ŞENER'İN ZAFERİ VE UFUKTAKİ TEHLİKE!..
Trabzon medyasında kongre öncesi yer alan yönetimin ibra edilmemesi gerektiği şeklindeki ilanlar gözardı edildi. Ancak bu ilanların gözardı edilmesi, yönetimin ibra edilmesini engellemedi. Kongrenin ilk gününde yaşanan ibra şoku, kongrenin 2. gününde yapılan seçime farklı bir bakış getirdi. Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu’nun faaliyet raporlarının ibrası yönünde genel kurul oylaması öncesi Sadri Şener salondan ayrıldı. Sadri Şener’in listesinde yer alan isimlerde dahil olmak üzere Şener yanlıları ibra oylamasında hayır oyu kullandılar.
İbrahim Hacıosmanoğlu ise oylamada yönetimi ibra etti. İşte kongre politikası burada devreye girdi. Bakan Faruk Özak’ın Nuri Albayrak yönetimine karşı olduğu herkes tarafından biliniyor. Bakan Özak’ın desteklediği Sadri Şener’in grubunun yönetimi ibra etmemesi dengelerin değiştiği sinyalini verdi.
Bakan Faruk Özak’ın desteklediği Sadri Şener’in grubu tarafından ibra edilmeyen Nuri Albayrak'ın, kongrede İbrahim Hacıosmanoğlu’nu desteklediği konuşulmaya başlandı.
Bu gelişme üzerine İbrahim Hacıosmanoğlu, yaptığımız röportajda bu söylentilerin kendisini yıpratmak üzere çıkartıldığını söyledi. Aslında Hacıosmanoğlu, kendisinin yıpratılmaya çalışıldığı şeklindeki söylemini camianın Nuri Albayrak’a olan tepkisinden ötürü dile getiriyordu. Bir anlamda Albayrak’a olan tepkinin kendisi üzerinde toplanmasını istemiyordu. Ki Hacıosmanoğlu, Albayrak yönetiminde başkan vekilliğinden istifa etmişti ama kader Nuri Albayrak ile İbrahim Hacıosmanoğlu’nu aynı çizgide bir kez daha buluşturmuştu.
Gelelim kongre sonucuna... Sonuç olarak ihtimaller farklı analizleri ortaya koyabilir.
"Nuri Albayrak’ın desteklediği şeklinde söylemler İbrahim Hacıosmanoğlu’nu yıprattı ve Albayrak’a tepkili olan delegeler Hacıosmanoğlu’na oy vermedi" denilebilir...
Veya "Hacıosmanoğlu Nuri Albayrak’ın desteğiyle dahi ancak bu kadar oy alabildi" denilebilir...
Farklı bir bakış açısıyla şöyle bir değerlendirme de yapabiliriz;
"Sadri Şener ibra oylamasına katılmayarak, Nuri Albayrak’ın aslında yıldızının barışık olmamasına rağmen Hacıosmanoğlu’na destek vermesini sağlayarak, rakibini yıprattı" denilebilir...
Veya "Sadri Şener, yönetime geldiğinde kendi manevra kabiliyetlerini kısıtlama pahasına Nuri Albayrak yönetimini ibra etmeyerek, Albayrak’ın Hacıosmanoğlu’na destek vermesini sağladı veya bu söylemlerin ortaya çıkmasını sağladı ve seçimi garantiye aldı" da denilebilir...
Kongre üzerine her türlü değerlendirme, yorum yapılabilir, ancak burada gözardı edilen bir konu var.
Nuri Albayrak yönetimini 500’e yakın delege ibra etmedi, ancak yeni başkanı 3 bin 296 delege seçti!
Burada bir tezat var!
Şimdi bir sonraki Genel Kurul yine 2 gün olarak gerçekleşirse, ilk gün kongreye biri ya da birileri tarafından getirilecek 300-500 delegeyle yine bir ibra şoku yaşanması muhtemel. Çünkü bu yol açıldı artık!
Bu tür politikalar kulüpler için bir tehlikedir! Hem de ciddi tehlikedir! Bir yönetim ibra edilebilir-edilmeyebilir, ama bunu sağlayacak mekanizmanın sağlıklı olması gerekmektedir. Bu mekanizmayı tüzük ortaya koyuyorsa, o zaman Genel Kurulların 2 değil, 1 günde olması kaçınılmazdır. Bu şekilde yaşanan tezat ortadan kalkabilir ancak.
Onun için burada Başkan Sadri Şener’in ilk icraatlarından biri kulüp tüzüğünü Genel Kurulların 2 gün değil 1 günde başlayıp bitmesini sağlayacak hale getirmesi olacaktır diye düşünüyorum.
Genel Kurul bitmiştir ancak bir Mali Genel Kurul kaçınılmaz gözükmektedir. Şener yönetiminin mali olarak kulüp bütçesini kullanabilmesi için en kısa zamanda bir Mali Genel Kurul gerçekleştirerek, bütçe onayı alması gerekmektedir.
Uzun lafın kısası erteleme süreciyle başlayan Genel Kurul bitti ama şimdi farklı süreçler başlıyor gibi görünüyor Trabzonspor’da...
Ligtv
