SADETTİN SARAN KONUŞTU: 'YANAKTAN MAKAS GÖRÜNTÜSÜ ÜZÜCÜ!..'
BALÇİÇEK PAMİR - SABAH / "Fenerbahçe Başkanlığı'na talibim" diyerek ortalığı tekrar hareketlendiren Sadettin Saran "Ali Şen ile Aziz Yıldırım yakınlaşmasına ben de her Fenerbahçeli gibi şaşırdım. Makas hiç şık olmadı" diyor.
Sadettin Saran nasıl biri? Röportajdan döndükten sonra hemen herkesin ortak sorusuydu. Öylesine merak ediliyor yani. Anlatıldığı gibi saldırgan mı, koltuk sevdalısı mı, FB'ye haciz gönderen adam mı, Aziz Yıldırım'ın yerine gözünü diken hırslı bir işadamı mı? O öncelikle bir Fener sevdalısı, 5 yaşından beri hem de. Milli yüzücü. Amerika'ya makine mühendisliği okumaya da ancak spor bursuyla gidebilmiş. Memur bir babanın 4 çocuğundan biri. Annesi Amerikalı. Döndüğünde Turizm Bakanlığı'nda bir süre tanıtım alanında danışmanlık yapmış. Sonra kendi şirketini kurmuş. Bugün medya, spor, enerji, savunma yatırımları başta olmak üzere 7 ayrı şirketi var. Düz bir adam Saran, düşündüğü gibi konuşan, konuştuğunun arkasında duran. Kulübünden ihraç edilmesini sağlayan sözlerinin bile arkasında bugün. "Yine olsa yine söylerdim, yanlış bir şey yaptığım düşünmüyorum" diyor. Pazartesi Sohbeti konuğum Sadettin Saran ile Fenerbahçe'yi konuştuk.
FB yönetimi size niye bu kadar düşman? Ateş olmayan yerden duman çıkmaz derler. Ne yaptınız da birilerinin ayağına bastınız?
Çok üzülüyorum bu duruma. Biz Aziz Bey ile çok yakındık bir zamanlar. O beni Futbol Şube sorumlusu yaptı. Hatta espri yapmıştım, "Hani beni seviyordun!" diye. Çünkü o görev çok zordur.
Sizin yöneticiliğiniz döneminde takım kötü bir sonuç elde etmişti. Lorant'ı da siz getirdiniz.
Doğru ama tek sorumlusu ben olamam. Ben, üzerime düşen maddi manevi her tür görevi yerine getirdim. Zaten her şeyi Başkan'ın talimatıyla yaptım. Ama yönetici olarak ben de suçluyum tabii.
AzizYıldırım ile niye aranız bozuldu?
Ben takımımı aile biliyorum. O kopuş döneminde hiç bir şey söylemedim. Ama bugün özetlemeye çalışayım. Yıldırım ile liderlik anlayışımız farklıydı. Yönetimsel konuda anlaşamadık. Ben işlerin delege edilmesi taraftarıyım, yani işler paylaşılmalı, sorumluluk verilmeli.
Yani lider tek adam olmamalı, öyle mi?
Evet. Benim doğrum böyle. Birine bir iş verirseniz, sonuna kadar arkasında olursunuz. İlk başta pek önemsemiyordum sonra rahatsız olmaya başladım. O dönem beni çekemeyenler, Yıldırım'ı benim hakkımda yanlış bilgilendirmeye başladılar. Bir süre sonra aramıza soğukluk girdi, birbirimize karşı tavırlarımız değişti, davranışlarımız garipleşti. Sonra Atilla Kıyat Paşa'ya birtakım haksızlıklar yapıldı ben de istifa ettim. Ama orada bir hatam oldu, daha önceki istifalarım yırtılmıştı, son istifamı yönetimden önce basınla paylaştım. Şık olmadı.
Siz yönetime girerken "Hedefim başkanlık" dediniz. Bu normal mi peki?
Evet ben liderliğe oynadım. Küçüklüğümden beri hayalimdir. Siz bakmayın bugün yönetimde "İstemem" diyenlere. Başkanlık verilse koşa koşa giderler ama açık oynamıyorlar. Ben açık oynadım. Zaten her şey o demeçten sonra oldu.
Pişman mısınız?
Geriye dönüp baktığımda hata yapmışım galiba. Ben bunu söylediğimde birkaç yönetici arkadaş arayıp şakayla karışık "Sen bittin" demişlerdi. Doğruymuş. Ama yine de pişman değilim, ben düşündüğümü söyledim.
Siz başkan olsanız ekibinizdeki birinin sizin yerinize gözünü dikmesi hoşunuza gider mi?
Gider. Samimi söylüyorum. Yanımda çalışan eğer gözünü benim koltuğuma dikmiyorsa niye onunla çalışayım? Böyle birini tehdit olarak görmem ben.
"FB'de kirli işler dönüyor, oy uğruna menfaat çeteleri oluşmuş." Bunlar sizi ihraç ettiren sözler. Bugün pişman mısınız?
