Gündem
  • 26.6.2009 12:47

ORG. BAŞBUĞ: "BU BELGEYİ KİM HAZIRLADI, BULUN!"

Yargı sürecine sabır ve sükunetle bekleme basiretini de gösterememiştir. Herşeyden önce bunlardan dolayı gerçekten biz TSK olarak üzgünüz. Şuanda elimizde olan hukuki anlamda olan bir kağıt parçasıdır. Yargıtay içtihakına göre belge hukuki hüküm ifade eden bir hakkın doğmasına ve bir olayın ispatına yarayan bir yazıdır.

12 Haziran günü belge olduğu iddia edilenin gazetede yer alması yazılanın ciddi olması ve TSK'nın hedef alındığının görülmesi üzerine hiç zaman kaybedilmeden belge olduğu iddia edilenin gerçekten belge olup olmadığının hukuk ve yargı yoluyla ortaya çıkartılması için Genelkurmay Askeri Savclığı tarafından soruşturmaya başlatılmıştır. Bizim tarafımızdan yapılması gereken tek ve doğru hareket tarzı da budur.

Askeri savcılık kanunlar çerçevesinde incelenmesi gerekn tüm hususları mevcut bilimsel ve teknik imkanları da kullanarak bu karara ulaşmıştır. Askeri Savcılığın verdiği kararı beğenebilirsiniz beğenmeyebilirsiniz ancak bu karara karşı saygısız ve küçümseyici tavırlar içine giremezsiniz. Bu tip davranışlar askeri yargıyı küçültmez bu şekilde davrananları küçültür. Son dönemlerde artan bir şekilde ve örgütlü olarak gerçekleştirdiği değerlendirilen kurgulanmış bazı olaylar TSK'yı yıpratma ve karalama kapmanyasına dönüştürülmektedir.

TSK GEREĞİNİ YAPMIŞTIR

Hukuk açısından bugün gelinen nokta olduğu iddia edilen bir kağıt parçası olduğunu bize göstermektedir. Bu konuda Genelkurmay Başkanlığı ve Genelkurmay Askeri Savcılığı elindeki bütün bilgi ve belgeler üstünde gerekeni yerine getirmiştir.Bugün biz bu kağıt parçasının birileri tarafından TSK'yı yıpratma ve karalama amacıyla yaptığını değerlendirmekteyiz. Bu kağıt parçasının kimler tarafından ne amaçla çıkarıldığının ortaya çıkarılması ise devletin ilgili organlarına düştüğünü söylüyor ve yerine getirilmesini istiyoruz. Bu konunun önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu ve buna benzer olayların devlet, millet ve ordu içinde fitne çıkarma eylemleri olarak görüyoruz.

Daha önce de ifade ettiğim gibi TSK demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine bağlıdır ve saygılıdır. Herhalde bugüne kadar göstermiş olduğunuz tavır ve davranışlarda bu sözlerimziin doğruluğunu teyid etmektedir.

TSK ÜZERİNDEN ELİNİZİ ÇEKİNİZ

Bu tür davranışlarda bulunanları TSK bünyesinde bulundurmaz. Bunu anayasımızın 117 Maddesine göre TSK'nın komutanı olarak ben söylüyorum. Genelkurmay Başkanı'nın söylemiş olduğu teminattır. Çeşitli nedenlerle ve çeşitli şekillerde muhtıra söylemlerinde bulunanların iyi niyette olmadıklarını ve halkın da bu söylemlerden usanmış olduğunu düşünüyoruz. TSK'nın komutanı olarak söylüyorum ki artık TSK üzerinden elinizi çekiniz. TSK üzerinden kendinizi siyasi tanımlama düşüncesinden ve gayretlerinden vazgeçiniz.

Ayrıca bize askeri okullarda şu da öğretildi. Bize dendi ki öğretmenlerimiz ve komutanlarımız tarafından akıllı insan herşeyin farkına varır. Akılsız insan ise her konuda fikrini söyler.

