Gündem
  • 15.5.2002 08:01

RTÜK YASASI AYNEN ÇANKAYA'YA İADE...

KAYNAK : Haber Vitrini CENGİZ GÜVEN ANKARA - Cumhurbaşkanı'nın veto ettiği RTÜK Yasası, TBMM Genel Kurulu'nda hiçbir değişikliğe uğramadan aynen kabul edildi. Geceyarısına kadar devam eden görüşmelerde muhalefet partilerinin tüm engelleme çabalarına rağmen iktidar ortağı partilerin temsilcileri görüşmelerde konuşmayarak zaman kaybını önlemeye çalıştı. Muhalefet ise hemen her madde ve önergede yoklama talebinde bulundu. Cumhurbaşkanı tarafından veto edilen RTÜK Yasa Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda komisyondan da geldiği biçimiyle hiçbir değişikliğe uğramadan aynen kabul edildi. Muhalefet partileri tasarının tümünün veto edildiği iddialarını yinelerken tasarının 2, 3, 5, 7, 12, 13, 14, 16, 17, 19, 20, 21, 22, 23, 25, 26, 29 ve geçici 4. Maddeleri görüşülerek kabul edildi. Geçtiğimiz hafta kavgalı oturumda yarım kalan görüşmelerin dünkü bölümü de gergin geçti. RTÜK yasasının dünkü görüşmelerinde de kavga çıktı. İktidar partilerinin temsilcilerinin yasa üzerinde hiç konuşmamasını eleştiren SP'li Mehmet Bekaroğlu'nun, iktidar partilerinin milletvekillerine, "Yüreğiniz yetiyorsa çıkın bu yasayı savunun" demesi gerginliğe yol açtı. Bekaroğlu'nun bu sözlerine karşılık oturduğu yerden söz atan MHP'li Nidai Seven'in konuşması kavgaya neden oldu. RTÜK yasasının görüşmeleri sırasında geçtiğimiz hafta olduğu gibi iktidar partilerine mensup milletvekillerinin hiç söz almaması dikkat çekti. SP'nin sözcüleri iktidar partilerinin bu tavrını sert bir dille eleştirince Genel Kurul salonundaki tansiyon da yükseldi. Geçici maddeler üzerinde söz alan SP'li Mehmet Bekaroğlu, iktidar ortaklarına seslenerek, "Yüreğiniz yetiyorsa siz de gelin burada bu yasayı savunun" dedi. Bekaroğlu'nun bu sözleri üzerine MHP'li Nidai Seven oturduğu yerden söz attı. Bekaroğlu ise, "Sen de gel burada konuş Nidai Seven. Gel bu yasayı savun eğer yüreğin yetiyorsa. Korkuyorsunuz. Medya patronları baskı yapıyor, siz de bunları yerine getiriyorsunuz" dedi. Bekaroğlu'nun bu sözleri üzerine sataşma olduğu gerekçesiyle yerinden söz alan MHP'li Nidai Seven, "Yüreğimle Türk milletinin değer yargıları arasında bir sevgi yolu vardır. Öyle bir yürek ki, bu yürekte Türk milletine ihanet yoktur. Öyle bir yürek ki, 30 bin kişinin katili olan bölücü TV'ye Türkiye'yi jurnallemek yoktur" dedi. Nidai Seven'in bu sözleri üzerine SP'li Mehmet Bekaroğlu da tekrar söz istedi. Oturumu yöneten Meclis başkanvekili Bekaroğlu'na yeni bir gerginliğe yol açmamak kaydıyla söz verdi. Bekaroğlu, "Millete, vatana ihanet etmemişse kimin vatana ihanet ettiğini buraya çıkıp açıklamalıdır. Yüreği yetiyorsa çıksın açıklasın kim vatana ihanet etmiş görelim. Bu yasanın vatan için millet için ne faydası var bunu çıkıp açıklasın" dedi. Bekaroğlu'nun bu sözleri üzerine MHP Çorum Milletvekili Vahit Kayırıcı, Bekaroğlu'nun üzerine yürüdü. MHP'liler ve SP'liler Kayırıcı'yı tutarak, Bekaroğlu'na vurmasını engellediler. Bunun üzerine Yüksel Yalova oturuma saat 20.00'ye kadar ara verdi. Verilen arada da gerginlik devam etti. MHP'den Nidai Seven, Vahit Kayırıcı, Yusuf Kırkpınar, SP sıralarına doğru yürümeye çalıştı. MHP'den Ali Işıklar, Vahit Kayırıcı'yı tutarak SP'lilerin üzerine gitmesini engellerken, Meclis İdare Amiri Ahmet Çakar da Yusuf Kırkpınar'ı tutatarak kavganın büyümesini önledi. YUMUŞAMA EĞİLİMİ Kavgalı oturumun ardından iktidar ve muhalefet partileri arasındaki gerginlik yerini yumuşamaya bıraktı. