Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, olası Irak savaşına ilişkin, ''Türkiye demokratik bir ülke olarak, hiç bir zaman totaliter bir rejimin yanında yer almamalıdır'' dedi.
TÜSİAD tarafından hazırlanan ''Enflasyon ve Büyüme Dinamikleri: Gelişmekte olan Ülke Deneyimleri Işığında Türkiye Analizi'' başlıklı raporu, bir toplantıyla açıklandı.
Tuncay Özilhan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, hükümetin yaklaşan savaşla ilgili ''kararsız ve kapalı tutumu''na da değinmeden geçemeyeceğini belirterek, şöyle dedi:
''Savaşı kimse istemez. Savaş, getireceği yıkımın ölçüsü asla önceden kestirilemeyecek bir afettir. Sorunların barışçı yoldan çözümünü aramak elbette birinci öncelik olmalıdır.
Ancak, dünya dengeleri içinde tek başınıza bu çözümü üretemeyeceğiniz bir noktaya geldiğinizde, yapılacak şey, zararı en aza indirecek, kayıplarınızın telafisini en yüksek düzeye çekecek önlemleri alarak, desteğinizi gerçekçi bir düzeyde tutarak, müttefiklerinizin yanında yer almaktır. Türkiye, demokratik bir ülke olarak, hiçbir zaman totaliter bir rejimin yanında yer almamalıdır. AB'nin konuyla ilgili tutumu yakından ve dikkatle izlenirse, meşruiyetle ilgili hissedilen sıkıntılar da büyük ölçüde ortadan kalkar. '' Özilhan, toplumun, gelişmeleri ve bunun gereklerini anlayacak olgunluğa sahip olduğunu vurgularken, ''yeter ki anlatmasını bilin'' dedi.
''KARARSIZLIK, BİZİ YENİ DENGELERİN DIŞINDA BIRAKABİLİR''
Kararsızlığın ise Türkiye'yi kurulacak yeni dengelerin dışında bırakabileceği uyarısında bulunan Tuncay Özilhan, şöyle devam etti:
''Yalnız kalmış bir Türkiye, geleceği olmayan bir Türkiye'dir. Avrupa Birliği için mücadele etmek, Kıbrıs'ta kalıcı ve adil bir çözüme kavuşmak için varımızı yoğumuzu ortaya koymak da işte bu nedenle zorunludur. Hükümet bu karmaşık sorunlarda açık ve kesin tutumlar benimsemeyi kendisi ve iktidarının geleceği için riskli görüyorsa, ödeyeceği bedelin hesabını yapıyorsa, o zaman toplum olarak şunu sormak hakkımızdır:
Bu toplum, istikrar programını ve yapısal reformları, ağır bir bedel ödeyeceğini bile bile desteklemedi mi? Daha hiçbir icraatını görmeden piyasalar hükümete kredi açtığında, bilerek bir riski üstlenmedi mi? Kıbrıs'ta çözüm için sesini yükseltenler hükümetten daha az mı risk alıyorlar? Yapılanların ve yapılmayanların bedelini de, kazancını da, toplumca adil olarak paylaşacağız. Ancak tarih önünde sorumluluk her durumda hükümete ait olacak.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:08