TSK'NIN HAKSIZ YERE YIPRATILMASINI ÜLKENİN BEKA SORUNU OLARAK GÖRÜYORUZ

Bizlerin olayları takip etmediğimiz gereken yer ve zamanda rahatsızlığımızı dile getirmeyeceğimiz doğru değildir. TSK hiçbir gerçeğe dayanmayan hukuk dışı davranışlarla yıpratılması faaliyetlerinin devam etmesine katlanamaz. TSK bütünlüğünün her türlü dış etkilere mağruz bırakılmasına seyirci kalamaz. Unutulmamalıdır ki TSK'nın bütünlüğünün korunmasını ve haksız yere yıpratılmasını aynı zamanda ülkemizin bir beka sorunu olarak görüyoruz. Lütfen bu noktanın iyi anlaşılmasını istiyorum. TSK'nın bütünlüğünün korunması artık haksız yere yıpratılması sadece TSK'nın sorunu değildir biz bunu aynı zamanda ülkemizin bir beka sorunu olarak görüyoruz ve bunun bu şekilde anlaşılmasını istiyoruz. TSK üzerinden oynanan ve oynanacak oyunlar bizim görev sorumluluklarımızı yerine getirmemizi engelleyemez. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi TSK'nın güvenlik boyutunda ilgilenmek zorunda olduğu görüş düşünce ve tekliflerimizin yasal platformlarda ilgili makamlara iletmeye devam edeceğiz.

Benim başlangıç olarak sizlere söylemek istediğim hususlar bunlardır.

SORULAR

Sayın Başbakan'ın dün bir açıklaması oldu. Bu konuda daha yapılması gerekenler olduğunu sizin bu konuyu çok iyi bildiğnizi ve bir çalışmanın yürütüldüğünü söyledi bu çalışma nedir?

ASKERİ SAVCILIĞIN KARARINA SAYGI DUYULMALI

Şimdi bu konuyu biraz önemli bir konu olduğu için geniş makro seviyeden bakarak cevap vermek istiyorum. Birincisi burada tekrar altını çizmek istediğim husus biraz önce de ifade ettim TSK'da demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine aykırı düşünce içinde olan davranışlarda olan personel barınamaz. Bunu TSK'nın komutanı olarak ben açıkça ifade ediyorum. Böyle durumlar olursa TSK Genelkurmay Başkanlığı gerekeni anında yerine getirir bu konu için başka yerlerden işaret almamıza gerek yoktur. Bu konunun çok açık anlaşılmasını istiyorum. Şimdi bugüne kadar yaşanan süreçte neler oldu neler yapıldı bundan sonra neler olabilir sorusu soruluyor özellikle. Bu konuyu doğru anlayabilmemiz için ilk önce askeri mahkemelerin yetki ve sorumluluklarının ne oludğunu anlamamız lazım. Malesef rahmetli Uğur Mumcu'nun dediği gibi dışında olanların farklı yorumlar yapması doğal. Askeri mahkemelerin yetki ve sorumluluarı çok açık. Merak ediyorsanız askeri yargı usul kanunun 9. maddesini okuyun. Orada derki "Askeri kişilerin askeri suçları varsa ortada bunlar askeri mahallerde askerlik hizmetleriyle ilgili ise buna bakacak yargı askeri yargıdır" çok açık. Koğuşturmaya yer olmadığı kararı verdi. İddia edilen suçun Genelkurmay Karargahı'nda işlendiği. Askeri mahkemelerle ilgili olarak çok yanlış değerlendirmeler yapılıylor. Buna malesef üzülerek ifade ediyorum akademik ünvana sahip kişiler dünyada askeri mahkemelerin bile kalmadığını söyleyecek kadar cahilce beyanlarda bulunuyorlar. Askeri mahkemeler bugün geçerli. Hangi ülkelerde askeri mahkemeler var. Avrupa Ülkelerine bakalım. İngiltere, Belçika, İtalya, Lüksemburg, İspanya, Yunanistan, Polonya. Askeri mahkemeler bunlar. Türkiye'de askeri mahkemenin olmasını, yargının iki başlığı olduğunu söylerken şunu da söylemeleri lazım AB'nin şu ülkelerinde de askeri yargı vardır diyorlar. ABD'de de askeri mahkemeler var, İsrail'de de askeri mahkemeler var.

