Yaşam
  • 3.9.2006 13:45

ŞEHİT YAKINLARINDAN MİLLETVEKİLLERİNE ÇAĞRI: "LÜBNAN'A DEĞİL KANDİL DAĞI'NA ASKER GÖNDERELİM"

UĞUR USLUBAŞ-SUAT ARVAS-ERSİN YAŞAR-SERKAN YILMAZ
BURSA - Bursa'da aynı gün 2 şehidin farklı mahallerdeki cenaze merasimlerinde gözyaşları sel oldu. Şehit yakınları, milletvekillerine Salı günü yapılacak asker gönderme oylaması öncesinde önemli mesajlar gönderdi. Ulucami'de öğle namazına müteakip 2 şehit için kılınan cenaze namazında PKK aleyhine sloganlar atıldı. Şehitler Pınarbaşın'daki şehitliğe defnedildi.
Şırnak'ta mayınlı patlamada şehit olan Piyade Er Mehmet Öztürk'ün cenazesi, Yıldırım İlçesi Davutkadı Mahallesi'ndeki evinin önünden gözyaşları içerisinde Ulucami'ye uğurlandı. Hakkari Çukurca'da çatışmada şehit olan Bilgisayar Mühendisi Asteğmen Burak Okay'ın cenazesi ise Nilüfer İlçesi İhsaniye Mahallesi'ndeki evlerinin önünden tepkiler arasında Ulucami'ye gönderildi.
Davutkadı Mahallesi Öğretmen Sokak'taki evlerinin önünde Mehmet Öztürk'ün dayısı Ahmet Önal önemli açıklamalarda bulundu.
Dışarıdaki olaylara müdahale etmenin şu an için mantıklı olmadığını söyleyen Önal, "PKK'ya en büyük desteği İsrail, Amerika ve Batı ülkeleri veriyor. Şu anda patlayan mayınların, bombaların tamamı Fransız, Alman, Amerikan patentlidir. Bunları yurt dışından PKK'ya kim gönderiyor? PKK'ya bu parasal yardımları kim yapıyor? Bunların bire bir konuşularak gündeme gelmesi lazım. Her şehidin evinde bir acı yaşanıyor. Bu kadar yanan yürüklerin içinde, bizim insanlarımız sürekli ağıt yakalayarak meydanları mı dolduracak? Sorumlular, askere yetki versin, asker Irak'ta sınır ötesi operasyonlara gitsin. PKK belasını kökünden kazımadıktan sonra sanal tedbirlerle, yapay çözümlerle bir sonuca varılması mümkün değil. Bugün yine Bursa'ya asteğmen cenazesi geldi. Hakkari'de şehit olmuş. Bütün ülkenin sınırlarında şehit vererek, can vere vere olmaz. Şahadeti en üst makam olarak görüyoruz eyvallah. Kendi vatanımızda ölmek istemiyoruz. Şahadet vatan savunmasında mutlaka önemlidir. Yetkililer Meclis'te bunu düşünsünler. Salı günü oylama var. Dünyadaki olaylara sadece Batı, ABD gözüyle bakıp, Batı'nın çıkarları İsrail'in korunması için Lübnan'a asker göndermeyelim. Hizbullah'ı silahsızlandırma diye bir olay yapacaksın. İsrail o zaman senin askerini de vuracak. O zamanda Lübnan'dan gelen şehitlere ağlayacak bu kadar insan. Bizim askerimiz hiç alakası olmayan Kore'ye gitti NATO adına. Bu artık yeter. Buna artık bir son vermesi lazım yetkililerin. Türk askeri kobay niteliğinde kullanılmaması lazım. Her olayda Türk askeri sırtı sıvazlanan kahraman Türk askeri, Irak'ta sınır ötesi yaparken de kahraman olması lazım. Ülke savunmasında da kahraman olması lazım. Sadece Amerika'nın istedikleri ve çıkarları doğrultusunda bir yere gittiği zaman kahraman olunuyorsa, ben kullanılan bir ülkenin vatandaşı olmaktan utanırım" şeklinde konuştu.
Davutkadı Mahallesi'nde şehit annesi Emine Öztürk oğlunun tabutuna sarılarak, "Hakkını helal et annem. Bu şerefi bu mahalleye kazandırdın. Şehit olacağım dedin sözünü tuttun. Allah bu şerefi bana nasip etti. Ben seninleyim annem. Senin de benimle ol annem" diye gözyaşı döktü. Cenazede şehidin kardeşi Yeşim Öztürk de tabuta sarılarak gözyaşlarına boğuldu. Cenaze "Kahrolsun PKK" sloganları eşliğinde Ulucami'ye gönderildi.
Öte yandan, Nilüfer İlçesi İhsaniye Mahallesi'nde ise şehit asteğmen Burak Okay için gözyaşları sel oldu. Çoşkunöz Holding'de bilgisayar mühendisi olan Sezai Okay, "Benim oğlum tek kurşun atmadı. Nasıl sınırı korur? Benim oğlum şehit değil. Benim oğlum Çanakkale'de savaşmadı, İnönü'de savaşmadı, Anafartalar'da savaşmadı. Benim oğlum ne olduğu belirsiz bir savaş içinde hiç uğruna öldü. Ne için öldüğü belli değil. Bunun adı da savaş değil. Yazık değil mi bu ülkeye. Lübnan yerine Kandil Dağı'na asker gönderin. Bu siyasiler Lübnan'a asker gönderirse 2 elim yakalarında olsun" diye tepki gösterdi.
Annesi Neriman Okay da oğlunun tek kurşun sıkmadan öldüğünü belirterek, "Ben oğlumu bisiklete bile bindirmedim kaza yapacak diye. 3 gün eğitim verip de eline silah tutup çatışmaya gönderilmez. Benim oğlumun süper İngilizce'si, bilgisayarı vardı. Lübnan'a asker gönderecek yasaya imza atanlar, oraya kendi çocuklarını göndersinler" diye gözyaşı döktü. Burak Okay'ın nişanlısı ise İhsaniye Mahallesindeki cenaze merasiminde gözyaşlarına boğuldu.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 03:44

İLGİLİ HABERLER