediği ülkelerde görülen hastalıklarla mücadele eder hale geldi.

Prof. Dr. Mustafa Şare (Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekimi): Bu fiyatlarla hastalarla karşı karşıya gelmiş oluruz. Verilen rakamlarla bu hizmetlerin verilmesi mümkün de gözükmüyor. Bu konuyla ilgili olarak bir değerlendirme toplantısı yapılıp, ortak bir kararın çıkacağını ümit ediyorum.

A. Necdet TUNAÇ bugün