ÖZİLHAN: ''AÇILACAK SOSYAL YARALAR HÜKÜMET'İ SİYASAL BİR GELECEK HESABI YAPAMAZ HALE GETİREBİLİR''
ZAFER ÇAKMAK
ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Hükümet'in yüzde 6.5 faiz dışı fazla hedefinden taviz vermesinin sözkonusu olmadığını vurguladı.
Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından hazırlatılan 'Enflasyon ve Büyüme Dinamikleri: Gelişmekte Olan Ülke Deneyimleri Işığında Türkiye Analizi' başlıklı rapor, Sheraton Oteli'nde düzenlenen bir toplantıyla tanıtıldı. Tanıtım toplantısına Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Hazine Müsteşarı Faik Öztrak, Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, bürokratlar ve TÜSİAD üyeleri katıldı. Toplantının açış konuşmasını yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, sürdürülebilir büyüme konusunun sadece Türkiye'nin değil tüm dünyanın dikkatle üzerine eğildiği bir konu olduğuna işaret ederek, bunun en belirgin göstergesinin, Avrupa Birliği'nin (AB) 2000 yılı Mart ayında oluşturduğu Lizbon Stratejisi olduğunu ifade etti. AB stratejisinin alt açılımlarına göz atıldığında, tarif edilen eylem planının, Türkiye'nin ihtiyacı olan atılımlarla bire bir uyuştuğunun görüldüğünü kaydeden Özilhan, özellikle istihdam yaratma açısından ortaya koyulan yaklaşımın, Türkiye açısından da stratejik önemi olduğunu vurguladı.
ÖZİLHAN: ''GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMAZSA ÜLKE GİRDABA SÜRÜKLENİR''
Sürdürülebilir büyümeye ve geçişe bunca vurguyu, krizde bozulan işleri düzeltmek gibi basit bir mantıktan yola çıkarak yapmadıklarına dikkat çeken Özilhan, üzerinde yeterince durulmayan çok ciddi bir meselenin, kendilerini, bu konuyu sürekli gündeme getirmeye ittiğini dile getirdi. Türkiye'de tarım dışı işsizlik oranının yüzde 15'e dayandığını söyleyen Özilhan, bu rakamın, bütün zamanların en yüksek oranı olduğunu ifade etti. İşsizlik oranının aşağı çekilebilmesi için özel sektör tarafından yılda 700 binin üzerinde iş olanağı sağlanmasını gerekli kıldığına işaret eden Özilhan, dünya ekonomisinin dikte ettiği koşullar çerçevesinde işgücüne yeni vasıflar kazandırılmasının da gerekli olduğunu belirtti. Özilhan, bugün harekete geçmek koşuluyla Türkiye ekonomisinde enflasyonist bir baskı yaratmadan yüzde 5.5'lik bir büyüme ile işsizlik sorununun 8 yılda çözüme kavuşturulabileceğini savundu. Özilhan şunları söyledi: ''Büyümenin yolunu açabilmek için enflasyonla mücadelenin tavizsiz sürdürülmesi, kamunun borç yükünün azaltılması, piyasaların etkin biçimde çalışmalarının sağlanması, yatırım ikliminin iyileştirilmesi, yabancı sermayeye güven verecek adımların atılması gerekiyor. Bütün bunların herhangi bir kısa dönemli siyasi kaygı içinde düşülmeden hemen bugün yapılması gerekiyor. Çünkü işsizliğin ulaştığı boyutların açacağı sosyal yaralar, eğer gerekli önlemler alınmazsa, Hükümet'i fazla uzak olmayan bir vadede siyasal gelecek hesabı yapamaz hale getirebilecektir. Ülkeyi ise bir girdaba sürükleyecektir''.
Yapılması gerekenlerin üç eksene oturtulabileceğini kaydeden Özilhan, bunlardan birincisinin istikrar programının gereklerini yerine getirerek ekonomide istikrarın karunması, istikrarı kalıcı kılmak için gerekli yapısal reformların vakit geçirilmeden yürürlüğe sokulması, ikincisinin yatırım ortamının iyileştirilmesi, istihdamın yükünün azaltılması için gerekli mikro politikaların geliştirilmesi, yabancı sermayeyi cezbedecek güven ortamı için AB yolunun engellerden temizlenmesi, üçüncüsünün ise doğrudan işgücü piyasasına dönük mikro önlemler ile işgücüne yeni vasıflar kazandıracak eğitim politikalarının geliştirilmesi olduğunu söyledi. Kamu kaynakları üzerindeki kullanım haklarından vazgeçmek istemeyen bir siyaset tarzının, kalıcı değişim için yapılan bütün fedakarlıkları boşa çıkaracağını ileri süren Özilhan, bu nedenle yapısal reformların sürdürülmesinin yanı sıra siyaseti çağdaş bir kimliğe kavuşturacak Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası'ndaki değişikliklerin de biran önce gündeme alınması gerektiğini vurguladı.