Bunlar çok önyargılı. Askeri mahkemeler tarafsız değildir diyorlar. Bu çok çirkin ve Anayasa'ya haksızlık hukuka haksızlıktır. Biz bu emri yarım saat sonra verdik. Soruşturmaların açılması sadece kıta komutanının nezdinde mahkeme kurulan kıta komutanın emriyle de olmaz. Savcı gereğini görürse emir beklemeden soruşturma açar. Yargı nasıl bağımsız değildir yargısına gidersiniz. Savcının verdiği kararı beğenmeyebilirsiniz ama saygı göstermek durumundasınız. Bu binada yanımızdaki bir salonda Yarbay Mustafa Dönmez'in mahkemesi başladı. Her zaman söylüyoruz yargı kesin karara ulaşmadan herkes suçsuzdur. Yarbay Dönmez ile ilgili iddianameyi kim hazırladı yine bu savcılar hazırladı. İddianamede Yarbay Dönmez'e yönelik suçlamalar oldukça ciddi. Bütün bu gerçekler varken askeri mahkemelere savcılara yöneltilen bu şekildeki düşünce ve suçlamalar gerçek dışıdır.

Soruşturma başladığı andan itibaren bu belgenin bulunduğu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ile işbirliği yaptılar benim yetkimde ben araştırıyorum bizim amacımız burada bu belge doğru mudur değil midir bunu bulmak zorundayız. İstanbul Başsavcılığa dedik ki elinizde ne kadar bilgi belge varsa bize verin. Ne kadar sürdü bu soruşturma 12 gün sürdü. Bir taraftan diyeceksiniz ki bu yetersiz bir taraftan da 12 gün niye sürdürünüz diyeceksiniz. Bu kadar çelişki olur mu? Elbette Genelkurmay Askeri Savcılığı hukuk kuralları çerçevesinde yapması gerekeni en incesine kadar yapmıştır. Kamuoyunun sabırsızlıkla bizden bir haber beklemesine rağmen biz bunu göğüsledik niçin hukuk için. Şimdi Genelkurmay Askeri Savcılığı koğuşturmaya yer olmadığı kararını vermiştir. Koğuşturmaya yer olmadığı kararı kesin değildir. Kesin değildir evet. Önemli olan şu bu belgenin doğru olduğuna ilişkin yeni delil bilgi, emare çıkarsa elbette bu soruşturma tekrar açılabilir. Hukukumuz bu. Bu belgenin doğru olduğuna ilişkin belge ortaya çıkarsa elbette bu soruşturma açılabilir. Ancak burada önemli olan şudur soruşturma şartlarında değişiklik olmadığı sürece bu soruşturma tekrar burada açılır.

OLAYIN SİVİL BOYUTU VARSA YARGI MAKAMI FARKLI OLUR

Bunun aksini düşünmek yanlıştır. Ama soruşturma şartlarında değişik durumlar olursa soruşturmayı sürdürecek yargı organı değişebilir. Ne mi? Olayda bir müştereklik bulunabilir. Bu ne demek sivil ve askerin beraber yapması demektir. Ancak soruşturma şartlarında değişiklik olmadığı sürece ilave belge çıkarsa kovuşturmaya yer olmadığı kararı kesin olmadığı için elbette soruşturma açılabilir. Hukuka açık ve saygılıyız hiçbir şekilde hiçbir olayı örtbas yapmayız. Bizim TSK olarak delil toplama üzerinde yetki ve sorumluluğumuz yoktur. Bu konunun bu şekilde net olarak ifade edildiğini zannediyorum.

Biz bundan sonra ne istiyoruz. Biz İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından istiyoruz. Bu belgenin gerçek olmadığı noktasından hareketle bu kağıt parçası kimler tarafından ne amaçla hazırlandı bunu bulunuz. Bu belgenin doğru olmadığı noktasından hareket ederek kimler tarafından ne maksatla hazırlandığını istiyoruz. Yoksa istanbul Cumhuriyet Başsavcılığından doğru mudur yanlış mıdır gibi bir şey istemiyoruz.

Soruşturmaya konu olan albayın imzalarının çok farklı olduğuna dair haberler ve imza örnekleri basında yer aldı. Siz daha önce albayın öyle bir belge hazırlamadığını da açıkladığınız için size bu yönde bilgi geldi mi? İmzaların farklı olmasının sebebi nedir?

