Medya
  • 25.11.2003 11:35

SERDAR TURGUT'UN TERÖR TOP 10'U...

SERDAR TURGUT/AKŞAM İYİ BİR TERÖRİST NASIL YARATILIR Bugün mesleğinde başarılı olan bir teröristin hangi ortamda iyi yetişeceğini irdeleyeceğim. Bu konuda bir 'Top 10' listesi oluşturdum, umarım memlekete faydalı bir iş yapıyorumdur. 'Umarım' dediğime de bakmayın siz, aslında mütevazı olmaya çalışıyorum yoksa bu yaptığımın memlekete faydalı bir iş olduğuna kesinlikle eminim. Biz araştırmacı gazeteciler de olmasaydı sizlerin hali ne olurdu, bunu da lütfen düşünün artık. Düşünün de müteşekkir olun, tamam mı! * * * İşte terörist yetiştirmenin en iyi yolları 'Top 10' listesi. 1-Türkiye'nin üye olmakta ısrarlı olduğu Avrupa Birliği'nde doktora yapmış olan insanlar bile iş bulmakta zorlanırken kendi ülkende insanlarının ortalama eğitim düzeyini ilkokul dört seviyesinde tutmayı başaracaksın. Sonra da eğitimi ilkokul dört düzeyinde kalmış olan yığınlardan bu ülkenin geleceği hakkında rasyonel kararlar vermesini bekleyeceksin. 2- Genellikle 'Maç okumak' için gazete alan ve genellikle de açlık sınırında yaşamakta olan insanlara yine aynı gazetede sürekli olarak Türkiye'nin ne kadar da ileriye gittiğini, nasıl da 'dünyaya model' olduğunu, Türk insanının nasıl da başarılı olduğunu anlatacaksın. Bu tür gazetelerde birkaç da çıplak kadın resmi basacaksın ki Internet denilen şeyden haberi bile olmayan insanlar ayrıca kendilerini de tatmin edebilsinler. 3- Açlık sınırında yaşayan milyonlarca insanın olduğu bu ülkede gelir dağılımının iyileştiği yolunda istatistikler yayınlayacaksın, sonra da temelde yaşanan felaketi teknik laflarla göz ardı edeceksin. 4- İnsanların eve yemek getirmeye zorlandığı ülkede, Beşiktaş-Levent- Taksim üçgeninde dolaşarak yemek yazıları yazan yazarlar oluşturacaksın. Bu yazarlar her bir yemek tutarı ortalama bir ailenin aylık giderinin en azından yarısı kadar fatura çıkan lokantalardan haberler vererek bu mekanların nasıl da popüler olduğunu, buralarının nasıl da her akşam tıka basa dolduğunu, rezervasyon yaptırmadan yer bulmanın imkansız olduğunu yazacaklar. 5- 30 küsur boyunca ağzını her açtığında din sömürüsü yapan iktidarlara sahip olacaksın, her işine geldiğinde dini ön plana çıkaracaksın, dinin ne kadar da önemli olduğunu anlatacaksın, gerektiğinde her zaman adetin olduğu üzere 'iti ite vurduracaksın' aşırı dincileri solcuların üzerine salacaksın, sonra da eğitim düzeyini büyük bir başarıyla ilkokul dört düzeyinde tutmuş olduğun insanların 'peki yahu ben size inanıyorum, ben dine sarılıyorum' dediğinde de panikleyeceksin. Dine sarılanın her yaptığını tehlike bulacaksın, yasaklayacaksın elinden ne gelirse yapacaksın, sonra da Türk insanı dünyada kendi yaşamından en mutsuz olan insanlar listesinde bir numarada çıkınca da şaşıracaksın. Beşiktaş-Levent- Taksim üçgeninde eğlenen insanlara bakıp, bu istatistiğin de yanlış olması ihtimalinden söz edeceksin. 6- Kadınlarla zaten büyük sorunu bulunan, çoğunluğu kendi seksüalitesini keşfetmekten aciz bulunan insanların hakim olduğu bu topluma medyanın çeşitli imkanlarını kullanarak sürekli olarak başka bir dünyanın var olduğunu, bu dünyada güzel kadınların sürekli olarak isteyen erkeklerle yattığını ancak bu dünyaya dahil olmak için başarılı ve daha da önemlisi paralı olmanın gerektiğini anlatacaksın. 