Eğitim
  • 4.11.2003 00:54

SIKI ATATÜRKÇÜLÜĞÜ İLE TANINAN ALEMDAROĞLU'NUN SAĞ KOLU PROF. NUR SERTEL TAKİYECİ ÇIKTI!..

"Atatürk'e bağlılığı" dilinden düşürmeyen Kemal Alemdaroğlu'nun sağkolu Nur Sertel'in, "Atatürk ilkelerine karşı olduğu" ortaya çıktı. Prof. Sertel, kitabında, Atatürk ilkelerinin "eskidiğini" savunarak, "gözden geçirilmesini" istedi. Nazlı Ilıcak'ın haberi Sertel, milliyetçilik ilkesiyle ilgili görüşünü, " Atatürk'ün, (Artık vatan imar, hür fikir ve hür düşünce istiyor) sözleriyle tezata düşen bir Atatürkçü zihniyet, hem Atatürk'e, hem de Türk gençliğine ihanet içindedir" diye açıkladı İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu'nun yardımcısı Prof. Nur Sertel'in, Atatürk ilkelerinden bazılarını eleştirdiği ve gençliğin dogmalarla yetiştirilmesine karşı geldiği ortaya çıktı. "21'inci Yüzyıla Doğru İnsan Merkezli Eğitim"adını taşıyan ve Nisan 1997'de yayınlanan kitabında, Sertel, "Atatürk ilkelerini gözden geçirelim" dedikten sonra, 6 ok içinde yer alan "devletçilik" ilkesi için şu görüşleri dile getiriyor: "Devletçilik ilkesi, günün gelişen şartları içinde fonksiyonunu tamamlamış görünmektedir. En azından Batı'ya endeksli ekonomik yaşam modeli içinde, devletin küçülmesi, temel bir ekonomik tercih olarak kabul görmektedir. Ekonomik zorunluluklar, devletçiliğin terk edilmesini gündeme getirdi; bu, Atatürk ilkelerinin ihlâli anlamını taşımaz. Devletçilik ilkesi, gerilerde kalmış, yani Atatürk ilkeleri ekonomik alanda delinmiştir." MİLLİYETÇİLİK Sertel, 6 okun, "milliyetçilik" ilkesinin de geçerliliğini kaybettiğini vurguluyor: "Ulus devletin birlik ve bütünlüğü için son derece önemli olan milliyetçilik artık yerini dünya vatandaşlığına terk etmektedir. Millî duygular, bir ailenin kendi içindeki sıcak dayanışma gibi özele indirgenirken, uluslararası politikalar, "dünya vatandaşı" yaratmaya yönelmiş bulunmaktadır. Milliyetçilik kılıf değiştirmiş ve yeni bir hüvviyete bürünmüştür. Bu değişimin özünde ne vatana ihanet, ne de Atatürk'e saygısızlık aranmamalıdır. Atatürk milliyetçiliği, Türkiye'nin kutsallaştırdığı, hatta üzerinde fazla düşünmeden, değişmez kabul edip, kendini aldatarak kutsallaştırdığı bir kavramdır. Atatürk'ün "Artık vatan imar istiyor, hür fikir ve hür düşünce istiyor" sözleri ile tezata düşen bir Atatürkçü zihniyet, hem Atatürk'e, hem de Türk gençliğine ihanet içindedir." RESMİ İDEOLOJİ Bugün, Kemal Alemdaroğlu'nun yanısıra, devletin resmî ideolojisini eleştiren aydınlara "gerici" diye karşı çıkan Prof. Nur Sertel, ders kitaplarına yerli yersiz serpiştirilen Atatürk'le ilgili cümlelerin dogmatik bakış açısını yansıttığını söylüyordu. İşte "21. Yüzyıla Doğru İnsan Merkezli Eğitim" başlıklı kitaptan, Sertel'in Atatürkçülükle ilgili düşünceleri: "Atatürk gibi yeniliğe açık bir liderin görüşlerini durağan bir sistem haline getirip dogmalaştıran kısır görüşlü politikacılar olmuştur. Ders kitaplarına yerli yersiz serpiştirilen Atatürk'le ilgili cümleler gençliğe hangi şairi beğenip beğenmeyecekleri konusunda da direktif verir niteliktedir. Örneğin, Türk Dili ve Edebiyatı ders kitabının Tevfik Fikret'i anlatan bölümü, ünlü şairden çok, Atatürk'ü referans vermekte. Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi ders kitaplarında, "Atatürk'ün ahlâkla ilgili görüşleri"; "Millî seciye kavramı ve Atatürk"; "Atatürk'ün çalışma ile ilgili güzel sözleri"; "Atatürk'ün dinimiz ve laiklikle ilgili görüşleri"; "Atatürk'ün adalet ve ahlâk konusundaki sözleri" gibi başlıklara rastlanmakta. Liseler için sosyoloji kitabındaki başlıklar da gene Atatürkçü düşünceyi vurgulamakta. "Atatürkçü düşüncede millet anlayışı"; "Atatürkçü düşüncede sosyal ve kültürel millî güç"; "Atatürkçü düşüncede kadının yeri ve hakları"; "Atatürk'ün akla verdiği önem" vs..." Örnekleri çoğaltmanın mümkün olduğunu belirten Prof. Nur Sertel, bu uygulamanın, gençlerde bıkkınlık yarattığına, Kemalizm'in yanlış öğretilmesinden kaynaklanan bir soğuma sürecinin başladığına temas ediyor. ATATÜRKÇÜ KALIP Prof. Nur Sertel, eğitimin Atatürkçü kalıplardan kurtarılması gerektiğini de söylüyor: "Eğitimin, Atatürkçü kalıplar içine sığınarak düşünemeyen insan yetiştirme eylemine son vermesi ve her konuyu tartışan, düşünen, yargılayan ve yeterli bilgi donanımı ile doğruları bulan, kendine güvenli insan modeline yönelmesi gerekir. Bunun için de kitaplar ve müfredat yeniden ele alınmalıdır. Doğrular, sadece sistemi belirleyenlerin ve olduğu gibi korumayı amaçlayanların tercihleri ile sınırlı tutulamaz. Değişen toplumsal şartlar, geçmişte bir toplum için doğru olan şeyin, zaman içinde eskimesine yol açmaktadır. Türk eğitiminin, kendini kuşatan dogmalardan sıyrılarak, insanı merkez alan bir eğitim anlayışını benimsemesi, hem birlik ve bütünlüğü korumayı, hem de gelişmeye hız katacak zihinler üretmeyi kolaylaştıracaktır."D.B TERCÜMAN Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:58

İLGİLİ HABERLER