Gündem
  • 3.4.2003 02:48

POWELL'I KORKUTAN SÖZLER : KÜRTLER KERKÜK VE MUSUL'A GİRERSE BİZİ KİMSE TUTAMAZ

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell arasındaki görüşmenin ağırlıklı bir bölümü Musul ve Kerkük senaryoları üzerinde geçti. Bu bölümde Gül'ün yaptığı şu uyarı herhalde görüşmenin en can alıcı anlarından biriydi: ‘‘Musul ve Kerkük'ün Türk halkı için olağanüstü bir hassasiyeti var. Bu şehirlerde bir oldubitti meydana gelirse, Türk halkının tepkisi çok büyük olur. Hiçbir hükümet buna dayanamaz. O zaman da Türkiye tutulamaz...’’ Bu sözler, özellikle Kerkük'te çıkacak bir karışıklığı müdahale nedeni sayacağı konusunda Türkiye'nin daha önceden yaptığı uyarıların bu kez Dışişleri Bakanı'nın ağzından olabilecek en kuvvetli ifadelerle tekrarıydı. Powell ise Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetinin bilinci içinde gözüktü ve şu yanıtı verdi: ‘‘Size Bush yönetimi adına güvence veriyorum: Musul ve Kerkük'te Türkiye'yi endişelendirecek hiçbir durum kesinlikle ortaya çıkmayacaktır. ABD, bunun için elinden gelen bütün çabayı sarf edecektir. Bu kentlerin kontrolünü bizzat biz sağlayacağız.’’ ABD Dışişleri Bakanı, böylelikle Musul ve Kerkük'e dönük askeri harekátlarda Iraklı Kürt grupları istihdam etmeyeceklerini kayda geçirmiş oldu. GÜL: SİVİLLER BİLE GİTMEMELİ Gül, Türkiye'nin Musul ve Kerkük'le ilgili kırmızı hatlarını Powell'a hiçbir tereddüde yer bırakmayacak açıklık içinde çizdi. Bu çerçevede, bu kentlerde bir ayaklanmanın teşvik edilmemesi, bu kentlerin Iraklı Kürt grupların eline geçmemesi gerektiğini vurguladı. Gül'ün özellikle Kerkük'le ilgili olarak ‘‘Peşmergeler bir yana, savaş anında nüfus yapısını değiştirmek amacıyla silahsız grupların bile bu kente dönük bir hareketini hazmedemeyiz’’ demesi en kalın kırmızı hattı oluşturdu. Powell, Gül'ün bu ısrarlı uyarıları karşısında yönetimin güvencelerini bir kez daha tekrarladı ve şöyle konuştu: ‘‘Oldubittilere, Iraklı Kürtlerin bir taşkınlık yapmasına izin vermeyeceğiz. Onları zaten uyarıyoruz, bundan sonra da uyarmaya devam edeceğiz. Kürt grupları kontrolümüz altındadır. Ayrıca, Musul, Kerkük ve buradaki petrol kaynakları Saddam Hüseyin sonrasındaki dönemde de herhangi bir gruba değil, bütün Irak halkına ait olacaktır.’’ Gül-Powell görüşmesinin bir diğer önemli başlığı, ABD yönetiminin Türkiye'ye vereceği 1 milyar dolarlık yardımı konu aldı. Gül, bu bölümde ‘‘Biz sizden böyle bir şey istemedik. Buna siz kendiniz karar verdiniz. Herhangi bir şeyin karşılığı para yardımı yapılıyor gibi bir anlayışın yerleşmesini istemiyoruz. Ama savaştan dolayı ve beraberliğimizden dolayı gördüğümüz ekonomik zararı da biliyorsunuz’’ diye konuştu. Bu bölümde Gül, uzun uzadıya savaşın turizme ve dolayısıyla ekonomiye dönük olumsuz etkilerini anlattı ve bir ara sözü Almanya'nın en önemli tur organizatörlerinden Vural Öger'e getirdi: ‘‘Dün bana Vural Öger geldi. Kendisi Türkiye'ye yılda 1 milyon turist getiriyor. Ancak bana savaş nedeniyle bu yıl rezervasyonların yüzde 90'ının iptal edildiğini anlattı.’’ Powell, Gül'ün bu sözleri karşısında ‘‘Türk ekonomisinin karşılaştığı güçlüklerin farkındayız’’ dedi ve Türkiye'nin IMF ile uzun süredir askıda duran dördüncü gözden geçirmeyi tamamlamasının Türk ekonomisine dönük güveni artıracağını söyledi. Gül ise yanıtında döndüncü gözden geçirmeyle ilgili niyet mektubunun üç-dört gün içinde IMF'ye gönderileceğini, benzer şekilde Dünya Bankası ile bekleyen dosyaların da kısa zamanda sonuçlandırılacağını söyledi. Powell, karşılığında IMF ve Dünya Bankası nezdinde Türkiye'ye destek çıkmaya devam edeceklerini anlattı. Gül, ayrıca yönetimin Türkiye için istediği 1 milyar dolarlık yardımın Kongre'den geçmesi sırasında Türkiye'yi rahatsız edecek durumların önlenmesini isteyerek, ‘‘Bizi Kongre ile muhatap etmeyin’’ dedi. POWELL'DAN SEZER'E SAYGI İFADELERİ İlginçtir ki Amerikan yardımıyla ilgili bu uyarıyı Powell'a yapan bir başka Türk muhatabı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer oldu. Sezer, ‘‘Bu yardım konusunun bir alışveriş meselesi gibi gösterilmemesi gerekir. Yapıyorsanız siz yapın’’ dedi. Powell, ABD'nin Irak harekátına başından beri kararlı bir şekilde karşı çıkan ve Bush yönetimine dönük eleştirilerini kamuoyundan da gizlemeyen Sezer karşısında nasıl bir tavır sergiledi? Powell, Sezer'e şöyle dedi: ‘‘Sizin savaşla ilgili düşüncelerinizi çok yakından biliyoruz ve saygıyla karşılıyoruz.’’ Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:43

İLGİLİ HABERLER