
SPOR YAZARLARI G.SARAY'I YERDEN YERE VURDU
Mehmet Demirkol: Galatasaray daha iyi (Milliyet)
Bursaspor maçında dikkat çekici olan, Galatasaray’ın rakip savunmaya yaptığı presti. Her ne kadar Şampiyon, bu presten, soğukkanlı kalışıyla pek etkilenmese de Galatasaray bu işi iyi yaptı. Orada eksik kalan baskıyla kapılan topların, ya da Bursa savunmasının Miller’a şişirdiklerinden sekenlerin poziyona çevrilemeyişi oldu. Çok ciddi bir yaratıcılık eksikliği vardı.
Sonrasında Bursa golü bulunca bu baskı da yılgınlığa dönüşmüştü.
Dün bu baskı yine dikkat çekici şekilde vardı. İki farkla.
1-Bu kez hücum ekibi içine Kewell ve Stancu girmişti. Dolayısıyla kapılan toplar daha iyi kullanıldı. Alanı enine ve biraz daha hızlı kullanmak mümkün oldu. Öndekiler arkadakileri oyunun içine çekebildiler.
2- Her ne kadar Bursa’dan geri kalmayan yetenekli oyuncuları olsa da Gaziantep’in konsantrasyon sorunu Galatasaray’ın daha fazla ve etkili pozisyonlar bulmasını sağladı.
Dolayısıyla bir eleme deplasmanında Galatasaray’ın işine yarayacak şartlar oluştu. 2 gol buldular. Ama Gaziantep’in yıpratıcı kanat organizasyonlarının da önüne geçemediler. Antep özellikle Popov’un kanadını çok çabuk görerek Galatasaray savunmasını enine genişletmeyi başardı. Türkiye standardının çok üzerinde bir kanat organizasyonu başarısıydı bu. Maçı son derece zevkli yapan da buydu.
Bu duruma ara transferde Galatasaray’la sözleşme imzalamasına kesin gözüyle bakılan genç bir Avro-Türk olan Cenk Tosun’un şovu da eklenince çarpıcı bir gösteri izledik. (Gerçekten genç, 20)
Harika bir maç seyrettik
Ancak Antep için de can sıkıcı bir durum vardı. Haftasonu Gençlerbirliği karşısında zaman zaman tamamen oyun konsantrasyonundan kopan, herkesin rolünü unuttuğu bir takıma dönüşen Antep’te özellikle orta sahada savunmaya dönük aksiyonlarda aynı durum yine yaşandı. Topu ileride tutmayı, enine geniş ve hızlı oynamayı bu kadar iyi bilen bir takımın bu kadar çok savunma sıkıntısı yaşayışının onların ligde zirveden uzak kalmalarında bir numaralı etken olduğu açık.
Belki de zaman zaman takımını fazla defansif oynatmakla eleştirilen Kafkas bu durum nedeniyle bu yola başvuruyor. (Ancak böyle bir hücum gücüyle skor baskısı yaşamadan güzel oyuna yönelmesi nacizane benim dileğim.)
Son 20 dakikada Galatasaray’ın bariz bir şekilde oyundan düşüşü ise başka bir tartışma konusu. Bütün İstanbul büyüklerinin ortak sıkıntısı bu. Ve bu sıkıntıdan Antep turla çıkabilirdi. Buna yetecek kadar poziyonları vardı.
Ne olursa olsun harika bir maç seyrettik ve elemenin kupayı ne kadar güzel kıldığını bir kez daha gördük. Ve şahane bir 2. maç yaşayacağımızı bilmenin keyfiyle son düdükte tebessüm ettik.
Teşekkürler kupa, sağol eleme...
Rıdvan Dilmen: Gaziantep hak etti (Sabah)
"Gaziantepspor ligde az gol atıp, az yiyen, dengeli bir takım. Açıkçası ilk yarıda hayal kırıklığına uğradım. Gaziantepspor'u beğenmedim. Ama ikinci yarının başından itibaren öyle bir çullandılar ki Galatasaray'a karşı... Gol "Geliyorum" derken kendi kalelerinde golü gördüler ama kendi oyunlarının hakkı olan galibiyeti getirecek iki golü buldular. Maç ilerledikçe Gaziantepspor üzerine koyuyor oyun olarak. Fizik olarak da hep ayaktalar. Karşılaşmanın ilk yarısında ayağa, yana oynayan Gaziantepspor yerine sürekli dik oynayan ve golü düşünen bir takım vardı ikinci yarıda. Ligde havlu atmış Galatasaray, konsantrasyonunu tamamen kupaya çevirmiştir diye düşünüyordum. Ama dün gece sahada açıkçası bunu göremedim. Gaziantepspor karşısında özellikle fizik olarak çok geridelerdi. Galatasaray'ın tabii ki şansı bitmedi. Ama İstanbul'daki rövanşta risk alacak olan takım bu kez Galatasaray olacak. Gözüken şu ki; sarı- kırmızılıların maç maç değişkenlikleri sezon sonuna kadar devam edecek."
