Günlerdir, ''İkinci Cumhuriyetçi, Atatürk-TSK Düşmanı Manda Cephesi'' başlıklı bir listeden söz ediliyor. Bu listede bazı yazarların isimleri yer alıyor. Listeyi hangi kurumun hazırladığını gösteren antetli bir kağıtta değil. Üstünde damga, mühür, imza da yok. Ama gelin görün ki bu listeler üzerine ne yorumlar yapılıyor...Bu yorumları yazanlar da, aynı listenin şubat ayı ortalarında internet sitesinde dolaştığını ve kendilerine de gönderildiğini bilmeleri gerekir. Üstelik orada bu listeyi hazırlayanın adı da var.
Listeyi hazırlayan internette bir haberleşme grubu. Bu konuda en büyük çabayı da ''Yazar Tosun'' göstermiş. Yazışmalarına baktığınızda değişik isimler ortaya atılmış, onlarla ilgili yorumlar yapılmış ve listeye son şeklini vermişler. Listeden söz ediliyor da, Avrupa Birliği, Alman ve Amerikan vakıflarından para alan kişi, dernek ve kurumlarından söz edilmiyor. Örneğin o listeyi dikkate alan ve yorum yapanlardan bazıları, vakıflardan para aldığına ilişkin listede isimlerinin bulunmasına rağmen buna niçin cevap vermiyor? Onlar arasında kimler yok kimler...
Günlerdir, ''İkinci Cumhuriyetçi, Atatürk-TSK Düşmanı Manda Cephesi'' başlıklı bir listeden söz ediliyor. Bu listede bazı yazarların isimleri yer alıyor. Liste, hangi kurumun hazırladığını gösteren antetli bir kağıtta değil. Üstünde damga, mühür, imza da yok. Ama gelin görün ki bu listeler üzerine ne yorumlar yapılıyor...Bu yorumları yazanlar da, aynı listenin şubat ayı ortalarında internet sitesinde dolaştığını ve kendilerine de gönderildiğini bilmeleri gerekir. Üstelik orada bu listeyi hazırlayanın adı da var.
Haberleşme grubu üyeleri kendi aralarında gazetecilerle ilgili değerlendirmelerde bulunuyor. Herkes isim öneriyor, bu isimler listeye ilave ediliyor. Sonra listeye son şekli veriliyor. Liste yapılırken, bazıları listeye eklenmesi için önerilen isimlere itiraz ediyor. Bu yüzden aralarında hayli sert tartışmalar olduğu da yazılardan anlaşılıyor. Yazışmaları okuyanlardan bazıları ''listedeki isimler hakkında olumlu veya olumsuz hiçbir şey söylenilmediği halde liste yapılıyor'' diye eleştirmiş. Bu tür eleştirileri yapanlara cevabı da listenin hazırlanmasına öncülük ettiği anlaşılan ''Yazar Tosun'' şöyle veriyor:
''Listenin hazırlanışını beğenmeyen, haykıran, bağırıp çağıran ve de üzülen kişiler de var. Niçin alınıyorlar anlamak mümkün değil. Ya da ne demişler 'al kaşağıyı, gir ahıra. Yarası olan gocunur...''
Sonra isimler sıralanıyor. Daha sonra belirlenen isimlere son şekli veriliyor ve yine internette dolaşmaya başlıyor. İşin ilginç yanı, listede ismi olanların hemen tamamına da bu listeler gönderilmiş. Yani gizlisi-saklısı yok. Onlar da isimlerinin böyle bir listede yer aldığını kendilerine ulaşan elektronik postadan öğreniyorlar. Dahası, internette şubat ayı ortalarından itibaren dolaşan listeyi hazırlayanların kimler olduğunun belirlenmesi de günümüz teknolojisinde zor olmasa gerek.
VAKIFLARDAN PARA ALANLAR?
Dr. Necip Hablemitoğlu, Türkiye'de faaliyet gösteren vakıflar konusunda araştırmalar yapıyor, ulaşabildiği bilgileri kamuoyuna aktarmaya çaba gösteriyordu. Hablemitoğlu, evinin önünde öldürüldü. Hablemitoğlu'nu ne yazık ki Emniyet'te unuttu. Katillerinin yakalanması şöyle dursun, kimlerin yaptığına ilişkin en küçük bir iz bile bulunmuyor. Daha doğrusu Emniyet Müdürlüğü adeta dosyayı kapattı.
Atatürkçü bir bilim adamı öldürülüyor, ancak Emniyet bu konunun aydınlatılması için adeta kılın bile kıpırdatmıyor. Hablemitoğlu'nun niçin öldürüldüğünün cevabı yazdığı kitaplardan, makalelerden görülmüyor mu?