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, ikinci oturumun başında yerinden söz alarak, şunları söyledi: "Muhalefet provakasyon yapmak istiyor. Bizim görüşlerimize katılmayabilirler. Kanunu beğenmeyebilirler. Ama Genel Kurul'da fikirlerini ifade edebilirler. Geliyorlar burada saygılar sunarak gayet güzel cümlelerle itirazlarını ifade ediyorlar. Ama her halukarda her konuşmacı konuşmasının bir yerinde iktidar partilerinin şahıslarını hedef alan hakaretlerde bulunuyorlar. Bunun doğru olmadığını, bunun hak olmadığını, bunun siyasete bir şey kazandırmayacağını ifade etmek istiyorum. Geçmişte bu Parlamento zemininde Türkiye genelinde siyasetin işlevinde sürekli bu tür tartışmalarla ülkeyi nereye getirdiğimizi hep beraber yaşadık, gördük. Bu millet artık kavga istemiyor, çekişme istemiyor. Bundan sonra bu hususa dikkatli olmalarını istiyorum." Mehmet Şandır'ın bu uyarısı üzerine SP Grup Başkanvekili Veysel Candan da yerinden söz alarak, "Her madde ve önergeler üzerinde görüşlerimizi açıklarken belgelere dayalı hareket ediyoruz. Hükümet ortakları bunları cevaplamak yerine oturduğu yerden yakışıksız bir takım ifadeler kullanıyorlar. Tutanaklar tetkik edilirse biraz önce küfür dahil ağır kelimeler kullanıldığı anlaşılacaktır. Asıl tahriki kendileri yapmaktadırlar. Biz bu kürsüye çıktığımız zaman belgelere dayalı konuşuyoruz. Ama onların ağır küfürleri tutanaklara geçmiştir. Biz burada mücadelenin meşru zeminde ve güzellikle yapılmasından yanayız ama milletvekilleri küfürlerle tutanaklara geçecek hem de tahrik oluyoruz ifadelerini doğru bulmuyoruz" dedi. Şandır ve Candan'ın bu konuşmalarının ardından görüşmeler daha önceki gergin ortamdan uzakta gerçekleşti. KAYIŞ'I MUHALEFET SAVUNDU Kavgalı oturumdan sonra ANAP Hatay Milletvekili Levent Mıstıkoğlu, milletvekillerine gönderdiği mektup nedeniyle RTÜK Başkanı Nuri Kayış'ı eleştirirken, "RTÜK Başkanı bu yasaya neden karşı çıkıyor. Yeniden seçilemeyeceği kaygısıyla böyle hareket ediyor" dedi. Mıstıkoğlu'nun bu sözleri üzerine AK Parti Grup Başkanı Bülent Arınç, Nuri Kayış'ın DSP tarafından RTÜK Başkanlığı'na seçildiğini hatırlatarak, "Hiçbir milletvekili burada konuşma hakkı olmayan Üst Kurul üyesini böylesine eleştiremeye hakkı yoktur" dedi. DYP Grup Başkanvekili Turhan Güven de RTÜK Başkanı'nın linç edilmek istendiğini ifade ederek, Mıstıkoğlu'nun üslubunu eleştirdi. İNTERNETE KISITLAMA GETİRİLMİYOR Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu RTÜK Yasasının 26. Maddesinin görüşülmesi sırasında internet haberciliğine kısıtlama getirilip getirilmediğine ilişkin soruları cevaplandırrırken "Bu yasa internet denetimini kapsamamaktadır. Yasanın 26. Maddesini internetle ilişkilendirmek doğru değildir. Bu kanun RTÜK Yasasında, Basın Yasasında, Vergi Yasasında çeşitli derlemeleri içeren bir maddedir. Dolaysıyla RTÜK kuruluşu ile internet arasında hiçbir bağlantı kurulmamıştır. Basın Yasasında yalan haberciliğin internet aracılığı ile de yayınlanmasını içerir. Buralarda da hakaret içeren yalan haber hali öngörülmüştür. Yoksa internet özgürlüğünü elden almak gibi bir görüşün siyasi olarak da dayanağı yoktur" dedi. Müzakerelerin tamamlanmasından sonra sabaha karşı saat 03.45 sularında yasanın tümü oylandı. Oylamaya, 292 milletvekili katıldı. Yasa 87 red oyuna karşılık 202 evet oyu ile kabul edildi. 