Dünya
  • 9.5.2003 10:50

ŞOK İDDİA!.. EL KAİDE ABD'YE GÖSTERİŞLİ SALDIRILAR DÜZENLEYECEK

LONDRA - İngiliz ve Avrupa basınında bugün yer alan haber ve yorumlarda, ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in diğer yüzü, El Kaide, Irak'taki savaş sonrası tartışmalar ve ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz'in Türkiye'yi eleştirisi öne çıktı. İngiliz gazetelerinden Guardian ''Rumsfeld'in İki Yüzü'' başlığını kullandığı haberinde, Amerika Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in 2000 yılında Kuzey Kore'ye nükleer reaktör satışından 200 milyon dolar kazanan bir şirketin yöneticisi olduğunu, 2002 yılında ise Kuzey Kore'yi terörist devlet, şer ekseninin parçası ve rejim değişikliği yapılması gereken bir ülke ilan ettiğini belirtti. Guardian, Londra merkezli bir Arap gazetesine referansla verdiği haberde, El Kaide'nin yeniden yapılandığını ve Amerika'ya yönelik gösterişli saldırılar için hazır olduğunu bildirdi. Gazeteye göre, El Kaide'nin yeni sözcüsü olduğunu söyleyen bir kişi, örgütün etkisiz hale getirildiği görüşünü reddediyor ve ''bildik simaların çok iyi güvenlik kaydı olan yenileri ile ikame edildiğini'' söyledi. Gazete bu kişinin, ''Amerikalıların elinde sadece tahminler ve eski istihbarat var, El Kaide'nin yeni biçimini kavramaları zaman alacak'' dediğini de aktardı. AZNAR, YÜKSEK BEDEL ÖDEYECEK Times ise başmakalesinde İspanya Başbakanı Aznar'ın savaş kurbanı olduğunu yazdı. Gazeteye göre İspanya Başbakanı, Başkan Bush'un Irak'a saldırı kararına güçlü destek veren Batılı liderler arasında, en yüksek bedeli ödeyeni oldu. Gazete, İspanyolların savaş öncesinde Başbakan'ın tavrından hoşnut olmadığını ve savaş sonrasında da bu durumun değişmediği gibi seçmenin Aznar'ı seçim sandığında cezalandıracak gibi göründüğünü belirtti. Daily Telegraph, Suudi Arabistan'ın, içişleri ve savunma bakanlarına suikast hazırlığı içinde olduğu düşünülen bir El Kaide hücresinin peşinde olduğunu yazdı. Gazete hükümetin, güvenlik güçleri ile girdikleri çatışma ardından kaçan 19 kişi hakkında bilgi verenlere 75 bin dolar civarında ödül vereceğini bildirdi. Gazete, ''Hükümetin El Kaide avı, ülke çapında İslami çevrelerin nüfuzunu sınırlama ve siyasi sistemi liberalleştirme arayışı içinde olduğu bir döneme rastlıyor'' dedi. AVRUPA'DA DEFLASYON KORKUSU Financial Times manşetinde, Avrupa çapında deflasyon, yani kapsamlı fiyat gerilemesi olasılığının yarattığı kaygılara yer verdi. Gazete ''Deflasyon korkuları Avrupa Merkez Bankası'nın politikasını değiştirdi'' dedi. Gazeteye göre bu kaygılar nedeniyle banka enflasyon hedefini yumuşattı ve para politikası stratejisini yeniden tanımladı. Gazete, bazı iş çevrelerini öfkelendirme bahasına, İngiltere Merkez Bankası'nın da dün faiz oranlarını değiştirmeyi reddettiğini belirtti. Gazeteye göre, sterlinin euro karşısında en düşük düzeyine gerilemesi ardından büyüme oranı ve enflasyon beklenenden daha yüksek olabilir. Independent ise ekonomistlerin İngiltere'nin euroya girmesini istediğini bildirdi. Gazete 300'ü aşkın ekonomistin euroya giriş çağrısı yaparak, Maliye Bakanı Gordon Brown'ın üzerindeki baskıyı artırdığını yazdı. Gazeteye göre, euro yanlısı ekonomistlerin listesi, 1981 yılında zamanın başbakanı Margaret Thatcher'ın sıkı para