Sinan ve Rüzgar Çetin’den şehit polisin ailesine mektup
Beşiktaş’ta 29 Ocak 2016’da meydana gelen kazada Rüzgar Çetin lüks otomobiliylepolis aracına çarpmış, 34 yaşındaki polis memuru Fatih Alagöz şehit olurken, Emre Tetik ise yaralı olarak kurtulmuştu. Tutuklanan Rüzgar Çetin hakkında 22.5 yıla kadar hapis talebiyle dava açılmıştı.
''KEŞKE OLAN BANA OLSAYDI DİYE KENDİMİ YİYORUM AMA...''
Habertürk Gazetesi'nden Yusuf Doğan'ın haberine göre, aileye 2 mektup yazan Rüzgar Çetin ilk mektubunda af diliyor ve şunları söylüyor:
“Sayın Alagöz Ailesi, size yaşattığım acılardan dolayı o kadar üzgünüm ki ne diyeceğimi bilmiyorum. Size ne kadar yazsam, ne kadar yalvarsam hayatını kaybeden iki yavrunun babası İsmet Abi’yi geri getiremem. İnsan için bu hayattaki en büyük üzüntü ve zorluk sevdiklerimden ayrı kalmakmış. Bunu cezaevinde öğrendim. Kazadan beri her gün, ‘Keşke bir saniye sonra ya da önce sollasaydım da, kayıp duvara ya da ağaca çarpsaydım. Keşke olan bana olsaydı’ diye kendimi yiyorum ama elimden sizlerin beni affetmesi için dua etmekten başka bir şey gelmiyor. Geçmişi değiştiremiyorum... Umarım beni affedecek gücü bulursunuz; çünkü affınız benim için dünyadaki en önemli şey.”
''HEPİNİZDEN BİNLERCE KEZ AF DİLİYORUM''
Rüzgar Çetin ikinci mektupta da şu ifadeleri kullandı:
“...Yazılanlar gibi kötü ya da sorumsuz biri olmadığıma belki bir gün siz de kendiniz tanıyıp karar verebilirsiniz. Evet gençliğimde hatalarım oldu. Kavga ettim, içki içip araç kullandım ama son zamanlarda bazı şeyleri yoluna koydum diyordum... 10 yıldır alkollü araç kullanmadım ve kaza yapmadım, o gün arabayla olduğum için içtiğime dikkat ettim... Ayşe Hanım, Ahmet abi, Zafer kardeş, Mehmet Bey ve Özlem Hanım. Hepinizden binlerce kez af diliyorum.”
MEKTUPLAR AÇILMADAN İADE
Ailenin mektupları açmadan iade ettiği bildirildi.
SİNAN ÇETİN'DEN MEKTUP: ACILARIN SARILMASI İÇİN NE YAPABİLİRİZ
Bir türlü yanıt gelmeyen mektupların sonuncusu ise yönetmen Sinan Çetin’in imzasını taşıyordu.
“Sevgili Alagöz Ailesi” hitabıyla başlayan satırlar özetle şöyle:
“Günlerdir sizlerin acılı kalbinizi içimde taşıyorum. Ne derseniz, ne hissederseniz haklısınız. Ama yalvarıyorum bunun bir kaza olduğunu, benim oğlumun bu kazadan sağ çıkmasının bir mucize olduğunu unutmayın. Ben onun bu acıyla ömrünün sonuna kadar yaşayacağını biliyorum. Önemli olan artık acıların sarılması için ne yapabiliriz? Sizlerin bu kazanın yol açtığı acıların dinmesi için bana vereceğiniz bütün insani görevleri yerine getirmeye hazır olduğumu bilmenizi isterim. Saygı ve hürmetle. Sinan Çetin.”