Asayiş
  • 26.7.2008 00:39

PERİNÇEK VE SELÇUK DİNLEMEDEN BÖYLE KAÇTI!..

- Gizlilik
Ergenekon dokümanında "Merkez Yönetim başlığı altında önce örgütün yapılanmasından bahsedildiği devamında da "Bu komutan ve başkanların birbirlerini tanımalarında hiçbir sakınca olmadığı, fakat birbirlerinin görev ve sorumluluklarını bilmeleri gerektiği ... 6 ünitede görev alacak ajanların kendi bölümlerinin komutan ve başkan asistanları dışında diğer ünite ve personel ile hiçbir şekilde irtibat kurmamaları gerektiği"
- Örgüt içi denetleme ve kontrol prensibi
- Örgüt içi cezalandırma ve örgütten ayrılanları infaz etme prensibi
Ergenekon dokumanında "Kontrol Dairesi" başlığı altında, "... bu daire içerisinde görevli ajanların bir görevi de karşı istihbarat örgütlerine geçen, yakalanan ve ya operasyon amacına aykırı hareket eden herhangi bir ajanı öldürmektir..." denildiği
- Örgütü temin edilecek eleman profili prensibi
"... Ergenekon bünyesinde yurt dışında eğitim görmüş personel bulundurulmaması zorunluluğu vardır..."
- Telefon dinlemelerine karşı tedbir alma prensibi
(...örgütün üst düzey yöneticileri İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek teknik takibe yakalanmamak için bu güne kadarki hayatlarında kesinlikle cep telefonu kullanmadıkları görülmüştür.)"
- Kod isim kullanma ve toplu seyahat etmeme prensibi
- Deşifre olan elemana sahip çıkmama prensibi
"İLETİŞİM PRENSİPLERİ"
Ergenekon İddianamesinde yer alan "İletişim prensipleri" başlıklı bÜlşmde, oluşuma şye herkese bir şye numarası verildiği belirtiliyor.
İddianamede konuyla ilgili şu ifadelere yer veriliyor: Herkes kendisine verilen şye numarasını ezberlemek ve yazışmalarda ve iletişim araıları şzerinden yapılan konuşmalarda bu şye numarasını kullanmak zorundadır. Oluşuma dahil olduktan sonra cep telefonu yoksa en kısa zamanda mesaj sistemine sahip bir cep telefonu veya ıağrı cihazı satın alınmalıdır. Genel sorumluya size ulaşılması iıin bştşn gerekli telefon, e-mail ve fax numaralan verilecektir. Adres verilmeyecektir. Mevcut temas noktalarından bir gşnş aşan sşrelerde uzaklaşılması durumunda gene sorumlu haberdar edilecek ve yeni temas noktalan kendisine iletilecektir."
TERÖR DÜNYASINA YÖN VERİLECEK
İddanamede, "... gereğinde 'naylon terör grupları oluşturularak terör dünyasına yön verilmesi ve güçlü istihbarat örgütlerinin kurguladığı oyunun içinde mutlaka yer alınması gerektiği belirtilmiştir." Denildi.
FAİLLER MADDİ ÇIKAR PEŞİNDE"
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen Ergenekon İddianamesi'ndeki "Cumhuriyet Gazetesi ve Danıştay Saldırıları Faillerinin Hangi Saikle Hangi Suçu İşlerdiklerine Dair Açıklamalar" bölümünde faillerin bu suçları işlemelerindeki sebepler irdeleniyor. İddianamede, bu eylemlerin "maddi çıkar" için yapıldığına vurgu yapılıyor.
İddianamede, bahsi geçen olayların failleri; Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Erhan Timuroğlu, Tekin Irşi, Süleyman Esen ve Alparslan Arslan'ın mahkemedeki ifadeleri ayrıntılı olarak anlatılıyor.
Bu ifadelerdeki benzerlikler ve çelişkili açıklamaların karşılaştırıldığı bu bölümde, adı geçen faillerin ifadelerinde birbirleri ile bağlantıları, çıkar ilişkileri, birbirleri ile yaptıkları görüşmeler tarih ve saat verilerek anlatılıyor.
Bu bölümün sonunda, "Özetlenen birbirine uygun beyanlar ve beyanları destekler telefon görüşmelerinden Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu, Tekin Irşi ve İsmail Sağır'ın münhasıran maddi çıkar vaadi ve beklentisi için eylemlere katıldıklarının açıkça anlaşıldığı; Alparslan Arslan'ın ise kendisine verilen görev ve görevi yerine getirmesi ile önemli yerlere geleceği, çalışmasına gerek kalmayacağı şekilde maddi rahata kavuşacağı vaadi ile eylemlere katıldığı anlaşılmaktadır." ifadeleri yer alıyor.
AMACIMIZ NEDİR?
İddianamede, "Devletin yeniden yapılanması için öneriler" başlığı altında, "Amacımız nedir?" "Tam bağımsız milli devleti yeniden yapılandırmak" başlığı altında; "Emperyalizmin bütün kollarının kırılması," "Yeni dış ittifakların aranması" "Gümrük birliğinin mevcut haliyle iptal edilmeli ve AB ilişkilerinin gelişimine endekslenmeli" şeklinde" denildi.