politikalarını eleştiren ve Times gazetesinde yayınlanan mektubu hatırlattı. Alman gazetesi Der Tagesspiegel Irak'a ilişkin son gelişmeleri değerlendirdi. Gazeteye göre, Almanya hükümeti Amerika'nın Irak'a yönelik yeni Birleşmiş Milletler karar tasarısına karşı tavrını belirlerken Irak halkının ihtiyaçlarını düşünmeli. Irak'a uygulanan Birleşmiş Milletler yaptırımlarının kaldırılması zamanının geldiğini yazan gazete, Fransa ve Rusya'nın bu konuda gösterdiği gönülsüzlüğün arkasında kendi ekonomik çıkarları olduğunu ileri sürdü. ''BM, BUSH'UN AYIPLARINI ÖRTMEMELİ'' Diğer bir Alman gazetesi Sueddeutsche Zeitung da, Irak'a yönelik yaptırımları sürdürmenin anlamsız olduğunu yazdı ancak Birleşmiş Milletler'in ''Bush'un politika ayıplarını örten bir incir yaprağına'' dönüşmemesi gerektiği uyarısı yaptı. Gazeteye göre, Güvenlik Konseyi Irak'ta Birleşmiş Milletler'in rol oynamasını, eğer bu gerçekten de Amerika Dışişleri Bakanı'nın söylediği kadar hayatiyse kabul etmeli. Fransız gazetesi Liberation ''Irak hiç kuşkusuz diktatörlükten kurtarıldı ama kaosa sürüklenme tehdidiyle karşı karşıya'' dedi. Hiçbir kamu hizmeti veya ekonomik etkinliğin yürütülemediğine dikkat çeken gazete, güvensizlik ve kıtlığın yaygın olduğunu, tek otoritenin silahınki olduğunu yazdı. Gazeteye göre Bush yönetimi Irak'ta savaş sonrasına, savaşa hazırlandığından daha az dikkat harcadı. Gazete, ''Amerika Birleşmiş Milletler'e yaptırımları kaldırma çağrısı yaptı ama bu kuruma hala çok küçük rol vermeye istekli görünüyor'' dedi. ''ABD'NİN DIŞ POLİTİKASINDA NİTELİKSEL DEĞİŞİM'' Avusturya gazetesi Der Standard, Amerikalı Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz'in Türkiye'nin Irak savaşına ilişkin tutumunu eleştirmesini değerlendirdi. Gazete, ''sürekli demokrasi, hoşgörü ve özgürlükten bahseden birisi'' olarak nitelediği Amerikalı yetkilinin, ''Türkiye parlamentosu gibi demokratik seçimle işbaşına gelmiş bir kurumun, yasalara uygun kararlarını, Amerika'nın hatırı için hiç şikayetsiz değiştirmesini istediğini'' yazdı. Gazete Wolfowitz'in Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ''parlamentoyu hizaya getirmediği'' için kınamasını da sert şekilde eleştirdi. Gazete, ''Üst düzey bir Amerikalı yetkilinin, demokratik bir ülkede nerdeyse askeri darbe talep etmesi olarak değerlendirdiği bu durum, Amerika'nın dost ülkelere yönelik dış politikasında alarma neden olması gereken bir niteliksel değişim anlamına geliyor'' dedi. Paris merkezli Amerikan gazetesi, International Herald Tribune aralarında Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Nadine Gordimer ve Günter Grass'ın da olduğu bir dizi ünlü yazarın, İspanya'daki seçimlerle aynı zamana denk gelecek şekilde, ''Bask milliyetçisi şiddeti'' kınayan bir bildiri imzaladıklarını bildirdi. Haftalik İtalyan dergisi Famiglia Cristiana ise, İngiltere Başbakanı Tony Blair'in önümüzdeki aylarda karşılaşacağı siyasi engelleri değerlendirdi. Gazete, Blair'in, Washington'u kendisinden uzaklaştırmadan, Avrupa Birliği ile ilişkileri yakınlaştırması, İşçi Partisi'ni bölmeden okul ve hastanelerde özelleştirme konusunda adımlar atması ve Kuzey İrlanda'da seçimlerin yapılmasını sağlaması gerektiğini belirtti. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:57

İLGİLİ HABERLER