Gündem
  • 27.4.2003 17:38

ÖSS'YE HAZIRLANAN ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 32'Sİ DEPRESYONDA...

UĞUR ALICI ANKARA - Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Yıldırım, üniversiteye hazırlanan öğrencilerin yüzde 32'sinin depresyon içinde olduğunu söyledi. Eğitim-Sen'in Başkent Öğretmenevi'nde 2 gündür devam eden "Hizmet Öncesi ve Hizmetiçi Öğretmen Yetiştirme ve Öğretmen Statüsü ve Sorunları" konuları düzenlenen sempozyumda masaya yatırıldı. Sempozyumun ikinci gününde "Öğretmen Statüsü ve Sorunları" bölümünde konuşan Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Yıldırım, öğretmenin statüsü ve ve sorunlarına değindiği konuşmasında bir tespitini açıkladı. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık alanında araştırmaları bulunan Yıldırım, Türk eğitim sisteminden kaynaklanan nedenler sonucu Türkiye'de üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerin toplamının yüzde 32'sinin depresyon içinde olduğunu ifade etti. Üniversiteye hazırlanan öğrencilerin, üniversiteye girip giremeyeceği konusunda stres ve sıkıntı içinde olduğunu, bir yandan anne ve baba baskısı diğer yandan çevresi ve arkadaşları gibi etkenlerden dolayı zor durumda kaldığını söyleyerek, uygulanan Türk eğitim sisteminin yanlışlıklarına dikkat çekti. Eğitim-öğretimde zamanın iyi kullanılması, teknolojik gelişmelere uyum, adaptasyon ve takibinin eşgüdümlü olarak yapılması konularına değinen Yıldırım, teknolojik gelişmelerin iyi kullanılmaması ve takip edilmemesi sonucu zararlı etkilerinin eğitim alanında ve sosyal alanlarda görülmeye başlandığını bildirdi. Televizyon, internet ve diğer iletişim araçlarının aile bağlarının zayıflaması, ikili ilişkileri zedelemesi gibi zararlarının ortaya çıktığını belirten Yıldırım, eğitim sisteminin öğrenci merkezli olması, her öğrenciyi eşit statüde ele alınıp, ayrım yapılmaması gerektiğini vurguladı. Eğitim seviyesi ve öğrenme derecesi iyi olmayan bir öğrencinin mutlaka işe yarar bir yanının bulunduğuna değinen Yıldırım, "Öğrencinin işe yarar olan bu yönünün ortaya çıkartılmasında öğretmene çok büyük rol düşüyor" dedi. Yıldırım, eğitim ve öğretim alanında Milli Eğitim Bakanlığı'nın sadece öğretim yaptığını, eğitim yapamadığını vurguladı. Öğretmenlere ciddi haksızlıklar yapıldığını kaydeden Yıldırım, öğretmenlerin eğitim uzman desteğinden yoksun olduğunu bildirdi. Öğretmenlerin yanı sıra öğrenci velileri olan anne ve babaların da eğitilmesi gerektiğini kaydeden Yıldırım, günümüzde okullarda yapılan 'veli toplantıları' uygulamalarının yanlışlığına dikkat çekti. Veli toplantılarında velilerin, başarısız çocuklarının başarısızlığının suratlarına vurulduğu ve okulun ihtiyaçları veya öğrencinin ihtiyaçları doğrultusunda okul yönetiminin bağış toplamak için velilerin çağrıldığı toplantılar haline geldiğini söyledi. Bu durumun veliler üzerinde olumsuz etki yaptığını ve velilerin okula karşı ve öğrenciye karşı duyarsızlık oluşturduğuna dikkat çekilirken, Yıldırım, bu toplantıların bundan sonra 'Velilerin Eğitimi' şeklinde değiştirilmesi ve yapılması önerisinde bulundu. Yıldırım, bu sayede velilerin ve okul aile birliklerin eğitim alanına bu bilinçlendirme sonrasında daha aktif olarak katılımın sağlanmış olacağını ve bilinçli bir eğitimin oluşturulmasında katkılarının olacağı yorumunu yaptı. Öğrencinin kişiliğinin geliştirilmesi için yapılması gerekenler olduğunu belirten Yıldırım, olması gereken bu hizmetleri şöyle sıraladı: "Öğrencinin akademik başarısının yükselmesini sağlamak, güçlü bir kişilik geliştirmek, çevreye sağlıklı ve uyum sağlamak, duygusal ve sosyal fiziksel yönden gelişiminin sağlanması, kapasitesi ölçüsünde gelişmesi ve kendini gerçekleştirmesine yardımcı olunması." Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:52

İLGİLİ HABERLER