İşte gazeteciler listenin yanında bir de ''Avrupa Birliği, Alman ve Amerikan Vakıflarından Para Alan Kişi-Dernek-Kurum'' başlıklı liste yer alıyor. ''Gazeteciler'' listesinde yer alan bazılarının isimleri, vakıf ve derneklerden para yardımı alanlar arasında da geçiyor. ''Gazeteciler'' listesinde yer aldığı için tepki gösteren ve bunun için köşe yazısı yazanların, yabancı vakıflardan yardım aldığına hiç değinmemesi de hayli ilginç. Para alıyorsanız bunu toplumdan gizlemeyin. Ortaya çıkmaktan da çekinmeyin.
Human Rights Watch adlı kurumun düzenlediği ''Hellmann Hammett ödülü'' adı altında bazı gazetecilere, yazarlara dolarla dağıtılmış. Bakıyorsunuz Vakit gazetesinden Abdurrahman Dilipak'ın da, Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye geldiği dönemde kısa süre avukatlığını yapan Zeki Okçuoğlu'nun adı da aynı listede. Ahmet Altan, Ahmet Şık, Ali Bayramoğlu, Ali Erol, Atilla Halis, Ayşenur Zarakolu, Erol Anar, Ertuğrul Kürkçü, Eşber Yağmurdereli,. Fikret Başkaya, Haluk Gerger, Işık Yurtçu, İlker Demir, İsmail Beşikçi, İsmet İmset, Koray Düzgören, Leman dergisi, Mehmet Oğuz, Mustafa İslamoğlu, Oral Çalışlar, Ragıp Duran, Recep Maraşlı, Sefa Kaplan Şanar Yurdatapan, Yaşar Kemal, Yılmaz Odabaşı'nın da aynı vakıftan ödül aldığı bu listede yer alıyor.
Bu listeyi bir yerden anımsıyorum. Arşive girince, gazeteci ağabeyimiz Emin Çölaşan'ın ''Muhtaçlara Amerikan Yardımı'' başlıklı yazısına, Şenar Yurdatapan'ın gönderdiği cevapla karşılaşıyorum. Yurdatapan, Çölaşan'a gönderdiği açıklamada, vakıftan yalnız kendisinin değil başkalarının da para aldığını belirtiyor ve yukarıda yazdığım isimleri o da sıralıyor. Yani liste internette dolaşan ''hayali'' bir liste değil. Şanar Yurdatapan'ın açıkladığı liste.
Şanar Yurdatapan, ABD kuruluşunun dünyanın her yanında düşünceleri nedeniyle takibata uğrayan, yargılanan, hapse düşen yazar ve gazetecilere verilen ''onurlu'' bir ödül olduğunu, ayrıca başı derde giren bu kişilerin uğradığı zararları karşılamanın amaçlandığını vurguluyor.
Yabancı başka vakıflardan para alan gazeteciler de var. Yabancı vakıflar hiç beklemediğiniz derneklerle iç içe girmiş durumda. Bunları gündeme getiren, onların çıkarını zedelemeye çalışan Dr. Necip Hablemitoğlu'nu niçin sevsinler?
BUNLARI DA YAZIN
Resmi hiçbir geçerliliği olmamasına rağmen, bsanki resmi kurumlar tarafından hazırlanmış gibi önemsenen liste için son günlerde hayli yorumlar yapılıyor. ''Yazar Tosun'' ortalığı fena karıştırmış.
''Yazar Tosun''un listesini ciddiye alıp cevap yazanlardan bazılarının, Avrupa Birliği, Alman ve Amerikan vakıflarından para aldığına ilişkin iddialar konusunda sessiz kalmalarına ne demeli? Nadire Mater en azından aldığını hiç inkar etmiyor ve de yaptığının doğru olduğunu söylüyor. Ya sizler? Çıkıp para aldığınızı, ne kadar aldığınızı yazmanız için neyi bekliyorsunuz?
Atatürk düşmanı olması kimsenin aklından bile geçmeyen ve o yüzden köşesinde listeyi hazırlayanlara haklı olarak isyan eden gazeteci ağabeyimiz Oral Çalışlar'ın, yabancı vakıftan para alması konusunda ne diyeceğini doğrusu merak ediyorum. Ahmet Şık'ın kaç dolar aldığını okuyucuları bilmek ister. Abdurrahman Dilipak neyin karşılığı bu parayı aldığını açıklamalı.
SAYGI ÖZTÜRK
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:02
