POPOVA'DAN ŞOK İDDİA...İSTANBUL İLE ANKARA ÇEVRESİNDE 7-8 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM OLACAK !
KAYNAK : Haber Vitrini
NİHAT SÖZERİ
SOFYA (İHA) - Depremleri önceden sezinlediğini iddia eden Maya Popova, Türkiye hakkında şok deprem iddialarında bulundu.
17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 tarihlerindeki depremlerin olacağını önceden bilen ve Türk makamlarını uyaran Maya Popova, geçtiğimiz günlerde Amerika ve Gürcistan'da yaşanan depremleri de önceden bildirmişti.
Maya Popova, Türkiye'de Marmara Denizi ile Ankara arasında kalan bölgede Rihter ölçeğine göre 7-8 büyüklüğünde bir deprem olacağını ileri sürdü. Popova, depremlerin olacağı tarihi de işaret ederek Türk halkına yardım etmeye çalıştığını söyledi.
Popova'nın iddiasına göre Marmara Denizi ile Ankara arasındaki bölgede yaşanacak yıkıcı deprem 11-18 Mayıs 2002 tarihlerinde meydana gelecek.
UZMANLAR DEPREME ÇÖZÜM YOLLARINI TARTIŞIYOR...
Olası İstanbul depremine karşı çare arayan uzmanlar, İstanbul Teknik Üniversite'si (İTÜ) Maden Fakültesi'nde biraraya geldi.
Oturum başkanlığını Jeofizik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan'ın yaptığı "Depreme Çare Toplantısı"nda, Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi Mimar Oktay Ekinci, İTÜ İnşaat Fakültesi'nden Prof. Dr. Kaya Özgen ve Bahçelievler Belediye Başkanı Mimar Saffet Bulut'un yanısıra konuya ilişkin pek çok uzman hazır bulundu. İlerleyen saatlerde, İstanbul Valisi Erol Çakır, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ve Bayındırlık ve İskan Bakanı Abdülkadir Akcan'ın da katılması beklenen "Depreme Çare Toplantısı"nın açılış konuşmasını yapan Jeofizik Kurumu Başkanı Ahmet Ercan, İstanbul'da beklenen olası bir depremde, insanların ve yapıların etkilenmemesi için alınması gerek önlemlere dikkat çekti. Türkiye'de önemli olanın sağlam yapılar yapmak olduğunun altını çizen Ahmet Ercan, "Bunu yapmak elbette kolay değil. Ancak bunu yapmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde olabilecek depremlere her zaman yenik düşeriz" dedi.
Türkiye'de her üç yılda büyük bir depremin yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Türkiye'de, özellikle İstanbul'da Hitit dönemine benzeyen yapılar çoğunlukta. Dolayısıyla bu paralelde depremin işleyişi dahi farklı oluyor. Türkiye'de depremlerin şiddetli Doğu Anadolu'da farklı, Batı'da daha farklı olabiliyor. Bu tamamiyle jeolojik dengenin getirdiği bir durum. Ancak Türkiye'de 8 şiddetinin üzerinde deprem olması mümkün değil. Biz depremi beklerken bunun önlemini almak zorundayız. Marmara depremini karşılayacak yer, esneklik, periyot ve yeraltı suyu derinlik değerleri, jeofizik, jeolojik ve jeoteknik sistemleri ile ölçülüp, buna göre statik projelerin gözden geçirilmesi ve ihtiyaç varsa güçlendirme yapılması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Ercan, güçlendirme yapılırken, yapının esneklik ve ağırlık merkezlerinin birbirinden uzaklaştırılmasına özen gösterilmesi gerektiğine de dikkat çekerek, "Ters bir durumda yapı, depremde burkulmaya uğrayarak daha güçsüz de olabilir. Bu tür yapılar İstanbul'daki yapıların sadece yüzde 8'ini oluşturuyor. Çok katlı binaların çabuk yıkılabileceği yönündeki iddialar yanlış. Deprem, her türlü yanlış yapılanmayla inşaa edilen binaların yıkılmasına neden olabilir" açıklamasında bulundu.
"İSTANBUL YASADIŞI BİR METROPOL"
Depreme depremden sonra değil, deprem öncesi çare bulunması gerektiğini belirten Mimar Oktay Ekinci, olası bir depremde İstanbul'un içinde bulunduğu tehlikeye parmak bastı. "İstanbul yasadışı bir metropol" diyen Oktay Ekinci, İstanbul ile ilgili ortaya atılan raporlara bakıldığında, bilim dışı binaların çoğunlukta olduğunu ve bunun deprem için en riskli durum olduğunu kaydetti. İstanbul Belediyesi'nin 50 bin ölçekli plan yapma yetkisinin bulunmadığına da dikkat çeken Ekinci, konuşmasına şöyle devam etti:
"İstanbul'da hala, 1980 onaylı 'Nazım Planı' ile hareket ediliyor. Bu nedenle İstanbul bakımsız ve altyapısı çürük bir metropoldür. Yasadışı belediyelere ve belediye binalarına sahip bir kenttir. Plansızlık, deprem esnasında en büyük tehlikedir. Ne var ki bu sıkıntılar parasızlıktan değil, kaynakların binaların usulsüz makyajına aktarılmasından meydana gelmektedir."
Prof. Dr. Kaya Özgen de, önlem alınmaması halinde beklenen İstanbul depreminde mevcut ekonomik koşulların yetersiz kalacağını belirterek, depremin ortaya koyduğu mali külfete değindi. "Türkiye'nin zaten ekonomik sıkıntıları mevcut" diyen Özgen, depreme hazırlıksız yakalanılması durumunda dayanma gücünün yok olacağını söyledi. Kaya Özgen, çıkarılabilecek özel yasalar ile kentteki bütün binaların gözden geçirilebileceğini söyledi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:47