
SERDAR ORTAÇ'TAN AHMET KAYA CEVABI!..
AHMET HAKAN'IN HÜRRİYET'TEKİ YAZISINDAN:
Serdar Ortaç’ın yanıtı
1999’un şubat ayıydı. Düşük yoğunluklu savaş devam ediyordu ve Kürtçe bir "tabu dil" idi. Öyle kurs açmak, televizyonda yayın yapmak bir tarafa, Kürtçe’nin bir dil olarak kabul edilmesi bile başlı başına bir işti.
İşte böyle bir dönemde...
Magazin Gazetecileri Derneği’nin düzenlendiği ödül gecesinde Ahmet Kaya, kışkırtıcı bir üslup kullanmaktan çekinmeden, tuttu "Kürtçe şarkı söyleyeceğim, Kürtçe klip çekeceğim" gibi sözler söyledi. Her konuya hoşgörüyle yaklaşan magazin aleminin anlı şanlı isimleri, Ahmet Kaya’nın bu konuşması üzerine infiale kapıldı ve resmen "tahrik oldu".
Çatal bıçaklar havada uçuştu, 10. Yıl Marşı devreye girdi falan.
Benim aklımda, bu protestonun "tetikleyici" figürlerinden biri olarak Serdar Ortaç kalmıştı. İşte bu nedenle Kenan Doğulu’nun İngilizce şarkı söyleme özgürlüğüne sahip çıkan Serdar Ortaç’a, "Baba, ne iş" diye sordum. Ancak...
Önce Yayın Koordinatörümüz Fikret Ercan, "Ben o gece oradaydım, Serdar tahrik edilen insanları yatıştırmak için elinden geleni yaptı, çocuğa haksızlık yapmışsın" diye bir tanıklık ortaya koydu.
Ardından da Serdar Ortaç’ın bana cevaben yazdığı yazı geldi.
Şöyle diyor Ortaç:
"O gece Ahmet Kaya’ya yönelik protestolar başlarken ben şarkı söylemeye hazırlanıyordum. Ne yazık ki rahmetlinin üzerine çatal bıçak fırlatanlar olmuştur. Bunun son derece yanlış bir protesto şekli olduğunu düşünüyorum. Ancak yapmadığım bir şeyden dolayı eleştirilmeyi kabul edemem. Benim elim çatal bıçak fırlatmaz, sadece mikrofon tutar. Şunu da hatırlamalısınız ki, o dönemde Kürtçe tartışmalarına şimdi olduğu gibi ılımlı yaklaşımlar mevcut değildi. Eminim ki o salondaki birçok kişi bugün daha farklı ve olumlu düşünüyorlardır. Ancak 2007’de yapılacak bir şarkı yarışmasında İngilizce dilinin kullanılmasının tercih edilmesine verilen destek ile 1999’da yapılmış bir ödül töreninde Kürtçe diline destek verilmesinin aynı kefeye konması doğru mudur? Ben sadece bir meslektaşıma, kendi bildiğim konu ile alakalı yardımcı olmak için ’Bırakın Kenan hangi dilde söylemek istiyorsa söylesin’ dedim. Ama üzgünüm. Beni gençliğimde şarkıları ile ağladığım, ’Saçlarına yıldız düşmüş koparma anne’ deyişine hayran olduğum bir adamın düşmanı gibi göstermek istedikleri için üzgünüm."
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 23:16