
'ORUÇ TUTTURMADILAR BEN DE AĞLADIM!..'
Ramazan Sohbetleri'ndeki bugünkü konuğumuz,2005 Türkiye Güzeli Hande Subaşı. Çocukluğunda,arkadaşlarından geri kalmamak için oruç tutmayabaşladığını söyleyen Subaşı, "Ailem, çok ufakolduğum için ancak yarım güne izin veriyordu" diyor. Hande Subaşı, ilk zamanlar ufak tefekkazalar da yaşamış. Çok güzel kokan yemekleridayanamayıp, tatmak gibi...
Ramazan'ın sizin için anlamı nedir, anlatır mısınız?
Bu ay tamamen insanların inançlarıyla bağlantılı aslında. Temelinde yatan nefsine hakim olmak, fakirleri, kötü durumdakileri hatırlamak, yardım etmek olan bu ayda birlik ve beraberlik mesajı veriliyor. Bazı unutulan değerler hiç değilse bu mübarek ayda hatırlanıyor. İç huzura ve maneviyata büyük katkısı oluyor.
Ramazan ayını nasıl geçirirsiniz, çalışmalarınızı sürdürür müsünüz? İşlerinize ara mı verirsiniz? Ya da özel olarak yaptığınız bir şey var mı?
Ben modellik de yaptığım için bu aylarda iş olmadığını söyleyebilirim. Ramazan aylarında defile, katalog çekimi olmaz. Ancak eğer dizi projesindeysem tabi ki çalışma devam ediyor.
Her yıl düzenli olarak oruç tutar mısınız?
Maalesef düzenli olarak oruç tutmam çok zor oluyor. Çalışma şartlarım çok yoğun olduğu zamanlar güçten düşmemek için oruç tutamıyorum. Ancak yine de rahat olduğum zamanlar mutlaka tutarım. Bunun yanında tutamadığım zamanlar yardıma muhtaç insanlara yardımlarda bulunurum. Mesela bir fakir ailenin mutfak ihtiyaçlarına katkıda bulunurum. Bunun yanında ailemle ramazan ayını geçirmeye çalışırım. Ancak artık çocukluğumdaki gibi aile kalabalığı maalesef olamıyor.
Sahura kalkıyor musunuz?
Oruç tutacağım zamanlar mutlaka sahura kalkarım. Yoksa bünyem kaldırmıyor. Tansiyonum çabuk düşebiliyor. Küçükken de sahura kalkmayı çok severdim.
Ramazan için özel bir alışveriş yaptınız mı?
Hayır öyle alışverişe falan çıkmam. Bu alışkanlık büyük aileler için geçerlidir sanırım. Ama yine de bu aya özgü hurma ve pide soframdan hiç eksik olmaz. İnsanlar artık bu konuda da çok rahatlar. Eskisi gibi öyle ramazan sofraları hazırlamak pek olmuyor. Belki büyük ailelerin olduğu şehir hayatından uzak yerlerde olabilir.
Ramazan ile birlikte çarşı pazarda fiyatların yükselmesi konusunda ne düşünüyorsunuz? Ramazan fırsatçıları bulunduğuna inanıyor musunuz?
İki tarafın da haklı olduğu yerin olduğuna inanıyorum. Esnaf da evine ekmek götürmeye çalışıyor. Ancak vatandaşın da alım gücü belli. Normal zamanlarda bile evine zor ekmek götürenler var. Bence fiyatların anormal artmaması lazım. Orta yolun olması, belli yerlerde veya anlarda ucuzluk olması çözüm olabilir.
Ramazan ayının simgelerinden davulcularla aranız nasıl, mahallenizde Ramazan davulcusu var mı? Onlara bahşiş veriyor musunuz?
Küçükken Ankara'da ailemle yaşadığım zamanlar davulcuları duyardım. Hoşuma giderdi o zamanlar. Ancak şimdi İstanbul gibi koca koca apartmanların olduğu büyük bir metropolde yaşıyoruz. Bence burada davulcuların olması çok saçma. Herkes kalkış saatini çok rahat ayarlayabiliyor. Teknoloji gelişti. Bunun yanında onların bir çok dertlinin yanından gürültü yaparak geçmelerini onaylamıyorum. Zaten 11'inci kattan veya daha yüksekte yaşayanların değil davul ezan sesini bile zor duyduklarını biliyorum. Sonra bayramda veya daha önce birisi gelip para istiyor. Maalesef bu adetimiz artık sıradan bir rant olayına dönüşmüş durumda.
Biliyorsunuz bir de iftar saatlerinde top atılır. Siz de buna şahit oldunuz mu?
Hayır olmadım maalesef. Ama büyüklerim anlatırdı. Bir de bir gün bir belgeselde izledim sanırım. Gerçekten çok ilginçmiş. Bazen erken atıldığı zamanlar olurmuş. İnsanlar topa güvenmekte zorlanırmış.
Ben küçükken kalabalık bir ailede yaşamanın ayrıcalığını yaşadım. Ramazan aylarını bir sene boyunca dört gözle beklerdim. Çünkü bizde tam bir şenlik havasında geçerdi. Küçükken beni en çok mutlu eden ramazan aylarıydı. Ananemin böreklerini unutamam. Küçük olmama rağmen sahura kalkmak için can atardım. İftar sofralarının maskotuydum dersem yalan olmaz. Bu mübarek ayda farklı şehirlerde olan akrabalarımız da ziyaretimize gelirlerdi. Evde tam bir curcuna yaşanırdı. Onların çocukları ve ben oyunlar oynar annelerimize yemek yapmalarında, sofrayı kurmakta yardım ederdik. Küçük olduğum için bana oruç tutturmazlardı. Ama ben bunun için ağladığımı hatırlıyorum.