SAYGI ÖZTÜRK'TEN BİR MEDYA ELEŞTİRİSİ : 'BALON HABER'LERİN ADI ARTIK 'SON DAKİKA' YA DA 'ÖZEL HABER' OLDU
KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA/Cemil Bayık'ın İran'da, Murat Karayılan'ın İngiltere'de yakalandığına ilişkin haberlere sakın inanmayın. 'Balon haber'lerin adı 'son dakika' ve 'özel haber' oldu. Bayık yakalanmadı. PKK'lı Murat Karayılan'ın İngiltere'de yakalandığı haberi ise doğru. Ancak yakalanan Murat Karayılan ile PKK'lı Murat Karayılan'ın isim benzerliği dışında bir ilgisi yok.Türk basınının saygın kalemlerinden Yavuz Donat'ın Sabah'ta 'Bayık'ı İran'da yakalatan soru', Hürriyet'te Metehan Demir'in 'Koordinat verdik, İran yakaladı' başlıklı müthiş haberlerinin gerisi nasıl gelecek? Dilerim yakalanmıştır. Ama yakalanmadığına göre bu haberlerin devamı büyük bir olasılıkla, 'İran serbest bıraktı' diye yazacaklar. İki ülke arasında yine bir gerginliğin tohumları da atılmış olacak" dedi.
İŞTE SAYGI ÖZTÜRK'ÜN KONUYLA İLGİLİ YAZISI
'Balon haber'lerin adı artık 'son dakika' ya da 'özel haber' oldu
PKK Başkanlık Konseyi Üyesi Cemil Bayık'ın İran'da, Murat Karayılan'ın İngiltere'de yakalandığına ilişkin haberlere sakın inanmayın. 'Balon haber'lerin adı 'son dakika' ve 'özel haber' oldu. Bayık yakalanmadı. PKK'lı Murat Karayılan'ın İngiltere'de yakalandığı haberi ise doğru. Ancak yakalanan Murat Karayılan ile PKK'lı Murat Karayılan'ın isim benzerliği dışında bir ilgisi yok.
Türk basınının saygın kalemlerinden Yavuz Donat'ın Sabah'ta 'Bayık'ı İran'da yakalatan soru', Hürriyet'te Metehan Demir'in 'Koordinat verdik, İran yakaladı' başlıklı müthiş haberlerinin gerisi nasıl gelecek? Dilerim yakalanmıştır. Ama yakalanmadığına göre bu haberlerin devamı büyük bir olasılıkla, 'İran serbest bıraktı' diye yazacaklar. İki ülke arasında yine bir gerginliğin tohumları da atılmış olacak.
PKK'nın, bugün değil, yıllardır İran topraklarında kampları, evleri, sabun fabrikaları ve halı atölyeleri bulunuyor. Eldeki gerçek bilgi ise şu: İran Irak sınırında Kandil dağı var. Kandil dağında PKK'nın büyük bir kampı var. Kampın büyük bölümü Kuzey Irak tarafında. Yiyecek içecek, mühimmat ve sağlık içeren bölümü ise İran topraklarında. Cemil Bayık'ın Irak tarafından İran tarafına geçtiği yolunda bir istihbarat gelmiş. Ancak arazi yapısı nedeniyle o sınır kontrol edilemiyor. Bu yüzden istihbarat netleştirilemiyor. Hepsi bu kadar.
Cemil Bayık da zaman zaman İran'a geçiyor. Türkiye, öteden beri PKK'nın lider kadrosunu İran'dan istiyor, PKK'lılara karşı 'eş zamanlı', 'birlikte' operasyon öneriyor.
PKK'nın ikinci adamı Şemdin Sakık'ın Kuzey Irak'ta Barzani'ye teslim olduğunu Türkiye'ye ilk duyuran gazeteci olarak, Cemil Bayık'ın, Murat Karayılan'ın yakalandığına ilişkin iddialar bize de ulaştığında bunun doğru olmadığını çözmek hiç fazla zamanımı almadı.
Türkiye-İran resmi görüşmelerinin tutanaklarını inceliyorum. İşte iki ülke arasındaki görüşmelerin seyri:
TÜRK TARAFI: PKK'nın, Hizbullah ve diğer şeriatçı örgütlerin İran'daki faaliyetleri, (Bu ülkede terör eğitimi gören Türk militanlar, bunlara yapılan para, silah, eğitim ve barınma yardımları), İran gizli servisinin Türkiye'deki infaz faaliyetleri, İran'daki Türk vatandaşlarına karşı yol güzergahları ve sınır kapılarındaki kötü muamele, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı.
