İZMİR - Önümüzdeki günlerde Meclis'e sevk edilmesi beklenen ''Basın Yasası Taslağı''nın, genel hatları itibariyle, yürürlükteki Basın Yasası'na göre daha çok özgürlükçü hükümler taşıdığı belirtildi.
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. A. Oğuzhan Kavaklı, ''Süreli Yayın ve Çeşitleri''ne ilişkin 4. maddede, Bölgesel Süreli Yayın'ın ''En az 3 komşu ilde veya en az bir coğrafi bölgede yayınlanan süreli yayın'' şeklinde tanımlandıktan sonra, Yerel Süreli Yayın için, ''Tek bir yerleşim biriminde yayımlanan süreli yayın'' tanımı yapıldığını belirterek, ''Bu yerleşim birimi bir beldede bir il de olabilir, yerel süreli basın için sorun yok. Fakat, bölgesel süreli yayın 3 ilden itibaren başladığına göre, 2 ilde yayımlanan süreli yayın yerel mi, bölgesel mi sayılacak?'' dedi.
Taslağın madde düzenlemelerinde, aynı zamanda sadeleştirmeye de gidildiğini, sorumlu müdürün özellikleriyle ilgili 6. maddeye eklenen müdür yardımcısı ile TBMM üyesi sorumlu müdürler için olanak sağlanırken, devlet memuru ve ordu mensuplarının istisna hükmü dışında sorumlu müdür olmalarını engelleyen hükmün de kaldırıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Kavaklı şunları söyledi:
''Daha önceki düzenlemelerde ve şu anda yürürlükte bulunan 5680 Sayılı Basın Kanunu'nda, her türlü yaptırımda yerel basınla yaygın basın eşdeğer tutulurken, taslakta yayım alanına göre ayrıma gidilmesi olumlu bir gelişme. Ancak, yerel basının gelişerek arzu edilen etkinliğe kavuşması en başta nitelikli eleman istihdamına bağlı. Türkiye'de KKTC ile birlikte 28 iletişim fakültesi bulunmasına ve bu fakültelerden ihtiyacın çok üstünde mezunlar verilmesine rağmen, yerel basını güçlendirecek bu elemanlardan istifade yoluna gidilmemesi, hem kaynak israfı hem de yerel basında kaliteden ödün verme anlamına gelmektedir. Halbuki, taslağın 6/c maddesindeki sorumlu müdürün öğrenim koşulunda, 'orta öğretim veya dengi bir eğitim kurumundan mezun olmak' ifadesi, 'iletişim alanında bir yüksek öğretim kurumundan mezun olmak' şeklinde değiştirilebilir. Halen bu görevi yürütenlerin haklarının korunması için de taslağa bir geçici madde eklenebilir.''
Basın özgürlüğünün, gazetecinin özgürlüğü, iş güvencesi ve editoryal bağımsızlıkla anlam kazanacağını belirten Kavaklı, taslakta ''Haber kaynağını açıklamama hakkı'' verilmesi ve özgürlüğü kısıtlayıcı cezaların kaldırılmasıyla bu yola kısmen girildiğini ifade ederek, ''Taslak yine de gazetecinin özgürce çalışmasını sağlayacak güvencelerden yoksun. Basın Yasası, 212 sayılı yasayla değiştirilen 5953 Sayılı Basın-İş Yasası'nda gazeteciye çalışma güvencesi sağlayacak düzenlemeler yapılmasıyla anlam kazanacak. Ayrıca Türkiye Gazeteciler Sendikası tarafından yıllardır tekrar edilen asgari kadroların belirlenmesi de dolaylı bir güvence sağlayacaktır'' şeklinde konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:48