SİZİN RENGİNİZ HANGİSİ?..
Giysileriniz başkaları tarafından fark ediliyor, bir dostunuz size “Ne güzel görünüyorsun, bu renk sana çok yakışmış” diyorsa bilin ki o renk sizin renginizdir...
Bir yere gittiğinizde bakışlar üzerinizde toplanıyorsa, muhtemelen kendinize yakışanı giymişsiniz demektir. Arkadaşlarınız size “Sende bugün bir değişiklik var ama bulamıyorum çok güzelsin” diyorsa tecrübelirime dayanarak söylüyorum ki, seçiminizi doğru yapmışsınız demektir. Seçtiğiniz rengin sizin önünüze geçmemesine dikkat etmeniz gerekir. Özellikle 45 yaş üstü hanımlarımızın buna ayrı bir özen göstermesi gerekir.
RENKLER İKİYE AYRILIR
Sıcak renkler: Daha çok buğday tenlilere yakışır. Bunlar; toprak ve güneşin tonları, kahve rengi, sütlü kahve, bej, deve tüyü, vizon, yeşil, mürdüm, turuncu, sarı, somon, gül kurusu, altın rengidir. Soğuk renkler: Beyaz tenliler için idealdir. Bunlar da mavi, beyaz, pembe, fuşya, lila, koyu kırmızı, bordo, vişne, mürdüm, gümüş ve gridir.
STİLİNİZİ OLUŞTURUN
Yaş ilerledikce bağırmayan renkler giyilirse patlayan renkleri de aksesuarlarımızda kullanırsak örneğin fular, ayakkabı, çanta, küpe gibi...
Daha genç ve dinamik görünürüz. Yaşla birlikte stil, moda, renk anlayışı da değişir. 20’li yaşlarda stilnizi belirleyen parçalar daha cesur ve iddialıyken kendi modanızı da oluşturmuş olur ve sınır tanımazsınız . 50’li yaşlara gelindiğinde trendlerden biraz uzaklaşıp kendi stilinizi oluşturur klasik parçalara yönelirsiniz. Tarzınızı ve bedeninizi, renkleri iyi tanıdığınızdan bu işi çözmüş olursunuz.
AKLINIZDA BULUNSUN
Yaşa göre giyim çok önemlidir. Kabul etmeliyiz ki vücudumuzun değiştiği gibi kıyafetlerimizin de değişmesi gerekir. 50 yaşındayken 20 yaş gibi giyinirseniz daha yaşlı ve yorgun bir ifadeniz olur.
- İlle de mini etek giyecekseniz opak veya ince çoraplarla giyinmeniz daha anlamlıdır.
- Yırtık jean yerine normal bir jean giyinip üzerine küçük bir ceket giyerseniz daha şık ve klas bir havanız olur.
- Boynunuzda oluşan kırışıklardan rahatsız oluyorsanız boğazlı veya sıfır yakalı bluzları tercih etmelisiniz.
- Unutmayın kişiliğinize, yaşınıza ve mevkiinize göre giyinmek sizi her zaman bir adım öne taşır.
CiLDiNiZi YENiLEYiN
Sonbahar eskisi gibi sadece kışa hazırlanmanın değil, aynı zamanda yaz mevsiminin yorucu izlerini de onarmanın zamanı. Sonbahar bakımının temeli ise peelingdir. Yaz boyunca ciltte çoğalan ölü deri tabakalarının atılmasını, lekelerin hafiflemesini, nemli, sağlıklı yeni yeni hücrelerinin oluşmasını sağlar...
İNCE VE UZUN FİZİĞİNİZ VARSA
İnce ve uzun bir bedene sahipseniz eğer dikkat etmeniz gereken bazı noktalar olduğunu hatırlalatalım. Mesela; desenli kıyafetler giyebilir, dar kesimli giysileri tercih edebilirsiniz. Mini etek ince ve uzun yapılı hatlara sahip olanlara çok yakışır. Düz sandalet, babet ve binici çizmeleri uygun bir tercihtir. Büyük aksesuarlar kullanabilirsiniz. Kaçınmanız gereken tek şey ise salaş ve bol giysilerdir.
YAŞ İLERLEDİKÇE NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
- Demode giymemeliyiz.
- Spor yapmalı, beslenmemize dikkat etmeliyiz.
- Sosyal olmalı ve gündemi takip etmeliyiz.
- Saç ve kıyafet seçimimize önem vermeliyiz.
- Renk analizi yaptırıp ona göre giyinmeliyiz.
- Pozitif olmalıyız, çünkü pozitif rup hali giysileri iyi taşımamızda önemli bir faktördür.
- Dinamik olmalıyız. l Önden 60 arkadan 20 yaş görünümü vermemeliyiz.
- Saçlarımızı en fazla omuz hizasında bırakmalıyız . Eğer uzun saçı seviyorsak da toplamalıyız. Dünyaca ünlü modacı Armani der ki; “40 yaşından sonra hanımların dizkapağını gösteren giysileri giymemeleri gerekir.”