DOĞAYI KOPYALAMA MODELİ
İddianamede, "Devletin Yeniden yapılanması için öneriler isimli dökümünda, "Yapılanma için model önerisi" başlığı altında; kullanılmak istenen sistemin "Doğayı Kopyalama Modeli" şeklinde olmasının önerildiği, yani yapılanmanın "Görünenler" ve "Görünmeyenler" şeklinde teşkilatlanması gerektiği." denildi.
"AYRILAN VE İHANET EDEN ÖRGÜT ÜYELERİ ÖLDÜRÜLECEK"
Ergenekon İddanamesi'nde Ergenekon'un yapılanmasını anlatan belgelerden "ayrılan ve ihanet eden örgüt üyelerinin öldürüleceği" hususunun açıkça belirtildiği ifade edildi.
İddianamede konuya ilişkin şu bilgilere yer veriliyor. "Yapılanmayı anlatan belgelerin içeriğinden örgütün katı askeri disiplin kurallarını benimsemiş olmakla beraber iç disiplin ve cezalandırma yöntemleriyle alakalı olarak ta mafya ve terör örgütlerince kullanılan cezalandırma yönteminin benimsendiği anlaşılmaktadır. Hem Ergenekon dokümanı hem de Devletin Yeniden Yapılanması dokümanında "ayrılan ve ihanet eden örgüt üyelerinin öldürüleceği" hususu açıkça belirtildiğinden, Ergenekon terör örgütünün diğer terör örgütleri gibi kendi üyelerini dahi öldürmekte tereddütsüz davranmakta olduğu da örgütün ne kadar tehlikeli, acımasız ve katı disiplin kurallarıyla yönetildiğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu konuda Savcılığımızca yapılan soruşturma sırasında da kamuoyunda ciddi korku ve endişe yaratan birçok çıkar amaçlı suç örgütü liderleri dahi Ergenekon'la alakalı konularda konuşmaktan çekindikleri birçok hususu resmi ifadelere yazdırmaktan korktukları, örgütün gücü ve acımasızlığının herkes tarafından bilindiği, Ergenekon terör örgütünün ne derece korkutucu ve sindiriri olduğunun anlaşıldığı, birçok şahsın sadece şifaen anlattıkları birçok kritik konunun can güvenliklerinden endişe etmeleri sebebiyle tutanaklara geçirilmesini istemediklerinden delil toplamakta ve örgütün yapısını deşifre etmekte zorluklarla karşılaşılmıştır"
KUVAYI MİLLİYE DERNEĞİ'NDE ESRAR PARTİSİ VERİLMİŞ
Ergenekon İddianamesi'nde bazı sanıkların ifadelerinde örgütle bağlantısı olduğu belirtilen Kuvayı Milliye Derneği'nde esrar içtikleri belirtiyor.
Tutuklu sanıklardan Oğuz Alpaslan Abdülkadir, ifadesinde derneğe üyeliğinin 3-4 ay sürdüğünü ve bazı kişilerin dernek binasında esrar içtiklerini duyduğunu kaydetti. Abdülkadir'in ifadesinde derneğin İstanbul'da yaklaşık 700 üyesi bulunduğunu, Atatürkçü ve Kemalist bir yapıda bulunduğunu ancak daha sonra bu amacından sapmaya başladığını söylediği belirtildi. Aralarında derneğin yöneticilerinden Hüseyin Görüm ile bazı kişilerin dernek binasında esrar içtiklerine dair isim listesi bulunduğunu kaydeden Abdülkadir, bu nedenle dernekten ayrıldığını ileri sürdü.
Tutuksuz sanıklardan Recep Gökhan Sipahioğlu da ifadesinde dernek binasına gittiğinde bazı kişileri esrara benzer madde içerken gördüğünü anlattı. Şahısların yanında dört torba ot benzeri şeyler de gördüğünü ifade eden Sipahioğlu bunun üzerine derneği terk ettiğini savundu.
TSK BÜNYESİNDEKİ SİVİL UNSURLARIN ÖRGÜTLENMESİ ZORUNLU
İddianameden: TSK bünyesindeki sivil unsurların örgütlenmesi zorunlu
"LOBİ" adlı dokümanın GİRİŞ bölümüne bakıldığında da Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren ERGENEKON'a bağlı olarak "sivil unsurların" örgütlenmesi zorunluluğunun kaçınılmaz bir gerçek olduğu belirtilmiştir." denildi.
YENİ MAFYA GRUPLARI OLUŞTURULACAK
İddianameden: Yeni mafya grupları oluşturulacak, kontrol ve denetim sağlanacak
"MAFYA" gruplarının tümünün yeniden gözden geçirilmesi, deneyimli mevcut grupların karşısına yeni ve güçlü bir grup oluşturularak denetim ve kontrol altına alınmasının sağlanması gerektiği belirtilmiştir." denildi
HİZBULLAH MİLİTANLARI, EĞİTİM GÖRMÜŞ
Bugün açıklanan Ergenekon İddianamesi'nde, Ergenekon örgütünün Hizbullah, PKK, DEVSOL-DHPKC ile bağlantıları da yer alıyor. Gizli Tanık Deniz tarafından anlatılan bu bağlantılara göre, Hizbullah militanlarının Jandarma Genel Komutanlığı'nda eğitilmiş. Bunu fotoğraflayan bir muhabir ise öldürülmüş.
