ÖZÜRLÜ, HAMİLE VE ÇIPLAK: İŞTE TARTIŞILAN HEYKEL!..

3,6 metre yüksekliğindeki Alison Lapper Hamile adlı heykeli, sanat eleştirmenleri ve bedensel engelli dernekleri arasında şimdiden tartışmalara yol açtı.

BBC'nin haberine göre; heykeltraş Marc Quinn, model olarak kol ve ayakları olmayan sanatçı dostu Lapper'ı seçmesinin nedeninin, bedensel özürlülere sanatta pek yer verilmemesi olduğunu söyledi.

Quinn'e göre, Lapper'ın poz verdiği sırada sekiz aylık hamile olması da, özürlü bir kadının da kadınlığını yaşadığını simgeliyor.

Meclis desteğiyle kurulan bağımsız bir kuruluş olan Özürlü Hakları Komisyonu, 'güçlü ve insanın gözlerini alamadığı bir imge' diye nitelediği heykeli memnuniyetle karşıladı.

Komisyon Başkanı Bob Niven, Londra'nın orta yerindeki böyle bir heykel olmasının kamuoyunu özürlüler konusunu daha fazla tartışmaya teşvik edeceğini söyledi.

Alison Lapper da heykeli 'kadınlık, özürlülük ve anneliğe modern bir methiye' olarak tanımlıyor.

Annesinin hamileyken aldığı bir ilaç yüzünden kol ve bacaksız doğan Lapper'ın oğlu bugün, yani eserin halka açıldığı gün beş yaşına giriyor.

Alison Lapper, kol ve bacakları olmadan doğmuş.

İngiliz Sanat Günlüğü dergisinin editörü Robert Simon ise heykeli 'korkunç' bulduğunu söylüyor.

"Sakın modeli yüzünden böyle düşündüğümü sanmayın," diyen Simon, "Alison Lapper'a büyük saygı duyuyorum. Cesur ve harika bir insan ama heykel de çok nahoş bir obje. Çok parlak, kaygan bir yüzey, makine yapımı, fazlasıyla büyük," diye ekliyor.

Marc Quinn tek parça mermerden oluşan 12 tonluk heykeli 10 ay boyunca İtalya'daki atelyesinde çalışarak tamamladı.

İngiltere'de adını kendi kanını çekip dondurarak yaptığı büstlerle duyuran Quinn'in heykeli, Nisan 2007'ye dek Trafalgar Meydanı'nda sergilenecek.

Daha sonra yerini Thomas Schutte'nin Kuşlar Oteli'ne bırakacak.

Meydandaki diğer heykellerse Amiral Horatio Nelson, Kral 4. George ve iki generale ait.

Onlara katılan son heykelinin açılışını yapan Londra Belediye Başkanı Ken Livingston, eseri "Modern bir kahramanın heykeli, "diye tanımladı, "Güçlü, heybetli ve umut dolu."