3 milletvekili de çekinser oy kullandı. YASA NE GETİRİYOR? Yasa ile radyo, televizyon ve veri yayınlarının, hukukun üstünlüğüne, Anayasa'nın genel ilkelerine, temel hak ve özgürlüklere, milli güvenliğe ve genel ahlaka uygun olarak kamu hizmeti anlayışı çerçevesinde yapılacağı belirtilerek, yayınların Türkçe yapılması esası korundu. Yasa ile ancak, evrensel kültür ve bilimsel eserlerin oluşmasına katkısı olan yabancı dillerin öğretilmesi veya bu dillerde müzik veya haber iletilmesi amacıyla da yayın yapılabileceği ilkesi getirildi. Böylelikle Kürtçe yayın konusunda atılması beklenen adımlar bir başka yasa değişikliğine kaldı. YAYIN İLKELERİ Radyo ve televizyon yayınlarında uyulması gereken yayın ilkeleri yeniden belirlendi. Buna göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin varlık ve bağımsızlığına, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı yayın yapılmayacak. Toplumu şiddete, teröre, etnik ayrımcılığa sevk eden veya halkı sınıf, ırk, dil, din, mezhep ve bölge farkı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik eden veya toplumda nefret duyguları oluşturan yayınlara imkan verilmeyecek. Yayıncılık, gerek yayın organı, gerekse hisse sahipleri ve üçüncü derece dahil olmak üzere üçüncü dereceye kadar kan bağı olan, hısımları veya bir başka gerçek veya tüzel kişinin haksız çıkarları doğrultusunda kullanılmayacak. İnsanlar dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri nedenlerle hiçbir şekilde kınanmayacak ve aşağılanmayacak. Yayınlar toplumun milli ve manevi değerlerine ve Türk aile yapısına aykırı olmayacak. Özel hayatın gizliliğine saygılı olunacak ve kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında kişilerin özel hayatı yayın konusu yapılmayacak. Kişilerin manevi şahsiyetlerine eleştiri sınırları ötesinde saldırıda bulunulmayacak. Kişileri suç işlemeye yönlendirecek veya korku salacak yayın yapılmayacak. Haberlerin yayınlanmasında tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerine bağlı olunacak. Özgürce kanaat oluşumu engellenmeyecek ve haber kaynaklarının kamuoyunun yanıltılmasının amaçlandığı haller dışında gizliliği korunacak. Halkı aldatacak, yanıltacak veya haksız rekabete yol açacak reklam yayınlarına yer verilmeyecek. Yayınların karamsarlık, umutsuzluk, kargaşa ve şiddet eğilimlerini körükleyici veya ırkçı, nefret duygularını kışkırtıcı nitelikte olmayacak. Suç örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özellikleri yansıtılmayacak. RTÜK ÜYELERİ KİMLERDEN OLUŞACAK? Yasa ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun seçimi ve görev süresi de yeniden belirlendi. Buna göre, Üst Kurul, en az dört yıllık yüksek öğrenim görmüş, meslekleriyle ilgili konularda kamu veya özel kuruluşlarda en az on yıl görev yapmış, mesleki açıdan yeterli bilgiye, deneyime ve devlet memuru olma niteliğine sahip, otuz yaşını doldurmuş kişiler arasından seçilecek. Bu üyelerden 5'i TBMM'de siyasi parti gruplarınca seçilecek. İki üye de, Yükseköğretim Kurumu Genel Kurulunun, kurul üyesi olmayan elektrik-elektronik, iletişim, kültür-sanat ve basın-yayın dallarından göstereceği dört aday arasından Bakanlar Kurulunca belirlenecek. En çok sarı basın kartı sahibi üyesi bulunan iki gazeteciler cemiyeti ile Basın Konseyinin ortaklaşa göstereceği iki aday ile Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'nin kamu görevlileri arasından göstereceği iki aday da yine Bakanlar Kurulu tarafından seçilecek. 