İddianamede konuyla ilgili yer alan kısım şöyle: "Bir dönem Doğu Perinçek'in adamı olan ve Güneydoğu-Diyarbakır muhabiri Halit Güngör (Güngen)'ün, Jandarma Genel Komutanlığında Hizbullahçı İlimcilerle Menzilcilerin eğitilmesini fotoğrafladığını, Hizhulkontrayı ortaya çıkardığını, fotoğrafları Doğu Perinçek'e gönderdiğini, ancak yayınlanmadan Halit Güngör'ün öldürüldüğünü, o dönemde Adnan Akfırat'ın da Halit Güngör'ü Türk Gladyosunun öldürdüğünü söylediğini, daha sonraki dönemde "Kemalist-Sosyalist" ismi ile bir ittifak yapıldığını"
ELEMAN PROFİLİ
İddianameden: Eleman profili
"Lobi örgütlenmesi içersinde yer alacak elemanların çağa ayak uydurabilecek donanım, bilgi ve deneyimine sahip olması gerektiği, özellikle sistemle barışık olmayan, aradığını bulamamış yapıdaki kişiliklerden seçilmesi gerektiği belirtilmiştir." denildi.
ELE GEÇİRİLEN ÖRGÜTSEL DOKÜMANLARDA BENZERLİK
Ergenekon İddianemesi'nde, soruşturma kapsamında yakalanan şüphelilerin ev, işyerleri ve araçlarında yapılan incelemelerinde bir kısım dokümanların birbirleriyle benzerlik gösterdiği ve aynı merkez tarafından hazırlandığı sonucuna ulaşıldığı ifade edildi.
İddianamede şu bilgilere yer verildi: "Soruşturma kapsamında yakalanan şüphelilerin ev, işyerleri ve araçlarında yapılan aramalarda çok sayıda bilgi, belge, doküman ve dijital veriler ele geçirildiği miştir. Ele geçirilen bu malzemelerin yapılan incelemelerinde bir kısım dokümanların birbirleriyle benzerlik gösterdiği ve aynı merkez tarafından hazırlandığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu tespit üzerine söz konusu dokümanlar ayrıştırılarak yeniden incelendiğinde;Kapak tasarımlarının benzerlik gösterdiği, üzerinde belirli bir tarih yazdığı, bu tarihlerin belgenin hazırlanma tarihi olabileceği, üslup ve yazı karakteri olarak aynı anlatım dilinin kullanıldığı, Bir üst makama hitaben yazılmış resmi bir çalışma raporu şeklinde olduğu, Yazı metinlerinin sonunda "Saygılarımla" veya "Saygılarımızla" yazısının bulunduğu,Yazı metinlerinin giriş, gelişme ve sonuç bölümü şeklinde belirli bir düzende yazıldığı, Bir kısım belgelerin "Strateji grubu" olarak adlandırılan grup tarafından yazıldığı, Belgenin kapak resimleri üzerine "ANALİZ,/ STRATEJİ/ GÖZLEM/ OPERASYON PROJESİ/ ÖRTÜLÜ FAALİYETLER/ TEORİ/ ARAŞTIRMA" gibi başlıklar atılarak yapılan çalışmaların sınırlandırıldığı görülmüştür. Sonuç olarak sadece ele geçirilen örgütsel dokümanlar dahi Veli KÜÇÜK, Doğu PERİNÇEK, M.Adnan AKFIRAT, Ferid İLSEVER, Ümit OĞUZTAN, Tuncay GÜNEY, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM, Erkut ERSOY ve Sevgi ERENEROL'un birlikteliğinin ve aynı amaç doğrultusunda bir arada faaliyet yürüttüklerinin örgütsel irtibatlannm bir kanıtıdır. Bunun dışında elde edilen diğer önemli kanıtlar da ilgili bölümlerde aşağıda gösterilecektir"
EZİLMİŞ VE HORLANMIŞ İNSANLARIN ORTAK GÜCÜ: MAFİA
İddianameden: Ezilmiş ve horlanmış insanların ortak gücü: Mafia
Mafia isimli dökümanın Ezilmiş ve horlanmış insanların ortak gücü: Mafia başlığı altında, "Amerikan MAFİA'sının İtalyanlar, Fransız'larmkini Korsikalılar gibi horlanmış ve ezilmiş etnik grupların oluşturduğu, ABD'ye göç eden Sicilyalıların "Kara El", İrlandalıların "Beyaz El" isimli MAFİA gruplarını oluşturduğu, ABD'ye göç eden ve dünyanın en çok aşağılanan ırkı Yahudilerin ise MAFİA'nm cinayet şirketini oluşturduğu belirtilmiştir." denildi.

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 07:35

İLGİLİ HABERLER