SERDAR TURGUT DÜNKÜ KOMPLO SENARYOSUNUN KANITLARINI SUNUYOR
SERDAR TURGUT/AKŞAM
Bana inanmıyorsanız işte gizli rapor
Dün yazımı tamamlayıp yolladıktan sonra, bir okuyucum son derece önemli ve bence tarihi bir belgeyi bana yolladı.
Dolayısıyla dün yazımın sonunda bugün gireceğimi söylediğim konuları erteleyip, o yazıda anlatılanları size aktaracağım.
Söz konusu yazı Pentagon'un yaptırmış olduğu önümüzdeki 20 yıl içinde olacak iklim değişiklikleri ve bunların vahim sonuçlarını araştıran raporla ilgili.
Raporla ilgili haber 22 Şubat 2004 tarihli İngiliz 'The Observer' gazetesinde yayınlanmış. Haberde imzaları bulunan gazeteciler Mark Towsend ve Paul Harris.
Aslında son derece gizli olan, Pentagon'un ve Bush yönetiminin saklamaya çalıştığı ama gizliliği Observer tarafından bozulmuş olan raporda önümüzdeki 20 yıl içinde olacak büyük iklim değişikliklerinin dünyaya terörizmden çok daha büyük bir tehlike arz ettiği, dünya çapında ayaklanmalar ve hatta nükleer savaş tehlikesinin bile olabileceği ve global kaosta milyonlarca yaşamın kaybedilmesine hazırlıklı olunması gerektiği yazılmış.
İngiliz gazeteciler tarafından ele geçirilen raporda denizlerde yaşanacak yükselmeler nedeniyle 'Önemli' Avrupa kentlerinin su altında kalacağı, raporda aynen kullanılan kavramla 'mega kuraklıkların' olacağı, yaygın bir açlık tehlikesinin yaşanacağı ve bu nedenle de büyük ayaklanmaların olacağı vurgulanıyor.
Ülkelerin enerji kaynaklarını, su kaynaklarını ve hızla azalacak yiyecek stoklarını koruma altına almak için savaşa hazırlıklı olmalarının gerekeceğini söyleyen raporu yazan uzmanlar, raporlarını şu sözlerle tamamlıyorlar: 'Düzensizlik ve çatışma gündelik yaşamın bir parçası haline gelecek. Savaşlar insan yaşamını bir kez daha belirleyici, tanımlayıcı olacak.'
* * *
Bu raporun yazılmasını büyük ihtimalle çoğunuzun ismini yine ilk kez yine bu köşede okumuş olduğunuz Andrew Marshall istemiş.
Irak savaşı başlamadan çok önce 'Savaş Üzerine Düşünceler' ana başlığı altında bir dizi yazı yazmıştım.
Dizinin 17 Şubat 2003 tarihinde çıkan ilk yazısında Pentagon içinde kurulmuş olan ve askeri gizli konuları araştırıp, stratejileri uygulanır hale getirmekle yükümlü olarak kurulan Office of Net Assessment biriminin başına getirilen Andrew Marshall'ın Amerikan ordusu içindeki en etkili isimlerin başında geldiği 'Onun 1970'li yıllardan bu yana koruma altına aldığı, sırlarını paylaştığı insanların başında Donald Rumsfeld, Paul Wolfowitz'in geldiğini' yazmışım o günlerde.
Yani savaşın beyni olarak anlattığım isimlerin fikir babası olan Marshall aynı zamanda son zamanlarda benim savaşın gerçek nedeni olarak gördüğüm iklim değişimleri ve kaos ortamı hakkında raporu yazdıran kişiymiş de.
Gördüğünüz gibi o günlerde savaşı anlamaya çalışırken içgüdüsel olarak doğru insanı incelemeye başlamışım ve şimdi de bilmecenin parçaları tek tek yerine oturuyor artık.
Amerikan yönetimi içinde bazı insanlar, ki isterseniz buna derin devlet de diyebilirsiniz, dünyanın geleceğindeki büyük tehlikeyi gayet tabii ki biliyorlar, pozisyonlarını ona göre almaya başladılar, acımasız da olacaklar çünkü başka çareleri yok, vakit daralıyor çünkü en fazla 20 yılları var gereken tedbirleri alabilmeleri için.
Bu arada İngiltere'nin neden hiç düşünmeden ABD yanında savaşa girdiğini merak edenlere de şunu açıklayayım: Raporda iklim değişiklikleri nedeniyle İngiltere'nin 20 yıl içinde Sibirya' ya dönüşeceği vurgulanıyor. Yani onlar emperyalist olduklarından değil korkudan savaşa girmiş durumdalar.
