Medya
  • 19.5.2003 02:57

SAHTEKAR GAZETECİ DOLAR MİLYONERİ OLMAK ÜZERE

Yazdığı 73 haberden 36'sında sahtekarlık yaptığı, görüşmediği kişilerin sözlerini aktardığı tespit edildikten sonra The New York Times'taki işinden kovulan Jason Blair, Newsweek dergisine kapak oldu. Kendisiyle görüşme yapmak isteyenlere 1 milyon dolarlık teklifler yapan Blair, Newsweek'le e-posta ve telefon aracılığıyla görüştü. Dergi, Blair'in New York Times'taki ‘‘yıldız yaratma politikası’’nın bir sonucu olarak ortaya çıktığını yazdı. The New York Times'ın dünya çapındaki itibarını sarsan ve tirajını düşüren genç, karizmatik ve sahtekár gazeteci Jayson Blair, kahraman oluverdi. Hikayesini ele geçirmek isteyenlerden 1 milyon dolar talep ettiği ve tekliflerle başa çıkamayınca menajer tuttuğu söylenen 27 yaşındaki Blair, kara şöhreti sayesinde Newsweek Dergisi'ne kapak oldu. Blair'le e-posta ve telefonla görüşen, ama çoğu sorusu yanıtsız kalan Newsweek, onu tüm tanıyanlarının bilgisine başvurdu ve ‘‘Times Bombası’’ başlığıyla uzun bir yazı yayınladı. Yakın dostlarına göre The New York Times'ın eski muhabiri Blair, geçen haftaya kadar kokain ve alkolizm tedavisi görüyordu, manik-depresif olduğu için de terapiye gidiyordu. Jason Blair, Newsweek'e ise şu itiraflarda bulundu: ‘‘Suçluluk, utanç, keder, ihanet, özgürlük ve takdir. Beni destekleyen, bana haşin davranan, her hikayenin başka derinlikleri olduğunu ve gazetelerde her okuduğumuza inanmamamız gerektiğini aktardığımda, beni dinleyenlere karşı karmakarışık duygular içersindeyim...’’ YÖNETMENİN FELSEFESİ The New York Times'taki en üst düzey sorumluluk, Eylül 2001'de el değiştirdi ve Genel Yayın Yönetmenliği Howard Raines'e emanet edildi. Raines, bu köklü gazetenin kültürünü değiştirdi ve huzurunu kaçırdı. Seçtiği birkaç haberciden görülmemiş bir hırsla ve hızla parlak kalemler yarattı. Henüz üç aylık olduğu sırada gazeteye görülmemiş biçimde 7 Pulitzer Ödülü kazandırdı. Bu ödüllerin 6'sı 11 Eylül hikayelerine verilmişti. Raines'ın tarzını keşfeden Jason Blair, tuhaf, acayip sigara içen, ağır kişisel sorunlarla boğuşan ve zirveye gözünü diken bir haberciydi. Yayın Yönetmeni Raines'in ‘‘genç, bekár ve iddialı muhabirlerden geleceğini yıldızlarını’’ yaratma felsefesi sonucu gazetenin süperstarı oldu. Sonuçta Blair işini kaybetti. Raines'in ise istifa edip etmeyeceği gündeme geldi. Raines'in yanıtı ‘‘hayır’’dı. GERÇEĞİ ÖNEMSEMEZDİ Maryland Üniversitesi'nde gazetecilik eğitimi görürken, öğrencilerin sesi The Diamondback'in başına geçti. Muazzam cazibesiyle tüm yetişkinleri büyülüyor, ancak birlikte çalıştığı arkadaşlarını kahrediyordu. Irkçılık haberlerini, fantezilerle ilgili haberleri ve sancılı haberleri yayınlamayı yeğliyordu. Başkalarının haberlerinden hiç tereddütsüz alıntılar yapıyor ve meslektaşlarını şok ediyordu. Sözünü tutamadığında kuyruklu yalanlar uyduruyordu. Haberin kalbi olan ‘‘gerçek’’ umurunda değildi. Üniversiteden mezun olamayan Blair, Boston Globe ve The Washington Post'ta staj yaptı. 1998 yaz aylarında The New York Times'da başladığında ‘‘Tehlikelidir’’ uyarısı yapıldı. MENAJERİ PAZARLIYOR 11 Eylül faciasının ardından kuzenini kaybettiği gerekçesiyle iki kez özel izin istedi. Başarılı insan öyküleri dizisinde kaynaklarını hiç kimse sormadı. Blair'e kimin sorumluluk verdiğinin tartışıldığı bir toplantıda Genel Yayın Yönetmeni Raines genç haberciye sahip çıktı. Daha sonra spor servisine gönderildi ve ‘‘keskin nişancı’’ hadisesini izlemesi istendi. Tutuklanan Malvo ile kendisini özdeşleştirdiğini ve bu hikayenin kitabını yazacağını söylüyordu. Raines'in Polonyalı eşinin bir arkadaşının kızı olan Zuza Glowacka ile romantik bir ilişkisi oldu. Son olarak San Antonio Express News'ün bir öyküsünü çalıp kendi imzasıyla yazdı. Teksas'a gidip gitmediğini kanıtlaması istediğinde ise istifasını verdi. Onun şimdi bir menajeri var. David Vigliano, Blair'in öyküsünün kitabı, filmi, televizyon dizisi yapılması için çalışıyor ve Amerikan halkının affedici olduğu varsayımıyla Blair'i yeniden pazarlıyor. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:00

İLGİLİ HABERLER