İRAN TARAFI: İran Kürdistan Demokrat Partisi ile rejim muhalifi olan Halkın Mücahitleri Örgütü'nün Türkiye'deki faaliyetleri, hava ve kara sahalarının ihlali, Türk basın ve yayın kuruluşlarında İran aleyhindeki yayınlar, mayınlı alanlar, rejim muhaliflerinin iadelerinin yapılmaması, İran vatandaşlarına kötü muamele edilmesi, kadınların erkek görevliler tarafından aranması.
SOMUT SONUÇLAR: Zaman zaman kesintiye uğrasa da 1992 yılından bu yana yaklaşık 30 kez, üst düzey yetkililerin katıldığı toplantı düzenlendi. Bu toplantılardan elde edilen iki somut olay. İran'ın 1994'de 33 teröristi ölü, iki teröristi yaralı olarak Türkiye'ye teslim etmesi, 1995'te, Orgeneral Eşref Bitlis'in çabalarıyla, İran güçlerinin PKK'ya karşı geniş kapsamlı bir operasyon başlatması oldu. Bunun dışında somut bir olay yaşanmadı.
En çok neler tartışıldı?
Toplantılar zaman zaman kilitleniyordu. Kilitlenmesine neden olan konular ise şunlardı:
1997 tarihinde Hizbullah'la ilgili olarak Batman'da yapılan bir operasyonda, bazı militanların ikametgahlarında video kasetler ele geçirilmişti. Bu kasetlerde Hizbullah militanlarının İran'dan destek gördüğü, eğitildiği gibi konular yer alıyordu. Konu 4. Yüksek Güvenlik Komisyonu'nda sert tartışmalara neden oldu. İran tarafı bu suçlamaları ve iddiaları kabul etmedi. 'Rejim ihraç ediyorsunuz' suçlamalarına ise 'Siz de Müslümansınız, biz de Müslümanız. Müslüman Müslümana rejim ihraç edemez' oldu.
1996 yılının Ocak ayında Hatay ve Şanlıurfa'da 6 TIR dolusu silah ve bomba yakalandı. Şoförlerin ifadesine rağmen, silahların İran'dan TIR'lara yüklenmediğini iddia ettiler. 'TIR'lar Türkiye'ye geldikten sonra yüklenmiştir' dediler.
İslami Hareket Örgütü'nün İran bağlantılarını video kaset ve itiraflara dayalı olarak masaya getirdik. Aynı kapsamda Çetin Emeç ve şoförü, yazar Turan Dursun ile İran'lı Ali Ekber Gorbani'nin öldürülmesini hatırlattık. Terörist İrfan Çağırıcı'nın verdiği adresleri söyledik. 'Gidip o adreslere bakalım' denildi. Aynı gün Ankara'dan 'sakın adreslere gitmeyin. O yerler boşaltıldı' haberi ulaştı. İran tarafı, İrfan Çağırıcı'nın Türk vatandaşı olduğunu, dolayısıyla bunun yalan söyleyebileceğini, sözlerinin İran'ı bağlamadığını, iddialarının somut kanıtının bulunmadığı, sorgunun işkence ile alındığını, mahkemeye çıktığında polisteki ifadesini reddettiğini, yargılamanın devam ettiğini, belki beraat edeceğini kaydedip, iddiaların geçersizliğini söylediler. Türk tarafı ise İrfan Çağırıcı'nın bir İran ajanı olduğunu savundu.
1994'de Türk Hava Kuvvetleri'nin kuzey Irak'taki Zeli kampını bombalaması sırasında yanlışlıkla İran topraklarına da girildiği, İran köyünde birçok kişinin öldüğü, evlerinin yıkılmasına karşılık tazminat istendi. Uzun süreli müzakereler sonucu İran'a 200 bin dolar tazminat ödendi.
26 Haziran1996 tarihinde Türk helikopterlerinin İran'a ait bir köyü yanlışlıkla bombalaması hemen her toplantının konusuydu. İran, 4 milyon dolar tazminat istedi. Urumiye Başkonsolosluğumuz taşlandı, bayrağımız yakıldı.
İran rejim muhaliflerine karşı, İran ajanlarının gerçekleştirdiği eylemleri, İran hiç kabul etmedi. Türkiye'de çok sayıda fraksiyonlara mensup İran rejim muhalifinin bulunduğu ve bu cinayetlerin de onların iç hesaplaşmaları olduğu görüşünü savundular.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:14