
SPOR YAZARLARI SCHUSTER'İ YERDEN YERE VURDU
Siyah- beyazlı ekip maçın ilk yarısında gol pozisyonuna bile giremezken, ikinci yarıda Bobo kaçırdığı gollerle Beşiktaşlılar'a saç baş yoldurdu. Beşiktaş'ın en önemli kozlarından Guti ve Simao hiçbir varlık gösteremedi. Beşiktaş son anlarda gol için yüklenirken teknik direktör Schuster'in, adeta zaman geçirmek istercesine, maçın bitimine 30 saniye kala Guti'yi çıkarıp Ernst'i oyuna sürmesi hayretle karşılandı.
METİN TEKİN: Geleceğe bakış! (SABAH)
Futbol maçı izlerken en önemli olan şey heyecan unsuru. O da olmayınca bari rahat ve güzel bir futbol izleyeyim diyorsunuz. Bunu da bulamadığınız zaman gerçekten futbol keyfiniz kaçıyor. Dün akşam da aynen böyle bir maç vardı Manisa'da. Ne Beşiktaş'ın ne de Manisa'nın futbol adına ortaya koyduğu hiçbir şey izleyemedik. Beşiktaş açısından dün akşama bakarak gelecek seneye neler taşınabilir diye düşündüğümüzde kalede belki bir sezon daha oynayabilecek Rüştü, hala nasıl futbolcu diye sorulduğunda net yanıt
İbrahim Toraman'a gelince... En fazla cevabım 'Eh işte.' Gelecek sezon kadroda olup olmayacağı belli olmayan Ferrari. (ki dün akşamın en iyisiydi) Dün akşam ilk kez forma giyen Doğukan'a baktığımızda; yeni ve genç oyuncu olunca pembe gözlükleri takmayı seviyorum ama...
Orta sahada benim çok beğendiğim ama eski performansından çok çok uzakta bir Aurelio. İyi oynasa da kötü oynasa da, ne yaparsa yapsın iki ay sonra gidecek misafir oyuncu Fernandes. Özellikle dün akşam için söylüyorum fizik kalitesi çok düşük bir Guti vardı. (Yaş 35)
Çok iyi bir profesyonel olduğuna inandığım ama hiçbir zaman da ortalamanın üzerine çıkamayan Simao.
SCHUSTER'İ ANLAMAK...
Gelecek seneyi düşündüğümüzde takımda en çok golü atmasına rağmen tartışılan, gidecek mi kalacak mı diye sorulan bir Bobo...
Alman ekolü disiplini içinde oynayan, savunmanın sağında ve önde de görev verilen, her zaman ortalamayı yakalayan bir Hilbert vardı dün akşam.
En sonunda bakacağımız isim de Quaresma olacak. İster istemez oyuncuların performansını ölçerken kıyaslamaya gidiyorsunuz. Bu açıdan baktığımızda Quaresma'yla lig lideri Fenerbahçe'nin yıldızı Alex'i karşılaştırırsak, bir tarafta Alex'in 18 gol 10 asistlik karnesi, ve Beşiktaş'ın yıldızı Quaresma'nın şu an için 1 gol 2 asisti. Rakamlar ortadaki tabloyu açıkça ortaya koyuyor.
NOT: Teknik direktörün ne düşündüğünü ister istemez sorguluyorsunuz kafanızda. Ben hala 90+3'de yapılan Guti-Ernst değişikliğine neresinden bakarsam bakayım bir anlam veremiyorum.
MURAT ÖZBOSTAN: Kafada bitirmiş (SABAH)
Beşiktaş ligi kafasında bitirmiş... Zirveye uzaktı Kartal, ama en azından ilk beşe girme umutları tazeydi. Umutlar tazeydi taze olmasına lakin kafalardaki düşünceler farklıydı. Beşiktaş, tek açık kapı olarak, Türkiye Kupası'nı gördüğünü dün gece resmen belgeledi. Özellikle ilk yarıda ara ki bulasın Beşiktaş'ı. Ne pozisyonu ne isabetli şutu vardı...
İkinci devre biraz kıpırdayan Kartal, 68'deki ilk isabetli şutu sonrası Manisa kalesini bayağı yokladı ama Bobo'nun son vuruş hamleleri yetersiz kalınca, 3 puan hayal oldu. Çılgın Schuster'in artık kontrollü Kartal'ı vardı. Vardı da Beşiktaş için sanki bir puan da iyiyiydi! Birkaç satır da Guti'ye... Pas hataları, isteksizliği buram buram yüzüne yansıyordu. Hedef yoksa, Guti de yoktu yani..
Beşiktaş ligde kalan maçlarında Doğukan gibi gençlere daha çok şans versin.. İyi olur.. Cumaya, haftaya sıkıcı bir maçla başladık kısaca.. Maçın hakkı beraberlikti.. Öyle de oldu! Pozisyonun parmakla sınırlı olduğu ilk yarıya bir bakarsak.. 19'da Simpson'un sol kanattan kesti. Manucho'nun kafa vuruşu sonuçsuzdu. 45'te Beşiktaşlı Ekrem'in vuruşunda top üstten auta gitti. Tadı tuzu olmayan ilk yarı 0-0 bitti.
