
Problemimiz ODTÜ değil yönetimin sakat zihniyeti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ODTÜ'deki olaylarla ilgili, ''Bizim oradaki ODTÜ'nün samimi gençleri, o yavrularla ilgili problemimiz yok. ODTÜ ile de bizim bir problemimiz yok. Problem, buradaki yönetimin sakat zihniyetiyledir'' dedi.
Erdoğan, ODTÜ rektörünün yaptığı ziyaret hatırlatılarak, ''Mesele sizin açınızdan vuzuha kavuştu diyebilir miyiz-'' sorusu üzerine, rektörle bu konuda görüştüklerini belirtti.
''Kampüste çıkarılan bir yangın, sapan kullanmak suretiyle demir leblebilerin fırlatıldığı bir olay var. Molotoflar, kilit taşları var'' diyen Erdoğan, bu öğrencilerin bir kısmının ODTÜ'nün, bir kısmının başka okullardan geldiğini, bir kısmının da öğrenci olmadığını söyledi.
''Cam, çerçeve her yer indiriliyor'' diyen Erdoğan, burada sürekli polisin eleştirildiğini ifade etti.
Erdoğan, polisi oraya çağıranın üniversite yönetimi olduğunu ve önemli bir etkinlik için polisin oraya gelmesi gerektiğini dile getirdi.
Türkiye'nin yüzde 80'ininden fazlasını kendi mühendisleriyle yaptığı uydusunu o gün uzaya gönderdiğini anlatan Erdoğan, ''Bununla gururlanmak gerekir'' dedi.
''Bizim buradaki sıkıntımız şu'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bizim oradaki ODTÜ'nün samimi gençleri, o yavrularla ilgili problemimiz yok. Ortadoğu Teknik Üniversitesi ile de bizim bir problemimiz yok. Problem, buradaki yönetimin sakat zihniyetiyledir. Burada yönetimde bir acziyet var. Acziyetini kabul edeceksin. Eğer öğrencilerinin içerisinde orada faşizan baskı uygulayan öğrenciler varsa, okulu terörize eden gruplar varsa bu gruplara karşı bir defa okul yönetiminin elinde olan disiplin kuralları var. Bunları işletmesi lazım. Önce bir hafta uzaklaştırır. Tekrar mı yaptı 15 gün, tekrar mı yaptı tamamen uzaklaştırır. Bunları başkalarına yaptılar. Çok açık net söylüyorum. Başörtülü kızlarımıza yaptılar bunları. Okullardan uzaklaştılar başörtüsü taktıkları için. Şimdi, bunlar terör estiriyor, hatta hatta daha ileri gideceğim. Bazı akademisyenler oradaki, onların eylemlerine karışmayan akademisyenler üzerinde baskı uyguluyorlar.''
Erdoğan, ''Asayiş olayından çıkıp siyasi bir bağlama oturtuluyor'' değerlendirmesi üzerine, sözlerine şöyle devam etti:
''Tabi canım. Burada şiddet uyguluyorlar. Şiddet uygulayanın sırtı sıvazlanıyor. Yani orada polise kalkıyorsun saldırıyorsun. Neymiş 'polis orantısız güç kullanmış'. Tamam, polis orada biber gazı kullandı. Polis biber gazını neden dolayı kullandı-''
Polisin biber gazını, herkes gayet güzel dururken ya da ortam süt limanken kullanmadığını, sapanla atışlar yapılırken, molotof ve taş atılırken kullandığını anlatan Erdoğan, itfaiye aracının kampüse niye çağrıldığının sorulduğunu paylaştı.
Erdoğan, ''Yav yanıyor orası, kampüs yanıyor. Kampüs yanarken tabi ki itfaiye aracını çağıracak. Ama yönetim diyorki 'yanıyor muydu' diyor. Ne demek ya, yanıyor tabi'' diye konuştu.
Erdoğan, bilim adına bunların savunulmasına tepki göstererek, şunları söyledi:
''Bilim adına siz bunları nasıl savunursunuz. Benim hocalarım bana böyle bir şey öğretmedi. Ama demek ki şimdi bazı hocalarımızın böyle anlayışları var. Öğrenci böyle yetiştiriliyor diyor demek ki bazıları. Ama ben gerçek manada eli öpülesi hocalarımızdan bu noktada tavırlarını çok net ortaya koymalarını beklerim ve bunu ilim adına beklerim. İlim adına onlar bunu koymazlarsa ortaya, yazık olur. İşte, kamplaşma okullarda o zaman olur.''
