
PKK'DAN İNFAZ ŞİFRESİ : ONU PARİS'E YOLLADIK!..
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 5 ayrı duruşmada, tutuklu sanıklar S.B, Y.A, M.C, B.Ö. ve E.E. hazır bulundu.
Ayrı ayrı yapılan duruşmalarda son savunmalarını yapan sanıklar, terör örgütüne katılış nedenleri ve örgütte bulundukları süre iç erisinde yaşadıklarını bütün detaylarıyla mahkeme heyetine anlattı.
Sanıklardan S.B, terör örgütüne 2005 yılında Gaziantep DTP İl Başkanlığında tanıştığı bir kişinin propagandaları sonucu katılmaya karar verdiğini anlattı.
Terör örgütüne katılmak için yasa dışı yollardan İran'a oradan da Irak'ın kuzeyine geçtiklerini belirten S.B, "Örgütün Zap, Kandil, Metina ve Hınere kamplarında bulundum. Buralarda askeri ve siyasi eğitim aldım. 1 Ocak 2008 tarihinde kamptan kaçarak IKDP'ye sığındım. Örgütte bulunduğum süre içerisinde hiçbir silahlı eyleme katılmadım" dedi.
Sanıklardan Y.A. ise yaptığı son savunmasında, terör örgütü PKK'ya 2004 yılında katıldığını, örgütün Hınere ve Hakurk kamplarında askeri ve siyasi eğitim gördüğünü kaydederek, şunları anlattı:
"Örgüte katılmakla yanlış yaptığımı ve bizleri kullanı klarını anlayınca kaçmaya karar verdim. 2006 yılında örgütten kaçarak Irak'ın kuzeyindeki Diyana kentinde peşmerge karakoluna teslim oldum. Bir süre burada tutuklu kaldım. IKDP yetkilileri bana kalmam için maaş ve ev teklifinde bulundular. 17 Ocak 2008 tarihine kadar Irak'ın kuzeyinde çalıştıktan sonra Türk güvenlik güçlerine teslim olmaya karar verdim."
Çalışmak için yasa dışı yollardan Irak'ın kuzeyine geçmek isterken terör örgütü mensupları tarafından yakalanarak, örgütün Haftanin kampına götürüldüğünü anlatan diğer sanık M.C. ise "Haftanin kampında bulunduğum sırada benden bölgedeki hastane inşaatında çalışmamı istediler. Ben de kabul ettim. Önce Zap kampına götürüp burada askeri ve siyasi eğitime tabi tutuldum. Bir süre geri hizmetlerde çalıştım. Türk Silahlı Kuvvetlerinin Aralık ayındaki operasyonları üzerine örgütten kaçtım. Örgütün amaçlarının yanlış olduğunu, yapılan silahlı mücadelenin de anlamsız olduğunu anladım. IKDP yetkilileri benden, maaş karşılığında onların yanında kalmamı istediler. Ben kabul etmedim. Türk güvenlik güçlerine teslim oldum" dedi.
Sanıklardan B.Ö. de savunmasında, İstanbul Esenyurt DTP binasında tanıştığı "Mahir" adlı bir kişinin propagandası sonucu terör örgüt üne katılmaya karar verdiğini ve bu kişiyle birlikte Irak'ın kuzeyine geçerek oradaki örgütün Kandil dağında bulunan kampına gittiklerini söyledi.
Burada 2 ay askeri ve siyasi eğitim aldığını anlatan B.Ö, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin hava operasyonu sonrasında Uçaksever tepesinde görevlendirildim. Buraya gittikten bir gün sonra 'odun kesme' bahanesiyle kaçtım. Türkiye'de iken bize sürekli din, ırk ayrımı ve ikinci sınıf insan olduğumuz gibi propagandalar yapılıyordu. Örgüte gittiğimde yapmış olduğum gözlemler sonucunda bize söylenenlerle örgütteki yaşantının öyle olmadığını, Türkiye'de iken kör olduğumu, örgüt kampında gözümün açıldığını ve kullanıldığımı fark ettim" diye konuştu.
Geçen yıl ekim ayında katıldığı terör örgüt ü PKK'nın kamplarında 3 ay kaldığını belirten bir diğer sanık E.E. ise savunmasında şunları anlattı :
"2006 yılı yaz ayında Gaziantep'te bulunan DTP Şehit Kamil İlçe Teşkilatına gidip gelmeye başladım. DTP tarafından düzenlenen bazı etkinliklere katıldım. DTP'nin gençlik kollarında görev aldım. Partiye gittiğim sırada 'Ruber' isimli şahsın propagandaları sonucu örgüte katılmaya karar verdim. Benimle birlikte 7 kişi yasa dışı yollarla İran'a geçtik. Oradan da Irak'ın kuzeyine. Burada Hakurk bölgesindeki Çeluçar kampına götürüldük. Kampta önce bana kod isim verildi. Daha sonra askeri ve siyasi eğitime tabi tutuldum. Kampta tutuklu bulunan örgüt mensuplarının bulunduğu 'asayiş' alanı vardı. Bizlere burada örgüte ihanet eden, ajanlık yapan şahısların tutuklu olarak bulundukları anlatılmıştı. Bu kampta Türk Hükümeti tarafından Ankara'da 6 ay eğitilen daha sonra Cemil Bayık ile Duran Kalkan'ı öldürmek için görevlendirilen bir ajanın bulunduğunu söylediler. Eğitim esnasında bir gün kamp sorumlusu olan İranlı kod adı "Şiyar" olan örgüt üyesine, tutuklu bulanan örgüt üyesini sordum. Bana, 'Onu Paris'e gönderdik' dedi. Ben de ona bunun ne anlama geldiğini sordum, bana, 'infaz edilenlere 'Paris'e gönderildi' diyoruz. Kampta bulunduğum süre içerisinde kaçan 5 örgüt üyesi bir süre sonra yakalanarak 'asayiş' alanına götürüldü."
Terör örgütünden kaçtıktan sonra KDP peşmergeleri tarafından yakalandığını ve KDP'ye ait bir kampa götürüldüğünü anlatan örg üt üyesi E.E, daha sonra Türk güvenlik güçlerine teslim olduğunu sözlerine ekledi.
Mahkeme heyeti, haklarında "terör örgütü üyesi olmak" suçundan 10'ar yıla kadar hapis cezası istenen sanıkların, herhangi bir suçun işlenmesine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim oldukları gerekçesiyle "Etkin Pişmanlık" hükümlerinden yararlandırılarak serbest bırakılmalarına karar verdi.