9 üyeden oluşacak Üst Kurul üyelerinin görev süresi dört yıl olacak. Üst Kurul üyeleri, seçilmelerinden itibaren 15 gün içinde toplanarak kendi aralarında başkan ve başkanvekilini seçecekler. Başkanların süresi ise iki yıl olacak. üyelerin görev süresinin bitiminden iki ay önce kurum ve kuruluşlar veya partiler yeni seçimlerini yaparak TBMM'ye veya Bakanlar Kurulu'na bildirimde bulunacaklar. RTÜK üyeleri, özel radyo ve televizyon şirketlerinde ortak veya yönetici olamayacak. Üst Kurul, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunun denetimine tabi olacak. RTÜK GELİRLERİ YENİDEN DÜZENLENDİ Buna göre üst Kurul, özel radyo ve televizyon kuruluşlarından alınacak TV kanal ve radyo frekansı yıllık tahsis bedellerini alacak. Özel radyo ve televizyon kuruluşlarının yıllık brüt reklam gelirlerinin yüzde 5'ini RTÜK alacak. RTÜK, PARALARI NASIL TAHSİL EDECEK? Radyo ve televizyon reklam gelirlerinden ayrılacak paylar, elde edildikleri ayı takip eden ayın en geç 20'sinde, TV kanal ve radyo frekansı yıllık kira bedeli her yılın Ocak ayının en geç 20'sinde, idari para cezaları da cezaların tahakkukunun ardından ilgili yayın kuruluşları tarafından ödenecek. Ödemede gecikilmesi halinde, ilgili yayın kuruluşu uyarılarak yedi gün içinde ödeme yapması istenecek. Yapılacak ihtara rağmen ödeme yapılmaması halinde, Üst Kurulca ödeme yapılıncaya kadar yayının durdurulmasına karar verilecek. Buna rağmen iki ay içinde ödeme yapılmazsa, Üst Kurulca yayın izninin ve lisansın iptaline karar verilecek ve ödenmeyen kurum geliri icra yoluyla tahsil olunacak. Telekomünikasyon Kurumuna yetki RTÜK Yasası ile ulusal, bölgesel ve yerel çapta TV kanal ve radyo frekans planları ile radyo ve televizyon yayınlarına esas olan frekans bantları ile ilgili çalışmalar yapma yetkisi, Telekomünikasyon Kurumuna verildi. Frekans ihalesi televizyon kanal ve radyo frekansları, belli bir plan dahilinde özel kuruluşlara kullandırılmak üzere Üst Kurulca ihaleye çıkarılacak. Televizyon kanal ve radyo frekanslarının ne kadarının hangi takvime göre ihaleye çıkarılacağına ilişkin plan Haberleşme Yüksek Kurulu tarafından saptanarak bu çerçevede ihaleye çıkarılmak üzere Üst Kurula bildirilecek. Radyo ve televizyon yayın izni verilen veya verilecek anonim şirketlerin hisse oranları ve şirket yapısıyla ilgili uyulması gereken konular da yeniden belirlendi. Buna göre özel radyo ve yayın kuruluşlarının hisseleri nama yazılı olacak. Bu şirketlerde herhangi bir kişi lehine intifa senedi ihdas edilemeyecek. Televizyon sahipleri Üst Kurul tarafından düzenlenecek yönetmeliğe uygun olarak her yıl yapılacak yıllık ortalama izlenme oranı ölçümlerine göre yıllık ortalama izlenme veya dinlenme oranı yüzde 20'yi geçen bir televizyon veya radyo kuruluşunda bir gerçek veya tüzel kişinin veya bir sermaye grubunun sermaye payı yüzde 50'yi geçemeyecek. Gerçek kişinin hisselerinin hesaplanmasında üçüncü derece dahil olmak üzere üçüncü dereceye kadar yakınlarına ait hisseler de aynı kişiye aitmiş gibi hesaplanacak. Bu koşulları aştığı belirlenen televizyon veya radyo sahipleri, RTÜK'ten yapılacak bildirimden itibaren 90 gün içinde ortağı bulunduğu televizyon veya radyodaki hisselerinin bir bölümünü halka arz ederek veya bir kısım hisselerini satarak, sermaye payını yüzde 50'nin altına indirecek. ÖZEL TV'LER BORSADA Özel radyo ve televizyon yayın kuruluşlarının hisse senetlerinin halka arzı da yasayla mümkün kılındı. Bir özel radyo ve televizyon yayın kuruluşunda yabancı sermayenin payı, ödenmiş sermayenin yüzde 25'ini geçemeyecek. Yabancılar hiçbir zaman imtiyazlı hisseye sahip olamayacak. Zorunlu müzik yayını radyo ve televizyon kuruluşları, yayınlarında belli oran ve saatlerde eğitim, kültür, Türk halk ve Türk sanat müziği programlarına yer vermek zorunda olacaklar. Bu programların tür ve oranlarıyla ilgili esaslar da Üst Kurul tarafından belirlenecek. RTÜK "ÖZÜR DİLEYİN" DİYECEK Üst Kurul, öngördüğü yükümlülükleri