Medya
  • 3.7.2002 10:24

RAUF TAMER'DEN MÜTHİŞ YORUM : YEMEYEN İÇMEYEN ECEVİT DEVLETE 10 KURUŞ HARCATMAYARAK DÜNYANIN EN UCUZ HASTASIDIR, ANCAK HASTALIĞI SEBEBİYLE VERDİĞİ ZARARLA DÜNYANIN EN PAHALI HASTASIDIR

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA/Star'dan Rauf Tamer Başbakan Ecevit'in rahatsızlığı ile ilgili ilginç bir yorumda bulundu."Çok mütevazı bir Başbakanımız var. Bundan daha ucuz hasta nerde bulunur?Yemiyor, içmiyor.Öyle masrafsız ki, hastanede yatmayıp küçücük bir eve tıkılıyor... Ve hemşire bile kullanmıyor. Eve bir yardımcı bile sokmuyor.Devletine on kuruş harcatmıyor.Dünyanın en ucuz hastası.Ama Türk ekonomisine verdiği milyarlarca dolar zarar'a bakarsak:Dünyanın en pahalı hastası "diye yazdı. İŞTE RAUF TAMER'İN YAZISI; En ucuz hasta Biz zannediyorduk ki: Ecevit, sadece donanımsız, araçsız, gereçsiz ve özensiz bir mekánda yaşıyor. Meğer daha ötesi varmış. Meğer 'bakımsız, gıdasız, banyodan uzak, su ve sabundan ırak, kirli' bir mekánda yaşıyormuş. Evi bile Kopenhag kriterlerine uymayan bir Başbakan, bizi Avrupa Birliği'ne taşıyacak, öyle mi? Rahşan Hanım'a teessüflerimi iletin. Çünkü 'kedi'lere reva görmediği bir hayatı, Başbakan'a reva görüyor. - Baldız hanım, yardım edin lütfen. * Nedir bu? 'Demokratik sol bir yaşam tarzı' mıdır? Değil. 'Sosyal demokrat bir yaşam tarzı' mıdır? Değil. Köy-Kent modeli falan mıdır? Değil. Bunu örnek alacak solcu, sağcı, ortacı, bir Allah'ın kulu var mıdır? Yoktur. Peki nedir bu? Acaba bilmediğimiz bir 'sağlıklı yaşam' mıdır? Uzun ömürlü olmanın bir sırrı mıdır? Bunlar, gençliklerinden beri hep böyle mi yaşamıştır? - Baldız hanım, lütfen yardım edin. * Hayır hayır. Boşuna evhamlanıyoruz. 'Kopenhag kriterleri nedir' diye merak edip hepsini madde madde okudum. Çok iyi... Bize engel olacak tek madde yok orada. Bilakis... Kriterler bize gülümsüyor. Çünkü: - Her gün banyo alacaksın diye bir şart koşmuyor... Su ve sabun'dan hiç bahsetmiyor. - El ve ayak tırnaklarını muntazaman keseceksin diye emretmiyor. - Ev düzeni, eşya temizliği, çamaşır titizliği... mutfak ve sofra adábı ve hatta sosyal nezaket diye bir şey dayatmıyor... Misafiri içeri almayıp kapıdan sepetlemek bile serbest. Yani, bu durumda Türkiye'nin AB'ye girmesi kolaylaşıyor. - Baldız hanım, yardımınıza ihtiyaç kalmıyor. * Çok mütevazı bir Başbakanımız var. Bundan daha ucuz hasta nerde bulunur? Yemiyor, içmiyor. İlacını doğru dürüst almıyor. Öyle masrafsız ki, hastanede yatmayıp küçücük bir eve tıkılıyor... Ve hemşire bile kullanmıyor. Eve bir yardımcı bile sokmuyor. Tekerlekli bir iskemleye otur... Hayır. İstemiyor... Saç boyasından başka masrafı yok. Devletine on kuruş harcatmıyor. * Evet... - Dünyanın en ucuz hastası. En kolay hastası... İyi huylu... Kuzu gibi. Allah ömürler versin. Ama Türk ekonomisine verdiği milyarlarca dolar zarar'a bakarsak: - Dünyanın en pahalı hastası. Yeryüzündeki -gelmiş geçmiş- bütün hastaların toplam masrafı, Ecevit'in 2 aylık faturası'na ulaşamaz. Daha durun. 2004 Nisan'ına 20 ay var. Ama ne gam? Asla IMF'ye güvenerek hastalanmadı ki. Ecevit, asil milletine güveniyor. Biz öderiz... Biz biz biz. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:20

İLGİLİ HABERLER