Asayiş
  • 8.8.2002 13:52

REİSOĞLU: "MGK'DA HANGİ ÜYELER İLE KONUŞTUĞUMU ANLATMAM İÇİN 4 GÜN BOYUNCA İŞKENCE YAPTILAR"

KAYNAK : Haber Vitrini FUNDA KESKİN-AYŞE ÇAL İSTANBUL - Balina ve Örümcek Ağı operasyonlarının kilit ismi Abdurrahman Yakup Reisoğlu, dolandırıcılık suçundan bugün hakim karşısına çıktı. İstanbul 5 No'lu DGM'de görülen duruşmada, Abdurrahman Yakup Reisoğlu ile birlikte gözaltına alınan 9'u tutuklu 13 sanık hazır bulundu. Diğer 4 sanık ise mazeretleri olduğu gerekçesi ile duruşmaya katılmadı. Devleti dolandırdığı gerekçesiyle "Balina Operasyonu" kapsamında gözaltına alınan ve bir süre sonra cezaevinden tahliye edilen, ardından Mali Şube ekiplerinin yaptıkları operasyonda yakalanarak tekrar gözaltına alınan Abdurrahman Yakup Reisoğlu ile ilgili soruşturma tamamlanmış, sorguları tamamlanan 29 kişi İstanbul DGM'ye sevk edilmişti. DGM'ye sevk edilen 29 kişiden 17'si hakkında dava açılmıştı. Şebeke elemanları ile sahte kredi kartı, vize, pasaport, naylon fatura düzenleyerek kurdukları paravan şirketlerle piyasayı trilyonlarca lira dolandırdığı ortaya çıkan ve Üsküdar'da yakalanarak gözaltına alınan Yakup Reisoğlu, duruşmada verdiği ifadesinde, "İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan ve Mali Şube Müdürü Ayhan Mimaroğlu'nun, 'Örümcek Ağı Operasyonu' kapsamında bu soruşturmanın tutuklu bulunan sanığı Erol Maks Kohen ile aralarındaki menfaat ilişkilerinin ortaya çıkarılmasından sorumlu kişi olarak buradayım. 2001 yılı Ocak ayında, 'Balina Operasyonu' kapsamında İstanbul DGM Savcısı Cevdet Ulu'ya vermiş olduğum ifadeler doğrultusunda 'Balina Operasyonu'nun devamı olan ve Türkiye'nin en büyük hayali ihracat operasyonu 'Örümcek Ağı Operasyonu' başlatılmıştır" dedi. İfadesine, "Başlatılan operasyon kapsamında Kohen'in telefonları dinlendi" diyerek devam eden Yakup Reisoğlu, "Telefon kayıtlarında, Organize Şube Müdürü Serdar Saçan'ın yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu ve Mali Şube Müdürü Ayhan Mimaroğlu'nun bu şahıs ile menfaat ilişkilerinin tespiti yapılmıştır. Benim bu operasyonla ilgili ifadelerimden biri gazetede yayınlandı. Kısa süre sonra Mali Şube'ye ihbar olduğu gerekçesi ile DGM'nin izniyle telefonlarım dinlenmeye başlandı. Aslında telefonlarımın dinlenmesindeki amaç, soruşturmayı yürüten Ankara DGM Savcısı Hamza Keleş ile konuşup konuşmadığım. Ankara Organize Şube Müdürü Şerafettin Vural ile hangi telefonla konuştuğum. Ankara Emniyet Müdürü Hasan Yücesan ile hangi telefonla konuştuğum. Daha da ileri giderek benim, bu olayı takip eden MGK'da hangi üyeler ile konuştuğumu anlatmam için 4 gün boyunca işkence yaptılar" şeklinde konuştu. İfadesinde, dönemin İçişleri Bakanı Saddettin Tantan ile ilgili olarak da konuşan Yakup Reisoğlu, "Bana ne olduğunu bilmediğim ifadeler imzalattılar. Kendilerini aklamak için bana zorla hazırlattıkları kaseti basına dağıttılar. Bunu yaparken Saçan beni ölüm ile tehdit etti" diyerek, suçlamaları bir kez daha yineledi. Duruşmada, suçlamaları reddeden ve Organize Şube'nin oyununa geldiklerini söyleyen sanıklar, tahliyelerini istedi. Tahliye taleplerini reddeden mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Duruşma çıkışında sinirli olduğu gözlenen ve "Şerefsiz Saçan. Sedat Peker'in arkasına sığınıyor. Bana avukat gönderip beni tehdit ediyor" diyerek basın mensuplarına bağıran Abdurrahman Yakup Reisoğlu, tutuklu bulunduğu cezaevine geri gönderildi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:38

İLGİLİ HABERLER

Onceki Sayfa
Sonraki Sayfa