Elbette bu soruşturma Genelkurmay Askeri Savcılğığı tarafından yürütülmüştür ve Askeri Savcılık bağımsızdır. Şimdi şuraya 20 tane hakim albayı getirin ve bana sorun Genelkurmay Başsavcısı kim tanımıyorum. Başka bir görevde benim yanımda çalışmıştır tanırım. Bizim prensip olarak savcılarla direkt olarak ilişkimiz yoktur. Biz bu konuda her türlü iletişimimizi adli müşavirlerimizle yaparız.

Değişik imza konusunda askeri savcılık elbette bunun üzerinde durdu. Askeri savcılık tabii ki bunun üzerinde durdu. Ama gelinen değerlendirme şudur ki bende bu konuyu bildiğim ve takip ettiğim kadarıyla imza değişiklikleri kriminal inceleme sonucunu değiştirmiyor. Bilimsel olarak yapılan bu incelemelerde teknik kriterler kullanılıyor. Siz nasıl imza atarsanız atın imza ıslak ise elinizin mahsülü olduğu anlaşılıyor. Şimdi burada ıslak imzaya dair bir belge yok. Islak imzaya dair bir belge yok. Elbette askeri savcılık bu konu üzerinde durmuştur ancak belgenin aslı ıslak imzaya ait olmadığı için bir sonuca ulaşması mümkün değildir. Askeri savcılık bu şekildeki değerlendirmesini de kararını da açık şekilde yazmıştır.

Başbakan Erdoğan'ın doğruluğu kanıtlanmamış bir kağıttan hareketle TSK'yı hedefe oturtmasından hicap duyuyor musunuz?

Hicap duyma lafı çok ağır bir laf. Niye hicap duyayım öyle bir durum söz konusu değil. Bu konuya ilişkin ben görüş ve düşüncelerimi sayın Başbakan'a ilettim.

Fitne fesat karıştırmak isteyenler var dediniz Türkiye'nin bekasına karşı bir tavırdan bahsettiğniz bu konuda vardığnız bir kanaat söz konusu mu?

GÜÇLÜ TSK'NIN ÖNEMİ ORTADA ONA ZARAR VERİRSENİZ ÜLKENİN BEKAASI DA RİSKE ATILMIŞ OLUR

Türkiye'nin coğrafyası ortada, problemler ortada, TSK'nın gücü ortada. Siz bunlara zarar verirseniz kime zarar veriyorsunuz. Ülkenizin bekasını da tehlikeye sürüklüyorsunuz. Kanunlara ve yasalara saygılıyız bunlara karşı hareket edenlere müsamaha etmeyiz.

TSK'da haklı gerekçelere dayalı olarak arkasında önyargı olmayan elbette tenkitlere açığız biz demiyoruz ki TSK hiçbir şekilde tartışılamaz TSK ile ilgili olarak tenkit görüş yapılamaz demiyoruz. Belki bazıları yararımıza bile olabilir. Bizim karşı olduğumuz ön amaçlı yıkıcı faaliyetler. Elbette bunları geldiğimiz noktada biz bunları fitne fesat olarak görüyoruz. Yaşadığımız olaylar bizi bunları ciddi şekilde düşünmeye itti.

15 Haziran'da yaptığımız açıklama vardı. Belge sahte çıkarsa ne yapacağımızı Türkiye görecek diye. TSK'nın hiçbir şekilde bu yıpratma faaliyetlerine katlanamayacağına vurgu yaptınız Türkiye ne yapacağımızı görecek demiştiniz bu konuda ne gibi bir yöntem ve yol izleyeceksiniz?

Biz hukuk devleti ilkelerine saygılıyız. Bir konuyu askeri savcılığa verdik askeri savcılık konuya ilişkin bir karara gelmeden bir kelime konuşmadık. Bu hukuka olan saygımızdır. Biz hukuk devleti ilkelerine bağlı ve saygılıyız. Hukuk devleti ilkeleri kapsamında hukuk çerçevesinde ne yapılması gerekiyorsa yapılacaktır.