Uğur Meleke: Yenemiyorsan yenme (Milliyet)
"Sahaya çıkan 22 kişinin 7’sinin yeni transferlerden oluştuğu, misafir takıma bolca adaptasyon ve uyum kredisi tanınacak, beklentinin düşük olduğu bir maçtı Antep’teki... İki hocanın tutucu geçmişlerini de göz önüne alınca böyle keyifli bir maç doğrusu herkese sürpriz oldu. Tabii ki, iki takımın isyankâr forvetleri Wagner-Cenk ve Stancu’ya en büyük krediyi vermek lazım bu güzel maç için. Özellikle de 20 yaşındaki Cenk’e. Ancak Stancu, Cenk kadar şanslı sayılmazdı. O da geldiğinden beri en etkili oyununu oynadı; ama genç santrfor, hocasının bir türlü aşamadığı “yenemiyorsan yenilme” klişesine takıldı. Hatta Hagi’nin ikinci devredeki (Yekta’sız, Mustafa’lı) düşüncesi, “yenemiyorsan yenme, yeter ki aşırı riskler alıp geride açık verme” diye de tanımlanabilir. Bu anlamda Antep’teki müsabaka, Hagi döneminin iyi sinyal alınan maçlarından biri de sayılabilir. Ama sinyaller genelde defansif ve şampiyonluk yarışı yapacak ofansif düzeye hâlâ çok (ama çok) mesafe var. Oysa bir büyük takımın (Türkiye Kupası’nda bir deplasmanda beraberliği kurtarmış gözüktüğü anlarda bile) futbolu biraz daha arzulu olmalı."
Turgay Şeren: O penaltı verilse... (Akşam)
"Galatasaray, karşısında bambaşka bir Gaziantepspor buldu. Defansta oynayan Elyasa, Yalçın, Dany, Ivan De Souza birbirleriyle çok iyi anlaşıyorlar. Galatasaray defansının ortasında Servet Çetin ve Cana oynadı. Hagi, Neill'ı da ön libero oynattı. Fena da oynamadı. Orta sahayı bayağı toparladı. Gaziantepspor çok iyi oyuncular transfer etmiş. Wagner, Popov, Zurita ve İvan De Souza, Gaziantep'i seyrettirmek için nefis hareketler yaptılar. Ayrıca Cenk gibi hem futbol oynamak, hem de güzel goller atmak isteyen golcüsü de var. Sarı-Kırmızılı takımda Sabri ve Stancu takımın en iyileriydi. 3-2'lik mağlubiyet Galatasaray için bir avantaj gibi gözükse de Gaziantep kolay takım değil. İstanbul'da kıran kırana bir maç olacak. Bunu hep beraber göreceğiz. Hakem kaleci Zapata'nın yaptığı penaltıyı es geçti. İşte bu olmadı. Genç hakemsin seni de bu maça orta hakem diye koymuşlar göster kendini. Gördüğünü çal."
Bülent Tulun: Gelecek endişeli (Fotomaç)
"Neill ve Kewell'ın takıma katılmasıyla biraz daha renklenen G.Saray, tek ümidi olan kupayı kazanmak için sahaya çıktı. Uzun zamandır ilk defa Kazım gerçek yeri olan kanatta, Stancu ise bilinmeyen bir mevkide oynuyordu. Pozisyona girme sıkıntısı bariz olan G.Saray, Gaziantep kalesine ilk şutunu Yekta ile 23. dakikada atabildi. 18. dakikada yenen gol ise pozisyon hataları içinde olan uyumsuz bir savunma anlayışı sonucuydu. Yoğun baskı altında kalınan 15 dakika içinde hiçbir büyük takım 3-2 mağlup duruma düşemez, düşmemeli. Elindeki kadro gün geçtikçe göreceli olarak sakatların ve milli takımlardan dönen oyuncularla zenginleşen Hagi çaresiz çırpınışlar içinde elinden geleni yapmaya çalışıyor.G.Saray için bu kadar önemli olan kupada mağlup olarak rövanş maçına çıkmak oldukça handikaplı. O zamana kadar G.Saray'da köprünün altından hangi suların geçeceği ise son derece şüpheli. Genç hakem Özgür Yankaya'nın bana göre oldukça iyi yönettiği maçın sonucunun G.Saray için bir avantaj değil disiplinli Gaziantep için başarı olduğu kanısındayım."