Türkülerin sevilen sesi Şükriye Tutkun, yetiştirme yurdunu ve yaşadığı o günleri, “Orası kurtlar sofrasıydı” diyerek hatırlıyor. Yetiştirme yurtlarındaki çalışan eğitimcilerin bu görevi ‘sürgün’ olarak gördüklerine dikkat çeken Şükriye Tutkun, “Bu tür görevlerde vazifelendirilecek kişilerin sabırlı ve özel eğitimden geçmiş kişiler olması gerekiyor. Dayak olayı ise yeni bir mesele değil. Hep vardı, sanırım da uzun yıllarda daha olacak. Aynı durumdayken, ben de dayak yedim. Ama ardından da düşünüyordum. ‘Kime gücüm yeter. Ben kimi dövebilirim’ diye. Gücü yeten, gücü yetene. Açıkçası bir kurtlar sofrası. Yaşamak, ayaklarınız üzerinde durabilmeniz için senden küçüğü ya da güçsüzü döveceksiniz” dedi. Sadece kötü örneklerin değil, vicdanlı ve ciddi emek veren kişiler olduğunu belirten Tutkun, “Gönül ister ki bu tür vakalar olmasın. Fakat, maalesef önüne geçilemiyor. Ben bu konuya dikkat çekmek için Yağmur Zamanı’nda dahi rol almayı kabul ettim” diye konuştu. Eğitimli personel sayısı artmadıkça bu tür problemlerin devam edeceğine üzülerek dikkat çeken Şükriye Tutkun, asıl meselenin eğitimli işgücüne dayandığını söyledi.
tercüman
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:48