MEDYA ÜZERİNDEN ASİMETRİK PSİKOLOJİK HAREKAT DÜZENLENİYOR

Elbette bu konulara ilişkin görüş ve düşüncelerimizi yasal platformlarda getiririz. Onu da açıkça ifade ettim. Önümüzdeki hafta MGK'da bu konuyu görüşeceğiz. Yaşadığımız süreçle ilgili olarak bazı sorunlar var. Genelkurmay Suç duyurusunda bulundu nedir bunlar bakın söz konusu belge daha doğrusu kağıt nerede bulundu bir yerde bulundu ayın 4'ünde. Ayın 6'sında İstanbul'daki mahkemenin oturumunda bu dosya açıldı. Bir takım evraklar var. Peki 6'sında açıldı 12'sinde bir gazeteye servis edildi. Bunu sormaya sorgulamaya hem hukuk yoluyla hem şekil yoluyla hakkımız yok mu? Belgelere bakıyoruz tuhaf. Bir yığın belgeler var o belgeler hakikaten usulüne göre hazırlanmış konular hemen hemen aynı konular çok önemli konular değil bu belge ise onlarla hiç alakası olmayan farklı bir belge. Olabilir. Bu belgenin Nisan 2009'da hazırlandığını kim tespit etti? Belgenin üzerinde hiçbir tarih yok. Kim tespit etti? Siz soruşturma kapsamında bir takım kriminal raporlar hazırlandı. Birisi jandarma Genel Komutanlığımızın hazırladığı rapor, 17'sinde hazırlandı özel kurye ile gönderildi bunun bazı parçaları bazı basın medyasında yer aldı. Neden ve Niçin? Belgenin tümü değil arzu edilen noktalar nedir bu istenen? Kamuoyu oluşturmak. Medya üzerinden asimetrik bir psikolojik harekat yapılıyor. Şimdi bunlar tabii ki elbette bizi de düşündürüyor. Biz burada düşünce ile kalmadık Askeri savcılık ilgili makama suç duyurusunda başvurdu. Bunlar yanlış. Bırakın bir hukuk süreci mecrasında aksın gitsin. Doğru ne ise çıksın bizim buna hiç itirazımız yok. Siz doğrunun çıkmasını beklemeden devamlı bu hukuk sürecini dinamitlerseniz ne olur bunun süreci. Bazen trajik durumlar yaşıyoruz.

14:50'de verildi 15:00'da televizyon kanallarında yorumlar başladı. Ben birini takip ettim saat 15 ve yorum yapanlar inanın o Genelkurmay Savcılarını görmemişler ve 15'te çıkıyor deniliyor ki olacağı buydu ben zaten başka birşey beklemiyordum. Bu ayıptır alın şu metni inceleyin okuyun. Elbette beğenmediğiniz katılmadığınız yerler olabilir. Siz daha 14:50'de ajanslara giden haberleri 15:00'de hemen başlayanlar inanıyorum ki belgenin başlığını bile bilmiyorlardır. Bu olmaz bu çirkin burada ben tabi özellikle ajanslarımızdan çağrıda bulunmak istiyorum. Bu tür şeyleri parça parça vermeyin. Ajanslar bunu parça parça veriyor Televizyonlardaki arkadaşlar bir satır görüyor yanlış şeyler söylüyor. Yorum yapanlar yanlış yorumlar yapıyor. Ne oluyor insanlar bu televizyonları izliyor.

Yıllardır yıpratma çabaları olduğunuzu söylüyorsunuz bunu bizimle paylaşmanızdan çok memnun oluruz.

Elbette elinizde ciddi bir delil belge olmadan kamuoyu öününde bir kişi veya kurumu suçlamak karalamak doğru değildir. Bizimde bazı bilgi ve duyumlarımız var bunu ilgili makamlarla gerekli zaman ve yerlerde paylaşıyoruz ve paylaşmaya devam edeceğiz.

BU KONUNUN ASLINDA TAMAMEN SİZİN AÇINIZDAN DA KAPANMADIĞI SONUCUNU ÇIKARDIK DOĞRU MUDUR EFENDİM?

Koğuşturmaya yer olmadığı kararı ancak yeni bir şey ulaşırsa elbette soruşturma yeniden açılır.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 16:39

İLGİLİ HABERLER