Ekonomi
  • 7.12.2007 00:00

SOSYAL GÜVENLİK REFORMUNA ELEŞTİRİLER

ANKARA - Sivil toplum kuruşları, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda görüşülen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasında değişiklik öngören tasarı üzerinde görüş ve önerilerini dile getirdi.
     TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, halen Türkiye'de 325 bin esnaf ve sanatkarın, sosyal güvenlik destek primi olarak devlete 160-180 trilyon lira civarında ödeme yaptığını söyledi. Görüşülen yasa tasarısıyla esnaf ve sanatkarlardan alınan destek priminin artırıldığına dikkati çeken Palandöken, ''Bu tasarıyla 2001 krizinin mağduru olan esnaf ve sanatkarlar zor durumda kalacak. Devlet esnaf ve sanatkardan aldığı bu destek primlerinden vazgeçmeli'' dedi.
     TİSK Genel Sekreteri Bülent Pirler de Türkiye için sosyal güvenlik reformunun çıkartılmasının şart olduğunu, ancak bu yapılırken sosyal taraflarla bir konsensüs sağlanması gerektiğini söyledi.
     Pirler, bu tasarının yasalaşması halinde, ''kayıt dışılığın artacağı'' iddiasında bulunarak, yasaların caydırıcı anlayışla yapıldığını, primlerini düzenli ödeyen işverenlerin, çıkartılacak yasada ödüllendirilmesi gerektiğini ifade etti.
     Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız da sosyal güvenlik açıklarının ''kara delik'' olarak nitelendirilmesini eleştirdi. Bu ifadenin sosyal devlet anlayışına yakışmadığını belirten Akyıldız, sosyal güvenlik açıklarının kapatılması için kayıt dışılığın kayıt altına alınması gerektiğini söyledi.
     Memur-Sen'e bağlı Sağlık-Sen Genel Mali Sekreteri Yaşar Başaran, yasa tasarısının iyi ve kötü yönlerinin bulunduğunu, ancak tasarıya ''toptan kabul veya toptan ret'' mantığıyla bakılmaması gerektiğini belirtti. Başaran, Memur-Sen olarak KESK, DİSK ve Türk Tabipler Birliği gibi kuruluşların düzenleme hakkındaki görüşlerine katılmadıklarını söyledi.
     Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy da sosyal güvenlik reformunu ele almanın cesaret gerektirdiğini ifade ederek, bunun için milletvekillerini kutladı. Sosyal güvenlik kurumları için kullanılan ''açık ve kara delik'' ifadelerine tabipler olarak katılmadıklarını, sosyal devletin varlığının, sosyal güvenlik kurumlarındaki açıklardan anlaşılacağını dile getiren Prof. Dr. Gürsoy, Türkiye'de uygulanan sağlık sisteminin kara deliği küçültmeye değil, daha da büyültmeye yönelik olduğunu savundu.
     DİSK Genel Sekreter Yardımcısı Perihan Sarı da tasarı hazırlanırken sosyal tarafların görüşlerinin dikkate alınmadığı iddiasında bulundu. Tasarıyla ''kazanılmış hakların korunduğu'' iddiasında bulunduğunu, ancak bunun gerçek olmadığını dile getiren Sarı, ''Doğacak olan çocuklarımızın hakları elinden alınırken bize susmamız gerektiği telkini yapılıyor'' dedi.
     TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi de tasarıyla gazetecilerin yıpranma haklarının elinden alındığına dikkati çekerek, ''Yıpranma hakkı bir imtiyaz değil, 30 yıllık kazançtır. Fiili hizmet zammıyla ilgili işverenden yüzde 3 oranında prim kesiliyor. Bu paradan Sosyal Güvenlik Kurumu mahrum edilecek'' dedi.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 15:18

İLGİLİ HABERLER