İKİNCİ YARI BİRAZ AÇILDI AMA...
İlk devre böyle olunca, ikinci yarıdan beklentiler büyük oldu. Beşiktaş saldırdı, Manisa savundu. 61'de Hilbert şansını denedi. Top auta gitti. 68'de Beşiktaş ilk isabetli şutunu buldu. Simao sol kanatta hareketlenen Bobo'nun önüne bir pas attı. Rakibini geçen Bobo'nun şutu İlker'de kaldı. İlk yarıda şutlarda sıfır çeken Beşiktaş oyunun bu bölümünde sürekli şansını denedi. Schuster, Quaresma'yı 70'de oyuna alırken, Kartal biraz daha hareketlendi. 75'te Fernandes uzaklardan İlker'e bir füze gönderdi. İlker karşılık verdi ama top Bobo'nun önüne düştü. Brezilyalı kaleyi değil autu gördü. 84'te "Ah Bobo ah" dedirtti yine Brezilyalı.. Ekrem sol kanattan geldi ve kesti. Bobo üzerine gelen topa kafayı vurdu. Meşin yuvarlak yine dışarıdaydı...
ERNST İLE BİR DAKİKA
Beşiktaş'ın dinamosu Fabian Ernst Manisa'da kontenjana takıldı ve yedek kulübesinde oturdu. Formasını Fernandes'e kaptıran Ernst, 93. dakikada kaptan Guti'nin yerine oyuna girdi ve bu sezon pazubandı takan 10. isim oldu. Alman ön libero topa bile değemeden mücadeleyi tamamladı.
BOBO YAKALADI, ATAMADI!
Beşiktaş'ın 68. dakikada kaleye isabetli ilk şutunu çeken Bobo, dün gole en çok yaklaşan isimdi. 75'te Fernandes'in kaleciden dönen topunu boş kaleye gönderemeyen Brezilyalı forvet, 10 dakika sonra da altıpastan müsait durumda meşin yuvarlağı kafayla auta yolladı. İki yüzde yüz golü kaçıran Bobo, son iki lig deplasmanında gol attığı Manisa'yı bu kez boş geçti.
FATİH DOĞAN: Güzeli aramak (SABAH)
Spor yazarlığında değer verdiğimiz bazı meslek büyüklerimiz "Yeşil çimen üzerinde futbolu cazip kılacak, sevdirecek bazı pozisyonlar mutlaka vardır. Bunları iyi seçip okuyucuya yansıtmak daha iyi olur" derler. Bu felsefe genelde itibar görür. Kritik yaparken karamsar tablolar çizmek yerine, varsa güzelliklere kalem oynatmak daha keyiflidir. Ancak her zaman daha iyiye ulaşmak için eleştiri bu mesleğin vazgeçilmez bir ironisidir.
Manisa-Beşiktaş maçını yazmak için 19 Mayıs'a gelenler 45 dakika boyunca sahadaki futboldan çok "Yazacak ne var?" diye trajikomik bir şekilde birbirlerine baktılar. Haklıydılar. Çünkü Beşiktaş adına hormonlanmış umutların rüzgarına taraftarlar kadar olmasa da biz medya da kapıldık. Şişirilmiş hayallerin peşine takılan ve yaşanan trajediyi anlamakta zorlanan Beşiktaş taraftarı için şunları yazmak isterdik: Guti'nin her geçen gün performansı artıyor. Tam bir lider gibi oynuyor!
Simao kendini buldu. Muhteşem adam eksiltiyor ve futbol zekasıyla rakibi dağıtıyor!
Quaresma yok mu? Kıvrak çalımlarla adam eksilterek enfes bindirmeler yapıyor!
Aurelio her topa ayak sokuyor, yetmedi kafayı sokuyor. Beşiktaş orta sahasında bir dinamo gibi işliyor!
SCHUSTER'İ ANLAYAN VAR MI?
Ancak olmayan bir şeyi yazamayız. Haftalardır ne Guti'yi izliyoruz, ne Simao'yu. Ne takım futboluna şahit oluyoruz, ne de takım ruhuna.
Manisaspor karşısında son 20 dakikadaki 2-3 pozisyonu dikkate almazsak sahada durağan ve sıkıcı bir Beşiktaş vardı. Alışılagelmişin dışında kontrollü oynadılar. Rakibi zorlamadılar. Manisaspor'u eksilten hamleler yapamadılar. Schuster'i anlamaya çalışıyorum. Maçı çevirmek için 90. dakikada Guti'yi çıkarıp Ernst'i almasını da anlamadım. Anlayan varsa lütfen açıklasın.
RIDVAN DİLMEN: Schuster Ernst'le dalga geçti (FOTOMAÇ)
Manisaspor, bu ligin en çok gol atan 4. takımı. Çok gol atmışlar, çok gol yemişler.
Beşiktaş karşısında Manisa maç boyunca bir ön direk pozisyonunda Manucho dışında sıfır pozisyon ile oynadı. İlk yarının tamamı çok kötü.
