
SALDIRGAN YALNIZ DEĞİLDİ
Danıştay'da dün Cumhuriyet tarihinin en büyük saldırılarından biri yaşandı. Türkiye'yi karıştıran olay sabah, 9.45 sıralarında yaşandı... İstanbul Barosu'na kayıtlı avukat olan Alparslan Arslan, önceki gün sabah saatlerinde İstanbul'dan Ankara'ya 34 BE 0164 plakalı Opel Vectra aracıyla geldi. Arslan, önceki gün Danıştay'a gitti.
Bir gün önce keşif yaptı
Danıştay kapısındaki güvenlik kontrolünden "avukat" olduğunu söylediği için aranmadan geçen Arslan, ana binayla 2. Daire'nin bulunduğu ek binayı birleştiren tünelden geçti ve asansörle 5. kata çıktı. Arslan, 2. Daire Başkanı Mustafa Birden'in odasının kapısına gittiğinde koridorda bulunan odacı müdahale etti. Bir dosyası ile ilgili görüşeceğini söyleyen Arslan'a görevliler müdahale etti. Panikleyen Arslan, Danıştay'dan ayrıldı.
Ertesi gün takım elbise ile geldi
Arslan dün de aracını Danıştay'ın arkasındaki Necatibey Caddesi'ne park etti. Koyu renk takım elbise giyen ve elinde bir çanta bulunan Arslan, yine avukat olduğunu söylediği için aranmadan içeri girdi. Üzerindeki silah ise "hayalet tabanca" niteliğinde olduğu için X-Ray cihazına takılmadan geçmesini sağladı.
1. Daire üyesiyle aynı asansörde
1. Daire üyesi Osman Alpak'ın da bulunduğu asansörden 6. katta inen Arslan, bir kat merdivenden inerek 2. Daire'nin bulunduğu 5. kata geldi. Arslan, 2. Daire heyetinin toplantılarını yaptığı Başkan Mustafa Birden'in makam odasına yöneldi.
Sekreterin başına silah dayadı
Arslan, toplantı devanı ederken Başkan Birden'in odasına geçiş bulunan sekreter odasına girdi. Başkan'ın sekreteri Aynur Taslı'nın içeride toplantı olduğunu söyleyerek kendisini engellemeye çalışması üzerine silahını sekreterin başına dayayarak "Sen bu işe karışma" dedi ve kapıyı açarak başkan Birden'in makam odasına girdi. Kapıya yakın oturan tetkik hakimi Çobanoğlu, elinde silahıyla içeri giren saldırgana müdahale etmek istediyse de saldırgan omuz atarak Çobanoğlu'nu düşürdü.
"Allah'ın askerleriyiz"
Tekbir getiren ve "Allah'ın elçisiyiz, Allah'ın askeriyiz" "Bu zalimlere mazlumların tokatıdır" diye bağıran saldırganın silahından çıkan 11 kurşunla Erbuğa dışındaki 4 üye ile tetkik hakim Çobanoğlu yaralandı. Kendisini yere atan üyelerden Kamuran Erbuğa ve üyelere çay servisi yapan odacı Cafer Özbek ise yara almadan kurtuldu.
Kahraman polis yakaladı
Arslan, asansörle inerken sekreter güvenliğe haber verdi. Arslan, ek bina ile ana binayı bağlayan tünelden geçerken polisler yanından geçti. Ancak elinde çanta bulunan Arslan'dan şüphelenmeyen polisleri temizlik görevlileri uyardı. Polislerin dönerek üzerine gelmeleri üzerine Arslan, "Allahu Ekber" diye bağırarak rastgele bir el ateş etti. Ancak bir polis elinde silah olmasına aldırmadan saldırganın üzerine atladı. Polisle saldırganın boğuşmasına yetişen diğer görevliler de saldırganı etkisiz hale getirdiler. Saldırgan boğuşma sırasında, "Osmanlı İmparatorluğu'nun torunlarıyız" diye bağırdı.
4 kişiydiler
Polis, Alparslan Arslan'ın olay yerine 3 kişiyle birlikte geldiği, bu kişilerden biri aracı kullanırken, diğer 3'ünün saldırıyı gerçekleştirip kaçmayı hedeflediği ihtimali üzerinde duruyor. Arslan sorgusunda Ankara'ya 4 kişi geldiklerini itiraf etti. Arslan önce "İsim veremem" dedi. Polis, Arslan'ın telefon kayıtlarını inceledi ve olaydan hemen önce konuştuğu O.Y. ile M.A'yı belirledi. Polis, bu kişiler hakkında yakalama emri çıkardı.
Araçta 2 silah daha bulundu
Alparslan Arslan, önceki gün sabah saatlerinde İstanbul'dan Ankara'ya 34 BE 0164 plakalı Opel Astra aracıyla gitti. Arslan polisteki ifadesinde Danıştay'a Opel marka beyaz otomobiliyle gittiğini ve aracı Necatibey Caddesi'ne park ettiğini söyledi. Arslan, Danıştay binasında bir gün önce keşif yaptığı için yolu bildiğini ve direkt 2'inci Daire'ye çıktığını söyledi. Polis, saldırgan Arslan'ın üzerine kayıtlı otomobilin içinde yaptığı incelemede Glock ve 14'lü Browning marka 2 silah daha buldu.
Ev arkadaşı: Ülkücüydü!
Saldırgan Alparslan Arslan'ı ev arkadaşı anlattı. Arslan'ın Üsküdar Ahçıbaşı Mahallesi'nde üç yıl beraber kaldığı ev arkadaşı Avukat Fikri Cora, Arslan'ın ülkücü olduğunu öne sürdü. Cora, şöyle dedi: "İkimizde de ülkücüyüz, 10 yıldır arkadaşız. En son 4 gün önce görüştük. Böyle bir eylem yapacağını bana söylemedi. Türk-İslam sentezini benimsemişti. MHP dışındaki ülkücü kuruluşlara yakındı. Üniversitede çıkan kavgalarda hep ön saflardaydı. Alparslan'ın bizzat çekiç ve satır kullandığına şahit oldum."
Aslan'ın ev sahibi Resul Doğru, Aslan'ın uzun süre kira ödemediğini ve kendisine bir sürü borç takarak kaçtığını öne sürdü.