yerine getirmeyen, izin şartlarını ihlal eden, yayın ilkelerine aykırı yayın yapan özel radyo ve televizyon kuruluşlarını uyaracak veya aynı yayın kuşağında açık şekilde özür dilemesini isteyebilecek. Bu talebe uyulmaması veya aykırılığın tekrarı halinde o programın yayını, bir ile 12 kez olmak üzere durdurulabilecek. Bu süre içinde programın yapımcısı ve varsa sunucusu hiçbir ad altında başka bir program yapamayacak. Yayını durdurulan programların yerine, aynı yayın kuşağında ve reklamsız olarak, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına Üst Kurulca hazırlattırılacak eğitim, kültür, trafik, kadın ve çocuk hakları, gençlerin fiziksel ve ahlaki gelişimi, uyuşturucu ve zararlı alışkanlıklarla mücadele, Türk dilinin güzel kullanımı ve çevre eğitimi konularında programlar yayınlanacak. TELEVİZYONLARA CEZA YAĞACAK Aykırılık tekrarlanırsa ulusal düzeyde yayın yapan kuruluşlara, ihlalin ağırlığına göre, 125 milyar liradan az olmamak kaydıyla 250 milyar liraya kadar para cezası verilebilecek. Yerel televizyon ve radyo cezaları 1 milyondan fazla nüfusa ulaşan il ve ilçelere yayın yapanlara, ihlalin ağırlığına göre, 60 milyar liradan az olmamak kaydıyla 100 milyar liraya kadar, 500 bin ile 1 milyon arasında nüfusa ulaşan il ve ilçelere yayın yapanlara da 30 milyar liradan az olmamak kaydıyla 60 milyar liraya kadar ceza verilecek. 250 bin ile 500 bin arasında nüfusa ulaşan il ve ilçelere yayın yapanlara, ihlalin ağırlığına göre, yirmi milyar liradan az olmamak kaydıyla kırk milyar liraya kadar, 250 binden az nüfusa sahip il ve ilçelere yayın yapanlara, 5 milyar liradan az olmamak kaydıyla 10 milyar liraya kadar ceza verilecek. Radyo yayınları için bu miktarların yarısı kadar idari para cezası uygulanacak. Bu ceza miktarları, her yıl Maliye Bakanlığı'nın belirlediği oranlarda artırılacak. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne karşı yıkıcı ve bölücü faaliyetlere sevk edecek şekilde yayın yaptıkları tespit edilerek yayınları durdurulan veya yayın izinleri iptal edilen kişiler, bu kuruluşların sahipleri ve yöneticileri ile bu tür yayınlarda görev alanlar Türk Ceza Kanununun 314 'üncü maddesine göre cezalandırılacaklar. Yasa ile, gazetelere de ağır para cezaları getirildi. Bir kişinin şeref ve haysiyetinin rencide edilmesi, yalan haber verilmesi, hakaret edilmesi, sövülmesi ya da gerçeğe aykırı hareket ile yayın yapılması durumunda iki ay içinde düzeltme ve cevap yazısını verebilecek. Cevap ve düzeltmeyi süresi içinde yayınlamayan sorumlular 10 milyar liradan 50 milyar liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılacak. Sorumluların belirlenmesini veya mahkeme kararlarının uygulanmasını güçleştirecek şekilde davrananlar, 30 milyar liradan 90 milyar liraya kadar ağır para cezasına mahkum edilecekler. Verilen para cezası da ertelenemeyecek. Gazetelere verilecek para cezalarında önemli artış yapılarak, en az para cezası 1 milyar lira olarak belirlenirken, cezalar 10 milyar ile 100 milyar lira arasına yükseltildi. Cevap ve düzeltme hakkına uymayan gazeteler için de 3 milyardan başlayan 150 milyar liraya kadar çıkan oranlarda para cezası verilmesi öngörüldü. Yasanın yalan haber, hakaret ve benzeri fiillerden doğacak maddi ve manevi zararlarla ilgili hükümleri, bilişim teknolojileri ve internet ortamında sayfa açılması veya elektronik gazete, elektronik bülten suretiyle yayınlanan her türlü yazı, resim, işaret, sesli veya sessiz görüntü ve benzerleri hakkında da uygulanacak. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:51

İLGİLİ HABERLER