Beşiktaş 2. yarıda özellikle kenarlara gitti, pozisyon buldu. Guti'nin kondisyonu yok, Simao etkisiz. Quaresma girdikten sonra tamamen kendine oynadı. Çok erken şut attı. Arkadaşlarına hiç pas vermedi.
* * *
İbrahim Toraman ve Ferrari sıfır hata ile maçı bitirdi. Temiz oynadılar.
Manisa'yı Beşiktaş'tan puan almasına rağmen bu kadar kötü seyretmedim.
Beşiktaş'ın arkasına sarkmak için çabuk oyuncular lazım.
* * *
Bu maçın teknik analizi olmaz.
Çünkü başka şeyler ön plana çıktı. Maçı kazanmaya daha yakın olan ikinci yarıdaki oyunuyla Beşiktaş'tı.
Kaliteli bir oyun olmadı.
Quaresma'nın kaprisi, her yerden vurması dikkat çekti. Oyuncu ile teknik adam arasında sorun var. Schuster, Ernst'ten intikam aldı. Adama küfür et daha iyi. Bitime 40 saniye kala Ernst gibi bir oyuncu sahaya sürülür mü? Ki Ernst iki yıldır bu takımın yükünü çekiyor.
Schuster dalga geçti.
Muhtemelen Ernst ile arasında sorun vardı ve intikamını böyle aldı. Oyuncu ile sorunun varsa oynatmazsın, kadroya almazsın, ceza verirsin olur biter.
* * *
Quaresma yıldız olabilir. Çalışmıyorsa oynatma. Her yerden kaleye vurmasını anlamam. Necip diye bir oyuncun var. İki hafta önce Antalya'da Trabzon maçında oynatmak için kart görmesini sağlıyorsun. Manisa'da oynatmıyorsun bile. Schuster eleştirilerden bunalmış.
Oyunculara bağlı takım olursa her takım kaybeder. Oyuncular kulübü çiftlik gibi görüyor. Yıldırım Demirören ve ekibinin çok dikkatli olması gerek.
Bitime 10 hafta var. Oyunculara işkence geliyor. Bir tek kupa kaldı. 'Oh lig bitiyor' diye düşünüyorlar. Böyle bir hakları yok. Büyük takımlar ligden koptuğunda bunlar yaşanır.
* * *
Doğukan 19 yaşında, az da değil.
Küçük de sayılmaz. Antrenörün onu oynatması önümüzdeki yıllar için önemlidir.
Yıldırım Demirören ve yönetiminin mutlaka hamle yapması lazım. Antrenör-oyuncu iletişimini mutlaka gözden geçirmeliler. İyi bir takım kurdular, bu takımı toparlamalılar.
Beşiktaşlı oyunculara "İki hafta sonra kiminle oynuyorsunuz?" diye sorun yüzde 50'si bilemez. Hepsi ligi kafasında bitirmiş. Sadece kupa maçını düşünüyorlar. Ciddi paralar harcayıp takım kurdu. Taraftar yenilgilere rağmen yönetime, takıma tek kelime etmedi.
* * *
Diyelim Schuster iyi hoca değil.
Ama oyuncular neden mücadele etmiyor? Koşun, mücadele edin.
Yürüyecek hali yok oyuncuların.
Beşiktaş şampiyon olmasa, kupayı almasa bir şey olmaz. Ancak bu görüntü gelecek adına karamsar bir tablo çiziyor.
Simao'nun şu halinden Quaresma'nın ölüsü daha iyidir.
Aynı F.Bahçe'nin yaptığı gibi. Eskişehir deplasmanına Beşiktaş maç günü gitmez. Belki bu durum futbolcuların gücünü etkilemez ama konsantrasyonu etkiler.
TURGAY DEMİR: Guti'den korkuyor (FOTOMAÇ)
Ayağına aldığı topu iyi kullananı asarım!
İkili mücadele kazananı keserim! Üç pas üst üste yapanı dava ederim! Kaleye şut atanı vururum! Böyle saçma sapan tehditlerle dolu bir sözleşme imzalatıp ondan sonra "Gereğini yapın" diyerek sahaya 22 futbolcu çıkarırsanız mutlaka bir-iki maddeyi sakatlarlar!
Bu maddelerin hepsinin hakkını verecek kadar kötü oynayamazlar.
Bu açıdan Beşiktaşlı ve Manisalı oyuncuları kutluyorum. Çünkü son 20 dakika hariç bu kadar kötüydüler. Boşa kaçan yok, çalım atan hak getire, kodunsa bul kaleye şut atanı!
İnsanın inanası gelmiyor, yaklaşık 65 dakika tek pozisyon yok. Bırakın pozisyonu kaleye atılan ve üç direk arasını bulan şut yok. Tek kelimeyle körlerle sağırlar birbirini ağırlar muhabbeti. Guti gibi bir yıldız, maç boyu iki doğru pas yapamadı. Bu kadar kötü bir Guti hiç izlememiştim.
Son derece güçsüzdü. Antrenman eksikliği varmış, olabilir o zaman oynatmazsın. Necip ne güne duruyor!?