
PERİNÇEK'TEN DENİZ BAYKAL'A ŞOK SUÇLAMA!..
YUSUF MELİKOĞLU
İSTANBUL -Ergenekon Terör Örgütü davasının 40'ıncı duruşmasında savunmasını yapan İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, Deniz Baykal hakkında şok bir suçlamada bulundu.
Perinçek, 1992 yılındaki seçimlerde HEP'lileri TBMM'ye taşıyan SHP'nin o dönemde başkan vekili görevinde bulunan Deniz Baykal'ın PKK ile işbirliği yaptığını söyledi.
Ergenekon Davası'nın bugünkü duruşmasında savunmasına devam eden İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, terör örgütü PKK ile her hangi bir bağlantısının bulunmadığını ve Veli Küçük ile yüz yüze dahi görüşmediğini iddia etti.
Silivri Cezaevi'nde görülen bugünkü duruşmada savunmasını yapan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, iddianamede yer alan 'Orgeneral Çevik Bir'in Kırıkkale'deki mühimmat fabrikasını sabotaj yaptırdığı' iddiasının Tuncay Güney'e dayandırılarak Aydınlık Gazetesi üzerine atıldığını iddia etti.
Perinçek, ''PKK'ya 24 bin silah gönderilmiş ya, bu silahlar eksilmiş ya, 'fabrika patladı, bunlar da yandı bitti kül oldu' denilecek. İyi de havaya uçurulan fabrika mühimmat fabrikası, silah fabrikası değil'' diye konuştu.
Genelkurmay Başkanlığı'nın kendisi aracılığıyla PKK ile görüşmeler yaptığı yönündeki iddialara değinen Perinçek, o tarihte Ankara Haymana Cezaevi'nde bulunduğunu ve iddianamede kendisinin PKK'nın kurucu ve PKK'nın ikinci lideri olduğu iddiasına yer verildiğini belirterek, ''Bu iftira 1995 öncesinde bir JİTEM ders notunda yer almıştır. Amaç Doğu Perinçek'e karşı psikolojik savaş yürütmektir'' dedi. Bu "iftiraları" atanların Ankara Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldığını belirten Perinçek, ''Peki, iftira suçunda ısrar eden savcılara ne uygulanacaktır? Savcı Zekeriya Öz'ü ne resmi belgeler, ne mahkeme kararları durdurabiliyor. Savcı Öz'ün Tuncay Güney'e yolladığı 22. soru aynen şöyle, 'PKK'nın kuruluşuna, Doğu Perinçek'in katkısı nedir?' Mahkeme kararlarını da bir kenara atıyorum. PKK kurulduğu zaman, Tuncay Güney 3 yaşındaydı. Psikolojik savaş görevleri ancak bu kadar bilgisizlikle ve bu kadar hukuk tanımazlıkla ve bu kadar ölçüsüz uydurmalarla ve vicdan yoksunluğuyla
yürütülebilir'' şeklinde konuştu.
"PKK, İLK BENİM ÜYELERİMİ ŞEHİT ETTİ"
Abdullah Öcalan ile yaptığı röportajda PKK'nın propagandasının yapıldığının iddia edildiğini belirten Perinçek, ''Bir savcı, PKK propagandası olmadığı üç ayrı yargı kararıyla saptanmış bir fiile, kendilerine belirtildiği halde, bile bile aynı suçlamada bulunur mu? Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'na sesleniyorum. Alın bu savcıları buradan, uydurmacı savcı istemiyoruz. O röportajı yaptığım dönemde, bir çok önemli köşe yazarı Öcalan ile görüştü. PKK, 1980 döneminde köylü ve İşçi Partisi'nin doğu ve güneydoğudaki önemli liderleri öldürdü. Türkiye'de PKK'ya ilk şehitleri veren partinin başkanıyım. PKK'yı hakikaten Amerikan merkezli gladyo kurdurtmuştur. Türkiye'nin güneydoğusundaki sol unsurları yok etmek amacıyla kullanmıştır'' dedi.
"VELİ KÜÇÜK İLE GÖRÜŞMEDİM"
Perinçek, sözlerine şöyle devam etti:
''Ben hayatımda Veli Küçük ile yüz yüze hiç görüşmedim. Eskiden Türk ordusundan bir generalle görüşmek önemli bir şeydi. Şimdi okuyorum, emekli generallerin hiç biri Veli Küçük ile görüşmemiş. Öyle diyorlar. Peki Veli Küçük'ü kim general yaptı? Buradan savcılara söylüyorum. Ben bıyıklarımı kestim, gözüme kara gözlükler taktım. Yüksek Askeri Şura'ya gittim. Madem omuzlamıyorlar, ben omuzluyorum. TSK'ya karşı bir savaş yürütülüyor. Türkiye bağıra bağıra bölünmeye gidiyor. Tıpkı 1. Dünya Savaşı'nda olduğu gibi. Bu paylaşmaya kim karşı çıkacak, insan hakları örgütleriyle mi karşı çıkılacak? Silahlı kuvvetler karşı çıkacak. Bakın her şey nasıl tepe taklak oldu. Eskiden terör örgütü PKK, Hizbullah'tı, şimdi Genelkurmay terör örgütü oldu. Yaşar Büyükanıt, 'TSK suç örgütü değildir' dedi. Böyle şey denir mi? eski genelkurmay başkanları 1 numara, 2 numara oldu. ''
Perinçek, detaylı savunma yaptığı 21 konunun başlıklarını daha sonra tek tek okuyarak konuları "sahtecilik", "haince uydurma", "yalan", "iftira" şeklinde değerlendirdi. Perinçek, daha sonra bazı konu başlıklarını okuyarak o konuların "maddi hata" şeklinde iddianamede yer aldığını belirterek, bunların iddianameden çıkarılmasını talep etti.
Perinçek savunmasının devamında ise, evinde ve işyerinde ele geçirildiği belirtilen belgelere ilişkin savunmasını yaptı. Perinçek bazı CD'leri yalanlayarak, söz konusu CD ve belgelerin arama tutanağında yer almadığını, daha sonra polis tarafından konulduğunu öne sürdü.