ŞENER: ''TÜM KURALLARIYLA İŞLEYEN BİR PİYASA EKONOMİSİNİ KURACAĞIZ''
Özilhan'ın ardından bir konuşma yapan Şener ise biri kişinin düşüncesinin hiçbir zaman bir ülkede varolan karmaşık sorunları çözmeye yetmeyeceğine işaret ederek, ne kadar fazla öneriye açık olunursa ve ne kadar fazla alternatife ulaşma imkanı bulunursa çözüm arayışlarının da o kadar başarılı olacağını belirtti. Toplum olarak artık birlikte düşünüp çözüm yollarını birlikte üreteceklerini ifade eden Şener, ''Bizim siyaset anlayışımız budur'' dedi. Türkiye'nin çeyrek asrı aşkın süredir enflasyonla birlikte yaşadığını kaydeden Bakan Şener, bu konuda dünya ile Türkiye arasında farklılıklar bulunduğuna dikkat çekti. Türkiye'de yıllardır yaşanan enflasyon ortamının, dünyanın diğer köşelerinde Türkiye'deki gibi kalıcı ve kronik olmadığını dile getiren Şener, kronik enflasyonun sonucu olarak meydana gelen belirsizliklerin de Türkiye'de büyüme ile ilgili beklentileri her zaman bozduğunu hatırlattı. İstikrarsız bir büyüme ortamının, ekonominin geleceği ile ilgili olumsuzları ortaya çıkaracağına işaret eden Şener, ''Hükümetimiz bu konularda kararlıdır. 58. Hükümet, tüm kurum ve kurallarıyla işleyen bir piyasa ekonomisinin kurulması için gerekli bütün araçları devreye sokma kararlılığındadır. Piyasa kurallarının işletilemediği bir ortamda enflasyon ve istikrarsız büyüme başta olmak üzere her türlü ekonomik sorun ortaya çıkar. Ekonomik istikrar, enflasyonsuz veya düşük enflasyonlu bir Türkiye, sürdürülebilir bir büyüme ve gelir dağılımında adalet temel arayışlarımızdır'' diye konuştu.
Türkiye'de kronik hale gelen enflasyonist ortamın, mali disiplinsizlikle de bağlantılı olduğunu söyleyen Şener, işe mali disiplinden başlamak gerektiğini vurguladı. Özellikle harcama reformunun taşıdığı öneme işaret eden Bakan Şener, harcamaların disiplin altına alınması için kapsamlı bir reform çalışmasını sürdürdüklerini belirtti. Şener, 2003 yılı konsolide bütçesini hazırlarken yatırım stokundan 600 civarında projeyi çıkarttıklarını hatırlatarak, böylece biran önce ekonomiye kazandırılacak projelere öncelik tanıdıklarını vurguladı. Vergi sistemini de dikkatle ele aldıklarını kaydeden Şener, Türkiye'de çağdaş, uygulanabilir, ekonominin birimlerini üretim ve yatırım kararlarından caydırmayan bir vergi sistemi oluşturulmasının temel hedefleri olduğunu söyledi. Şener, vergi reformunu içeren paketin kısa zaman içinde TBMM'ye sunulacağını ifade etti.
''TEMEL HEDEFİMİZ BORÇ STOKUNU AZALTARAK BORÇLANMAYI SÜRDÜRMEK''
Faiz dışı fazla konusunun, borç stoku yüksek oranlara ulaşmış, reel faiz oranlarının çok yüksek seyrettiği bir ülke için önemli bir nokta olduğunu ifade eden Şener, yüzde 6.5 faiz dışı fazla hedefinden taviz vermeyeceklerini vurguladı. Şener bunun sonucunda borç stokunun da azalacağını belirterek, temel hedefin borç stokunu azaltarak borçlanmanın sürdürülmesi olduğunu kaydetti. Enflasyonla mücadelede Merkez Bankası'nın izleyeceği politikanın önemine değinen Şener, bu noktada Merkez Bankası'nın örezkliğinin büyük önem taşıdığını ifade etti. Fiyat istikrarı sağlanmasının, Merkez Bankası'nın birincil sorumluluğu olduğunu dile getiren Şener, Merkez Bankası'nın bu yöndeki çabalarının, maliye politikaları ile desteklenmesi gereğine de işaret etti. Ekonominin rasyonel işlemesini engelleyen unsurların bulunduğu durumlarda istikrarlı bir büyüme ortamından bahsedilemeyeceğini ifade eden Şener, kamu payının büyük ağırlık kazandığı ekonomilerde temel sorunun, ekonominin rasyonelleşmesi olduğunu vurguladı. Bu noktada özelleştirmeye büyük önem verdiklerini söyleyen Şener, ilan ettikleri özelleştirme programını süratle uygulayacaklarını, ihalelerin takvimine göre yapılacağını ve prosedürün yerine getirileceğini kaydetti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:17