Göktürk 2'nin konuşulmadığını dile getiren Erdoğan, bunun dev bir yatırım olduğunu söyledi.
Erdoğan, ''Ben isterdim ki bütün öğrenciler rektöre gitsinler, 'hocam bize öyle büyük bir salon tahsis edin de çünkü merasimin yapıldığı yer bir 100 kişilik, 150 kişilik salon, biz de oradan bunu canlı olarak izleyelim' ama maalesef böyle bir canlı yayında üniversitenin samimi olan öğrencileri de nasibini alamadı'' dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün törene davet edilmediğinin hatırlatılması üzerine ise Erdoğan, bunun TÜBİTAK'ın ihmali olduğunu söyledi.
-''Planımızı 2015, ardından 2023'e yaptık''-
Son 3-4 yıldır hem dünyada, hem bölgede güvenlik anlamında, ekonomik, siyasi anlamda eksen kaymaları yaşandığı, krizler olduğu belirtilerek Türkiye'nin 2013'e ne gibi beklentiler içinde girdiğinin sorulması üzerine Erdoğan, ''Biz, ekonomide ağırlıklı olarak söylüyorum, planımızı 2015'e, ardından 2023'e çok kararlı bir şekilde ve disiplinli bir şekilde yapmış durumdayız'' dedi.
''Onun için de özellikle mali disiplinden taviz vermeyeceğiz'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''İki tane sır kelimemiz var. Bunun birisi güvendir, birisi istikrardır. Şu anda bizim bütçemiz bu anlayışla hazırlanmıştır. 2013 bütçesinde de bunu göreceksiniz. 2013 seçim yılı değil ama 2014, iki tane seçim yaşayacağımız yıl. Biz 2014'e girerken de iki tane seçim yaşayacağız, dolasıyla 2014'ün bütçesini farklı hazırlayalım diye bir telaşın içerisinde de olmayacağız. Aynı kararlılıkla onu yürüteceğiz. Mesela şimdi biz 2013 için yüzde 4 büyüme hedefliyoruz. 2014 ve 2015'te 5-5 planlıyoruz. Bunu da inşallah yakalayacağız. Onun için kamu harcamalarındaki tasarrufta kararlıyız. Aynı şekilde bunu sürdüreceğiz. Dikkat ederseniz biz, israf ekonomisine asla pay vermedik, pay ayırmadık, prim vermedik. Biz hep verim ekonomisinden yana olduk ve çalışmamızı bu esas üzerinde yürüttük. Yani yaptığımız bir işin verimliliği nedir- Önce bunu hesapladık. Eğer bu israf içeriyorsa 'kusura bakmayın arkadaşlar' dedik ve sağolsun, ekonomiyle ilgili bakan arkadaşlarımın da bu konudaki hassasiyetleri de gayet iyi.''
Avrupa Birliği üyesi ülkeler ithalatı kısmalarına rağmen, Türkiye'nin ihracatını farklı kıtalarda arttırdığını ve 150 milyar dolara ulaştığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Biz göreve başladığımızda 36 milyar dolardı. Oradan bunu telafi ettik. Bu yine aynı kararlılıkla devam ediyor. Şu anda OECD ülkeleri arasında, büyümede de bakıldığında çizginin üzerinde olan ülke Türkiye. Biz komşu ülkelerle bu noktada çok çok farklıyız. İşte Merkez bankamıza bakıyorsunuz 121 milyar dolar döviz rezervimiz var. 27,5 milyar dolardan aldık, şimdi buradayız. IMF'yi şu anda borçlar bitiyor. 860 milyon dolara indi. 23,5 milyar dolardan başladık, buraya düşürdük. Faiz sürekli iniyor, daha da inecek. Çünkü ben bu faiz oranını da yüksek buluyorum ama reel faizde sıfırın altındayız. Buraya geldik. Buraya durup dururken gelmedi ki.''
Erdoğan, sözlerini ''İnanıyorum ki 2013 bu heyecanla beraber bizi adeta sıçramaya devam ettirecek ve bir de hasılatını da yıl sonu itibarıyla çok iyi alacağız'' diyerek tamamladı.