SABAH BAŞYAZARI ERDAL ŞAFAK: MEDYAYA YABANCI AKINI OLACAK İŞSİZ GAZETECİ KALMAYACAK
Para Ekonomi: Sabah gazetesinin yayın politikasında önümüzdeki dönemde değişiklikler olacak mı?
Erdal Şafak: Yeni dönemde Sabah, mali bağımsızlığın verdiği güç ve değişen konjonktürün de katkısıyla bağımsız, özgür, haber olan neyse olduğu gibi veren, yeni ve yetenekli yazarlarla donatılmış, her eve girebilecek bir aile gazetesi çizgisinde. Her zaman da bir referans olmuştur. Aldığımız tepkiler de Sabah’ın bu yeni çizgisinin beğenildiğini, ama daha da önemlisi okurların tam güven ve desteğine sahip olduğunu gösteriyor.
Çeşitli meslek kuruluşlarının ve bizim yaptırdığımız dönemsel araştırmalar var. Her seferinde sonuçlar bu tabloyu daha da pekiştiriyor. Bu da moral ve doping kaynağı oluyor.
P.E: İzmir’den İstanbul’a geldikten sonra, hani şu hep konuşulan İstanbul ve Anadolu basını arasındaki farkları siz de hissettiniz mi?
Şafak: Bizim geldiğimiz yerin her zaman ayrı bir önemi vardı. Babıali’de Yeni Asır gazetesi her zaman özel bir konuma sahipti. Tirajıyla, haberleriyle... Bu nedenle öyle bir yadırgama yoktu. Ayrıca İstanbul basınının bütün kilit noktalarındaki isimler İzmir’den yetişmedir. Bütün gazetelerde bu böyle.
O nedenle İstanbul basınında özellikle bu İzmir kökenlilerin önemli yerlere gelmelerinden sonra Anadolu’ya bakış, Anadolu haberlerini değerlendirme daha bir önem kazandı. Bir olumsuzluğu daha giderdi bu oluşum. Daha önce gazetelerin Ankara yönetimi İstanbul’dakinden daha etkindi. Ankara merkezli haberler çıkıyordu. İzmirliler önemli noktalara geldikten sonra, İstanbul’daki yönetici arkadaşlarımızın hepsi bütün Türkiye’yi kucaklayan haberler yapmaya başladı. Artık haftanın yedi günü Ankara ve siyaset manşet olmuyor.
P.E: Bunda iş dünyasının merkezinin İstanbul’da olması da etkili değil mi?
Şafak: Evet ama, İstanbul’daki mutfaklarda artık Türk halkının daha beğenebileceği, daha iştahla yiyebileceği mönüler hazırlanıyor. Siyaset artık Türk halkının bir numaralı ilgi alanı değil. Türk halkı artık günlük yaşamdan, günlük sorunların yansıtıldığı haberler istiyor. Bunu ne ölçüde yaparsanız, o kadar çok satan gazete olursunuz.
P.E: Basın sektörü neden derinleşemiyor? Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Şafak: Şimdi işadamı gözüyle bakarsan, medya rantabıl bir sektör değil. Üstelik, bu süreçle 2001 krizi öncesi dönemi ayırmak gerekiyor. 2001 krizi öncesi başka amaçlarla medya sahibi olmak istiyordu insanlar. Neydi bu? Ankara’yla yakın olabilmek, başka alanlardaki işleri için Ankara’yla bir koridor açabilmek. Şimdi öyle değil. Böyle bir imkan ve anlayış yok. Ne Ankara’nın siyasi kadrolarında ne de iş dünyasında böyle bir anlayış var. Devletin elinde böyle kaynaklar da kalmadı artık. Bu nedenle büyük ihaleler bitti. Onlar bitince de bu amaç ortadan kalkıyor.
Gelelim rantabiliteye... Medya sektöründe bugün çok ciddi bir tasarım, iyi pazarlama olmazsa, reklam sektörü gelişmezse o basın kuruluşunun kar etmesi mümkün değil. O zaman niye yatırım yapsın? Medyanın geleceği parlak ama. Bence derinleşecek.
P.E: Nasıl olacak bu?
Şafak: Eğer, AB’den tarih alırsak, müzakereleri açma kararı verilirse, Türkiye bütün sektörlerde olduğu gibi medya da cazip hale gelecek. Zaten bu konuda birtakım girişimler var. En azından piyasa araştırması yapılıyor. Belli gruplara yabancı ortaklık teklifleri gelecek. Avrupa’nın büyük gazetelerinin Türkçe versiyonları için düğmeye basılacak. Böyle cazip bir ortam oluşacak. Sektörde işsizlik azalacak.
P.E: Geçimini sadece gazetecilikten sağlayan yeni nesle yeni kapılar açılacak mı?
Şafak: Evet. Ama kendilerini çok geliştirmeleri gerek. Sadece gazetecilik fakültesi mezunu olmak tek başına yeterli olmayacak. Sağlık muhabiri olmak için sağlık eğitimi gerekecek.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:57