Ekonomi
  • 26.5.2004 17:21

POAŞ DAVASI...

BELMA ALTUNCU İSTANBUL - Haklarında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istenen sanıklar duruşmada ifade verdi. Doğan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve POAŞ Yönetim Kurulu Üyesi İmre Barmenbek ifadesinde, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirterek, ''Bu konuda yönetim kurulu kararı aldığımız 30 Eylül 2002 tarihinden önce yönetim kurulunda birleşme ile ilgili hiçbir çalışma yapılmamış, bu konu tartışılmamıştır'' dedi. Barmenbek POAŞ'ta altın hisse devrinden sonra bu konuda spekülasyonların artması sonucu vakit kaybetmeden yönetim kurulunu topladıklarını ve birleşme kararını alarak kamuoyuna duyurduklarını ifade etti. İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasında, POAŞ Yönetim Kurulu Üyesi sanıklar İmre Barmenbek, Yahya Üzdiyen, Adnan Bali ve Caner Çimenbiçer avukatlarıyla birlikte hazır bulunurken, Tufan Darbaz ile İshak Şengül duruşmaya gelmedi. Duruşmada ifade veren sanıklardan İmre Barbenbek, Doğan Şirketler Grubu'nda Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği'nin yanısıra POAŞ'ın olay tarihinde Yönetim Kurulu Başkanı ve halen aynı şirketin yönetim kurulu üyesi olduğunu belirtti. Barbenbek savunmasında, POAŞ'ın özelleştirilmesi kapsamında İşbank A.Ş. ve Doğan Holding A.Ş. ile eşit sermayeyle İş-Doğan Petrol Yatırımları A.Ş.'yi kurdukları ve Petrol Ofisi ihalesini kazandıklarını ifade ederek, ''İhalenin yapıldığı Mart 2000'den 2002 yılına kadar geçen sürede adı geçen ve yönetim kurulu üyeliğini yaptığım şirketin faaliyetleriyle ilgili olarak pek çok iktisadi ve mali analist tahminlerde bulunmuş ve değerlendirmeler yapmıştır. Bu tahminler 8 Ağustos 2002 tarihinde POAŞ Altın Hissesi'nin İş-Doğan A.Ş.'ye yine Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile satılması üzerine daha da arttı'' dedi. Bu dönemde kararlaştırılmamış bir konuda açıklama yapmanın yatırımcıları yanıltabileceğini kaydeden Barmenbek, ''POAŞ Genel Müdürü Ertuğrul Tuncer'e yönelik olarak sorulan sorulara Tuncer'in verdiği cevaplar SSSB Yatırım Bankası'nın raporundaki belirlemeler, Uluslararası Bloomberg Haber Ajansı'nda yayınlanan açıklamalarda bu görüşler değerlendirilmekle birlikte ayrıca bu konuda açıklama yapan kişilerde bu yönde açıklama yapmadıklarını beyan etmişlerdir'' şeklinde konuştu. Yönetim Kurulu'nda karara bağlanmayan bir konunun ne tek tek yönetim kurulu üyeleri ne de birkaçının bir araya gelerek kamuoyuna açıklamasının hukuken mümkün olmadığını dile getiren Barmenbek, ''Tam tersine böyle bir açıklamanın yapılması yasaya aykırılık oluşturmaktadır. Bu konuda yönetim kurulu kararı aldığımız 30 Eylül 2002'den önce yönetim kurulunda birleşme ile ilgili hiçbir çalışma yapılmamış, bu konu tartışılmamış ve bu konuda herhangi bir karar alınmadığı için de kamuoyuna ve başka bir merciye açıklama yapacak bir durum doğmadığı için hiçbir açıklama yapılmamıştır'' diye konuştu. 8 Ağustos 2002 tarihinde POAŞ Altın Hisse'nin devrinden sonra spekülasyonların arttığını ve bunun üzerine hiç vakit kaybetmeden yönetim kurulunun toplanarak birleşme kararını aldığını belirten Barmenbek, ''Bu karar toplantı sonunda SPK, İMKB aracılığıyla tüm kamuoyuna duyurulmuştur. Yönetim kurulu üyesi olarak hiçbir hukuka aykırı davranışım yoktur'' dedi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilimdalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Teoman ve Doç. Dr. Mehmet Helvacı'nın da dosyadaki hukuki görüşlerinde suçun oluşmadığını ifade ettiklerini anlatan Barmenbek, ''Bu görüşlere karşın dava açılmıştır. Bu arada Ankara 4. İdare Mahkemesi kararı ile hakkımızdaki SPK'nın idari para cezası iptal edilmiştir. Beraatime karar verilsin'' dedi. Diğer sanıklar, Doğan Şirketler Grubu Strateji Grup Başkanı ve POAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Yahya Üzdiyen, İşbank Galata Şubesi Müdürü ve POAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Bali ile İşbank Genel Müdür Yardımcısı ve POAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Caner Çimenbiçer de savunmalarında suçlamaları kabul etmeyerek, beraatlerini talep etti. Mahkeme başkanı, sanıklar Tufan Darbaz ve İshak Şengül'ün dinlenmesi için duruşmayı erteledi. SPK vekillerinin 20 Ocak 2003 tarihli denetleme raporlarına dayanarak yaptıkları suç duyurusunda, POAŞ'ın adı geçen yönetim kurulu üyelerinin, Petrol Ofisi A.Ş. hisse senedinin değerini etkileyecek nitelikteki bir bilgi olan POAŞ ve İş-Doğan birleşmesi konusunda SPK'ya bilgi vermedikleri belirtilmişti. SPK hükümleri uyarınca açıklamakla yükümlü oldukları bilgileri açıklamayan yöneticilerin ayrıca, konu hakkında yaptıkları açıklamalarının da kamuyu yanıltıcı nitelikte olduğu vurgulanmıştı. Sanıkların, 2499 sayılı SPK Kanunu'nun 47/A-3 madde ve fıkrası uyarınca 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları talep ediliyor. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:17

İLGİLİ HABERLER