'Töre' diyerek kadınları kesmeye, öldürmeye zaten pek de eğilimli olan zavallı beyinleri daha da karıştıracaksın, çileden çıkaracaksın. Onları azmış kudurmuş hale getireceksin. 7- Milyonlarca, on milyonlarca insanın artık bu dünyadan umudunu tamamen kesmiş olduğu gerçeğini görmeyeceksin. Umudunu kesmiş olan insanları unutacaksın, yok farz edeceksin. Onları unutmakla kalmayıp, umutlarını daha da kaybetmeleri için elinden geleni yapacaksın. Bu arada azınlıkta insanların nasıl da mutlu olduklarını, onların geleceğinin nasıl da parlak olduğunu onlara anlatacaksın, A grubu denilen ve kendi içinde de bir başka sosyal felaketi oluşturan azınlığa yönelik yaşam stilleri ekleri, haberler, programlar yaparak, geleceğinden umudu kesmiş olanların gözüne daha da parmağını sokacaksın sonra onlar 'bari bu dünyada bize bir şey yok, ölümden sonra mutlu olalım' demeye başladıklarında da gelinen korkunç noktayı hala daha görmeyeceksin, bomba patladığında ise hala daha yaptıklarının sonuçlarını fark etmeye başlayamayacaksın hala daha başka suçlular aramaya çalışacaksın. 8- 'Ahlak' denilince dudak büzeceksin, 'etik' lafını duyunca tüylerin ürperecek, yoksul insanları düşünelim denilince 'popülizmi bırak, bize ne' tavrına gireceksin. Bir insanın alın teriyle çalışıp para kazanmaya başlamasıyla bu tür kavramları unutması arasında zorunlu bağlantı bulunmadığı gerçeğini bir türlü kavrayamayacaksın. Bu tavrı tüm yönetici sınıfa, profesyonellerine yayacaksın, hatta bunu bir yaşam stili haline getireceksin. Sonra unutulmak istenen değerler, insanlar senin alıştığından çok farklı bir tavırla kapını çaldıklarında da afallayacaksın. 9-Fazla çocuk yapmanın doğru olmadığını, fazla sayıda çocuğun hem ailenin hem de çocuğun birey olarak yaşamını kararttığı basit gerçeğini bir türlü ortalama eğitim seviyesi ilkokul dört seviyesinde kalmış insanlarına anlatamayacaksın. Tersine fazla sayıda çocuk yapmanın hem ülkene yararlı olduğu hem de dinin gereği olduğunu onlara anlatacaksın. Sonra zavallı bir yaşama itilmiş olan yüz binlerce çocuk suç işleme kapasitesine sahip olacak yaşa gelince de tek tedbir olarak aklına Çocuk Mahkemeleri gelecek. 10 - Ve son olarak da bu toplumda bir insanı gerçekten terörist olarak yetiştirmek, içi topluma ve yaşama kin dolu bireyler oluşturmak istiyorsan erkeklerini tavırları açısından Rana' ya benzeyen kadınlarla evlendireceksin. Yani bu ülkede diğer dokuz maddede yer alanlar hiç olmamış olaydı bile son 10'uncu maddede yazdığım mükemmel terörist bireyler yetiştirmenin en kesin yoludur. Bu da bir dip not olarak biline... * * * Bazı okurlarım ciddi gitmekte olan bir yazıda birden durup dururken neden gayri ciddi yönlere giderek diğer anlattıklarımın 'değerini düşürdüğümü' soruyorlar sıkça. Eğer gelişmiş bir beyne sahipseniz- ki benim okuyucularımın öyle olduklarını hep düşünmüşümdür- o zaman da düşünme sürecinizi kompartmanlara ayırmayı gerektiğinde bileceksiniz. Bu ciddi bu da mizah diye bir ayrımı basitçe yapıp, işi unutup gideceksiniz. Hep ciddi kalınarak bu hayat çekilmez yahu! Bir de 'yazı değeri' meselesine gelince... Benim için mizah hep daha değerli olmuştur ve yazının değerinde bir düşme varsa eğer bu da yazının ciddi tarafından kaynaklanan bir şeydir mutlaka. Bu da ek olarak bilinsin yani! Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:07

İLGİLİ HABERLER