SERDAR TURGUT''TAN İLGİNÇ BİR ERCAN ARIKLI ELEŞTİRİSİ...
SERDAR TURGUT-AKŞAM
PEKİ AMA SADAKATIN, İÇ HUZURUN HİÇ Mİ ÖNEMİ YOK
Medyamızda bir süredir Ercan Arıklı hakkında birçok şey yazılıyor. Bunlar daha çok onun kadınlarla ilişkisi üzerineydi.
Erkek yönetici hakimiyetinin bulunduğu medyamızda Ercan Arıklı''nın yaşamına ilginin neden büyük olduğunu anlamak zor değil. Ancak onu uzaktan tanıyan kadınların bile onu anlayışla, sıcaklıkla algılamaları daha da ilginç. Açıkça söylemek gerekirse ben bu dünyada kadınların ilişkilerde saygı, iç huzur, sadakat gibi kavramlara daha çok önem vereceklerini tahmin ederdim. Kadınları anlamıyor olmalıyım ki, iş Ercan Arıklı''ya geldiğinde kadınlar normalde hoş karşılamayacaklarını düşündüğüm davranış biçimlerine hoş görüyle yaklaşıyor gibiler. Yazılan çizilenlerden anladığım kadarıyla ortada kadınlara karşı son derece saygısız davranmayı kendisine ilke edinmiş bir adam var, yatmayı düşündüğü kadınların listesini tutuyor, bu listeden yattıklarının üstünü kalemle çiziyor, ilişkilerini ''hoşçakal bebeğim'' diyerek bitiriyor ve bunlarla da övünüyor ve bu müthiş bencil ve saygı yoksunu yaşam biçimi sürerken, evli olduğu kadın da büyük bir felakete uğruyor. Anladığım kadarıyla Ercan Arıklı''nın yaşamı bir fantezi figürü olarak kadınların ilgisini çekiyor olmalı.
Gayet tabii seks söz konusu olduğunda insanlara davranış reçeteleri yazmak veya ahlak öğütlerinde bulunmak doğru değildir tamam da, ben yine de bu işin doğru bulmadığım yanını sizinle paylaşmak istiyorum. Mümkün olduğunca değişik ve fazla sayıda kadınla yatmak bir erkeğe elbette mutluluk verebilir. Ama Ercan Arıklı''nın bu konuda yaptıklarında başarı kriteri nerede, ben bunu göremiyorum. Güçlü konumdaki ve parası olan her erkeğin rahat ulaşabileceği bir yaşam düzeni kurmuş kendisine Ercan Arıklı.
Yaşamının bundan ibaret olduğunu iddia etmiyorum elbette, ancak hep bu boyut pek de marifetmiş gibi hep ön plana çıkarılıyor. Açıkça söylemek gerekirse, anlatılan bu davranış biçiminin kadın meslektaşlar arasında biraz tepkiye neden olmasını beklerdim. Anlaşılan ben ilişkiler konusunda iyiden iyiye eski kafalı kalmışım. Kimseden beklediğim tepki çıkmayınca bunu ilk önce kendi gazetemizdeki kadın arkadaşlara sordum, daha sonra başka yayınlardaki kadın meslektaşlara da sordurdum durumu ve gördüm ki; Arıklı''nın davranışlarının aslında ne kadar da kadını küçümseyici bir boyutu olduğunu kimse fazla görmek istemiyor. (Bu vefat etmiş bir insan hakkında arkasından konuşmama gibi güzel geleneğimizin tezahürü olabilir, en azından ben öyle umuyorum.)
Bir ilişkide erkek tarafının, ilişkide iç huzura ve saygıya ve karşıdakini kırmamaya dikkat etmeye çalışması çok mu garip ki? Ben bu tür iç huzurun, karınıza olan saygı ve dikkatten gelen mutluluğun, bir erkek için çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Hayatı Ercan Arıklı gibi yaşamaya çalışanların, bu hayatta ıskaladıkları çok önemli şeyler olduğuna inanıyorum. Karşılıklı saygı ve güvene dayalı, huzurlu bir ilişkinin insanı kendi mikro-kozmosu içinde nasıl da büyütebileceğini göremeden yaşamak zorunda kalabiliyor bazı insanlar. Ercan Arıklı''nın evliliğinde neden büyük trajedinin yaşandığını incelemek gerekir. Karısının neden ölüme sığınma yolunu seçtiği de ve sonrasında yaşanan felaketlerin incelenmesi durumunda bile bu konuda fazla teori yapmadan bizlerin doğruları bulabileceğimiz, büyük olasılıktır
Son söz olarak şunu da sormalıyım: Ercan Arıklı öldükten sonra Engin Ardıç gerçekleri yazdığında tüm medya leşkerleri ağız birliği etmişçesine ona saldırmışlardı. ''Vay bu büyük adama nasıl bu lafları söylersin'' diye yazmışlardı. Sonuçta umarım görmüşüzdür, aslında Engin haklıydı. Söz konusu adam öyle büyük bir kişi filan değildi, sadece elindeki gücü kadınlara koz olarak kullanan son derece rutin, sıradan bir adamdı.
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:21