* * *
Raporda belirtildiği üzere kaos ortamında ayaklanmalar, yağmalamalar ve anarşinin doğması normal.
Bu bilgileri ellerinde tutan güçler, ayaklanmaların, büyük karmaşanın kaybedecek şeyleri zaten fazla olmayan ülkelerde yoğunlaşacağını gayet tabii ki biliyorlar.
Ne kadar üzücü ki dünyanın bu döneminde kaybedecek şeyleri fazla olmayanlar tanımıyla Müslüman ülkeler halkları kastediliyor.
'İslami terör' kavramı bu nedenle abartıldı. Bu kullanılarak ilerde sorun çıkması beklenen bölgelerde düzenleme yapılması, kontrol mekanizmalarının kurulması ve gerektiği durumlarda temizliğin şimdiden yapılmasına girişildi.
Bu süreçte haklı haksız, adalet gibi kavramları aramayın.
Artık bazı güçler ölüm kalım savaşı veriyorlar. Vahim olaylara hazırlıklılar ve gerekirse çok daha sertleşecek işler.
Rapordan da anlaşılacağı üzere nükleer savaş bile göze alınmış durumda.
Eski kavramlarla düşünüp, tavır almaya çalışırsak yeniliriz.
Gerçeği görmezsek ülkemizi de tehlike altına atabiliriz.
Dünya çatışmaya gidiyor bu kesin.
Dün açıklamaya çalıştığım gibi Türkiye diğer ülkelere göre daha büyük şansa sahip gözüküyor gelecekte.
Halkın büyük çoğunluğunun desteğini almış, ona güvenen bir halk aydınları korkutacağına onlara derin bir nefes verdirmeli. Çünkü doğanın sunması muhtemel bazı avantajları elimizde tutabilmemizin önkoşulu bu.
Yine bazı çevrelerin sürekli yıpratmaya çalıştığı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeni gelecek dönemde daha da güçlü olması gerekiyor.
Zayıflık gösteren ülkelere acımayacaklar öyle gözüküyor ve o tür kaos ortamlarında her şey hatta bağımsızlığı kaybetmek bile gerçek bir risktir.
Anladığım kadarıyla bütün bu yeni dönem çok da uzakta değil ve Irak savaşına giden dönemde yaşananlar üzerine bir düşünürseniz dünyadaki güçlü ülkelerin gözünün nasıl Türkiye'nin üzerinde olduğunu, bizi nasıl izlediklerini, adımlarımızı nasıl dikkatle değerlendirdiklerini görebilirsiniz.
Elimizdeki kozları dikkatle kullanırsak tehlikeli dönemi ulusça az yara alarak atlatacağız. Aksini düşünmeyi, o olasılık üzerinde senaryo oluşturmayı reddediyorum.
* * *
Raporda adı geçenleri aktarayım da belki kuşkucu arkadaşlar da kolay ikna olurlar.
Raporun yazarları: Peter Schwartz
(Royal Dutch/ Shell grubunun planlama eski başkanı ve CIA danışmanı), Doug Randall (Merkesi Kaliforniya'da bulunan Global Busines Network'un yöneticisi)
Bu gizli raporun varlığını ilk defa ihbar eden kişi Amerikan Enviromental Protection Agency'nin eski uzmanı Jeremy Simons... O yönetimin dört ay boyunca raporu herkesten gizlediğini açıkladı.
İngiltere'nin önde gelen bilim adamları bu konuyla alakalı olarak Beyaz Saray'a bir ziyarette bulunmuşlar ve anlaşılan o ziyarette gerçeklerin gizlenmeye çalışılması nedeniyle bayağı sert bir tartışma da çıkmış. Çünkü Amerikan yönetimi o ziyarette bulunan Tony Blair'in bilim danışmanı Sir Davig King'i bir yazı yazarak Ingiliz başbakanına şikayet etmiş.
Aynı ziyarette Alman hükümetinin eski bilim baş danışmanı ve o dönemde İngiltere'deki Tyndall İklim Değişiklikleri Merkezi'ndeki bilim adamlarının müdürü olarak görev yapmakta olan Profesör John Schellnhuber da varmış.
Dünya Bankası'nın baş bilim danışmanı Bob Watson artık bu rapordan sonra bazı tehlikelerin yokmuş gibi davranılmasının mümkün olmayacağını açıklamış...
Son olarak şunu da vurgulamalıyım ki raporda yaklaşık 8 bin 200 yıl önce yaşanmış olan büyük iklim değişikleri sonucunda olanların yeniden tekrarlanması ihtimalinden de bahsediliyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:56