Asla. Bugün hâlâ söylediklerimin arkasındayım. Üstelik biz Aziz Yıldırım ile biraraya gelip aynı şeyleri tartışırdık. Onun da şikayetleri vardı. Savunmamı yaparken "Eğer yanlış anlaşıldım dersen seni ihraç etmeyiz" dediler. Onu bile kabul etmedim. Beni ihraç ettiler ne oldu? Fenerbahçe gönül meselesidir, kalbimden nasıl ihraç edecekler ki? Kimin kimden daha Fenerli olduğuna kimse karar veremez. Benim gibi
konuşan çok muhalif ses vardı. Şadan Kalkavan'ın dedikleri de çok ağırdı. Ama niyeyse ben kötü adam oldum.
FB'nin 100. yıl affına uğrayacakmışsınız.
Talebim affa uğramak falan değil. Sadece "Genel Kurul'u 16 gün erteleyin" diyorum. Öncelikle ben suç işlemedim ki affedileyim. Yıldırım'a da kimseye de bu payeyi vermek istemiyorum. Saadettin seni affettik diyecekler. Hem cezayı haksız yere veren sensin hem de affedeceksin. İstemem öyle bir şeyi. Ayrıca ne olacak onlar beni affedecekler, dışarıda bekleyeceğim sonra ben ve arkadaşlarım içeri girip "Adayız" diyeceğiz, öyle mi? Seçkin bir grup oluşturdum ve kimseyi böyle bir oyuna sokmam. Bu oyun halka şirin gözükme oyunudur.
Yıldırım dönerse ne yapacaksınız?
Aday olmayacağım.
Ali Şen ile yakınlaşması için ne diyorsunuz?
Ben de her Fenerbahçeli gibi çok şaşırdım.
Ya Yıldırım'ın yanağından makas alması?
O görüntüye üzüldüm. Üzücüydü, şık olmadı.
Ali Şen ile savunma alanındaki işlerinizde anlaşamadığınız bu yüzden Fenerbahçe konusunda karşınızda olduğu söyleniyor. Doğru mu?
O arkadaş savunma alanında hiç bir iş yapmıyor. Öyle gösteriyor olabilir ama ilgisi yok. Ben Şen ya da Yıldırım ile FB dışında başka hiç bir işte kesişmedim. Kimseyle kulüp dışında bir konuda tartışmam olmadı. Öyle yakıştırıyorlar.
1- "Futbol Şube Müdürlüğü ateşten gömlekti" diyorsunuz, niye başkan olmak istiyorsunuz? Biraz deli işi olduğunu kabul ediyorum.
2- Kulüplerin yayın haklarını pazarlıyorsunuz. Ya başkan olunca? Başkanların profesyonel işlerini bir tarafa bırakmaları gerek. Öyle yapacağım.
3- GS'nin yayın haklarını aldığınız için çok eleştirildiniz. "Yardım ediyor" diye suçlandınız. Herkesin yayın hakkını alıyordum. Ayrıca başkan ne yaptığımı iyi biliyordu. Peşin para verdiğim falan doğru değil. GS'nin başka
talipleri de vardı.
4- Aziz Yıldırım neyi eksik yaptı ki karşısına çıkıyorsunuz? Eksiklerini sayayım, yönetimde şeffaflık, iletişim, hoşgörü, iyi ilişkiler, daha fazla profesyonellerin görev alması, altyapıdan çok transfere önem verilmesi...
5- FB'nin 130 milyon dolar borcu olduğu söyleniyor. Bu rakam sizi korkutmuyor mu? Çok ciddi bir rakam doğru ama altından kalkabileceğimi düşünüyorum.
6- Denizli maçından hemen önce "Başkanlığa talibim" dediniz. Şampiyonluğun kaçacağına dair bir şeyler mi biliyordunuz? O öyle olmadı. Nisan ayında bir röportaj verdim, dergi mayıs ayında piyasaya çıktı. Hiç alakası yok yani. Ben de her FB'li gibi kahroldum. Nasıl üzülmem?
7- FB'ye icra yolladınız mı? Defalarca açıkladım. Ben çeki başka bir şirkete ciro etmiştim. O şirket icra yoluna gitti. Benimle hiç bir alakası yok.
8- Yöneticiliğinizde kulübe maddi katkınız oldu mu, ne kadar? Üzerime düşeni fazlasıyla yaptım. Rakam açıklamayı doğru bulmuyorum.
9- Başkan olursanız, FB'ye ne katacaksınız? Herkesin nefret edeceği bir kulüp halinden çıkmamız lazım. Sevgi ve hoşgörü getireceğim. Ayrıca uluslararası ilişkilerim sayesinde bugün ulaşamadığım sporcu yok
10- Yıldırım'ı gördüğünüzde selam verir misiniz? Veririm. Eğer devam edecekse ve samimi bir şekilde desteğimi isterse, destek vermeye hazırım. Açıp "Bize kaynak lazım" desinler ben hazırım. Bu işi kişiselleştirmenin bir anlamı yok bence.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 05:02