Gündem
  • 19.9.2008 02:50

'SIRRINI BİLMEYEN DİYET AYI ZANNEDER RAMAZAN'I!..'

Bugünkü Ramazan sohbetimizin konuğu yıllarını tiyatro sanatına ve oyunculuğa vermiş olan Selçuk Yöntem. Sanatçı, "Deli Yürek" adlı dizi ve sinema filmindeki "Bozo" tiplemesinden sonra, 2003 yılındaki "Kurtlar Vadisi" adlı dizide de "Aslan Akbey" karakterini canlandırdı.
Başarılı oyuncuyu şimdi de ekranlarda yeni başlayan "Aşk-ı Memnu" dizisinde izliyoruz. Yöntem, çocukluğundaki ramazanları çok özlediğini belirtirken, sette bile olsa oruç tutmaya gayret ettiğini söyledi.
Ramazan'ın sizin için anlamı nedir, anlatır mısınız?
Benim için Ramazan ayı hem kültürümüz hem de biz Müslümanlar için en önemli aydır. Ancak ne yazık ki artık eskisi gibi yaşanmıyor bu mübarek ay. Yine de bu ay gelince manevi olarak dolu dolu yaşamaya gayret ediyorum. Arkadaşlarımla, ailemle birlikte iftar yapıyorum. Bir arada olunca pek çok konularda sohbet imkanı doğuyor. Bunun yanında zorda olanlara da yardım etmeye çalışıyorum.
Ramazan ayını nasıl geçirirsiniz, çalışmalarınızı sürdürür müsünüz? İşlerinize ara mı verirsiniz?
Hayır işlerime ara vermem. O ayda da çalışmayı sürdürürüm. Zaten dinimiz çalışmayı da ibadetten sayar. Eğer dizi çekimlerim varsa sette de arkadaşlarımla iftar yapmak bana büyük keyif verir.
Her yıl düzenli olarak oruç tutar mısınız?
Tutmaya gayret ederim. Ancak setlerde yoğunluk ve sağlık sorunları yaşarsam oruç tutamadığım zamanlar oluyor.
Sahura kalkıyor musunuz?
Kalkmaya çalışırım. Ama bazen öylesine yoğun çalıştığımız oluyor ki gece geç saatlerde çekimler bitebiliyor. O zaman sahuru sette yapıyorum dersem yalan olmaz.
Ramazan için özel bir alışveriş yaptınız mı?
Hayır öyle özel alışveriş yapmam. Ama tabi o aya özgü hurma, pastırma gibi iftariyelikler alıyorum.
Ramazan ile birlikte çarşı pazarda fiyatların yükselmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?
Ramazan fırsatçıları bulunduğuna inanıyor musunuz?
Hem de ne fırsatçılık. Bu resmen, bu mübarek ayı suistimal etmektir. Ramazan ayında yaşanan o güzelliklerden, dini söylemlerden, duygulardan sonra hala fiyatların kat ve kat attırılması bence bu duygulara gölge düşüren bir şey. Tam tersine bu ayda ucuzluğa gidilmeli. Çünkü bu kutsal dönem, 'Sevgililer Günü' veya benzeri günler gibi rant sağlanacak bir ay değil.
Ramazan ayının simgelerinden davulcularla aranız nasıl, mahallenizde Ramazan davulcusu var mı? Onlara bahşiş veriyor musunuz?
İşte bu da artık para olmuş. Eskiden mahallemizde gönüllü birisi bunu yapar ve çok güzel maniler söylerdi. Ancak şimdi o bir ay davul çalmak için ihaleye giriyorlar ve kapı kapı dolaşıp dilenci gibi para toplamaya çalışıyorlar.
Biliyorsunuz bir de iftar saatlerinde top atılır. Siz de buna şahit oldunuz mu?
Evet şahit oldum. Çocukken biraz korkutucu oluyordu.
Sizce Ramazan ayı bazılarının söylediği gibi kilo vermek veya almak için en ideal ay mıdır?
Bunu söyleyenlerin bu ayın maneviyatını tam olarak anlayamadıklarını düşünüyorum. Ramazan ayı forma girmek için bahane ayı olamaz. Oruçla diyet yapılmaz. Asıl olan düşünce; önce ruh temizliği, doygunluğu olmalıdır. Bu ayda ne aşırı yemek ne de rejime bahane yaratmak gerekir. Her şeyin ölçülü olduğu zaten mübarek bu ayda yapılanlarla da kanıtlanmıştır. Oruç tutma şekli, sahura kalkmak hepsi ölçülüdür.
Hacivat Karagöz’e bayılırdım
Çocukluğumdaki ramazanları o kadar arıyorum ki. O zamanlar tam bir rütüel, şölen havasında geçiyordu ramazanlar. Çocukken, ramazan ayının gelmesini dört gözle bekliyordum. Yemeklerin hazırlanışı, ramazana özgü tatlı ve yemek mönüleri beni hep büyülemişti. Hele benim zamanımda radyo vardı ve o aya özel çocuk programları olurdu. Hacivat ve Karagöz'e bayılırdım mesela. Onun yanında radyo tiyatrosu olurdu. İlk okuldayken oruç tutmaya başladım. Ancak ailem beni kandırıp "öğlene kadar tutuluyor" dediği için öğlene kadar tutuyordum.
Daha sonra ortaokuldan beri orucumu düzenli olarak tutmaya gayret gösterdim. Büyüklerimiz bize hikayeler anlatırdı. Çocukken o güzel Ramazanları yaşayabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum. Orucumu tutup o güzel yemekleri ailece neşeli bir masada yemek beni çok mutlu ediyordu. Sonra büyüklerimle Teravih namazına giderdik. Sahura kalkmak, çocuk olmama rağmen bana zor gelmezdi. Kalkıp büyüklerimle sahurda da yer ve duamızı eder yatardık.
KAYNAK:BUGÜN

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 06:07

İLGİLİ HABERLER