Medya
  • 17.3.2006 08:49

'SORU SORAN GAZETECİYİ ELEŞTİRMEK...'

MEHMET Y. YILMAZ'IN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI:


Soru soran gazeteciyi eleştirmek


HAFTA başında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün bir toplantıdaki sohbet sırasında gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlar gazetelerin manşetlerindeydi.

Sohbet sırasında gazetecilerden biri, Orgeneral Yaşar Büyükanıt olayı ile ilgili olarak Genelkurmay’dan yapılan açıklamalarla ilgili bazı sorular sordu. Sorular şunlardı: "Sert bir açıklama bekleniyordu, açıklama yapmadınız" ve "Daha sert, muhtıra gibi bir açıklama bekleniyordu".

Şimdi bazı gazetelerde, bazı köşe yazarları bu soruların sorulmasını eleştiriyorlar. Gazetecinin soru sorarak darbe çığırtkanlığı yaptığını ileri sürüyorlar.

Bizim meslek jargonumuzda "çanak soru" sormak diye tanımlanan ve soranı pek de muteber gazeteci yapmayan bir durum var.

Muhatabın, sorulan soruyu bir pas olarak değerlendirip, olayları sadece kendi açısından değerlendirmesini sağlamak için sorulan soru böyle tanımlanıyor.

Ancak, bir gazetecinin muhatabının ağzından bazı sözler almak amacıyla sıkıştırıcı mahiyette soru sorduğu için eleştirilmesine ilk kez tanık oluyorum.

Gazetecinin işi, gerçekleri açığa çıkarmak için soru sormaktır Sorduğunuz soruların muhatabınızın hoşuna gitmemesinin bir önemi yoktur. Kuşku duyduğunuz bir durum varsa bunu açığa çıkarmak için sorularınızda ısrar edebilir, yanıtını alana kadar sormaya da devam edebilirsiniz. Muhatabınızın bu durum karşısında yapabileceği şey, beğenmiyorsa o soruya yanıt vermemektir.

Gazetecilik mesleğinin doğasında bu vardır ve bunu yaptığı için bir gazeteci suçlanamaz.

Bu eleştirinin, mesleğimizin evrensel kurallarına uymak konusunda hiç titizlenmediği bilinen gazetelerden kaynaklanıyor olması da dikkat çeken bir başka husus.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 09:48

İLGİLİ HABERLER