Gündem
  • 11.8.2003 14:56

TAHA AKYOL HAKKINDAKİ SUÇLAMAYA KÖŞESİNDEN CEVAP VERDİ

ANKARA/Milliyet Gazetesi yazarı Taha Akyol, bölücübaşını övdüğü iddialarına köşesinden cevap verdi.Akyol, "Emin Çölaşan keskin sirke gibi... Bölücülükle mücadele ettiğini sanıyor, bölücü propagandaya alet oluyor! Öyle bir PKK resmi çiziyor ki, hükümetlerin, aydınların ve medyanın büyük bölümü PKK'yı destekliyor! PKK'nın vermeye çalıştığı imajdır bu." dedi İŞTE TAHA AKYOL'UN YAZISI; EMİN Çölaşan keskin sirke gibi... Bölücülükle mücadele ettiğini sanıyor, bölücü propagandaya alet oluyor! Öyle bir PKK resmi çiziyor ki, hükümetlerin, aydınların ve medyanın büyük bölümü PKK'yı destekliyor! PKK'nın vermeye çalıştığı imajdır bu. Yine PKK propagandası yapan bir yazı yazdı: ''Eski Ülkücü bir köşe yazarı'', bir ay kadar önce ''DEHAP'ın üst düzey yöneticileriyle'' görüşmüş, ''Öcalan'a saygılarını'' iletmiş, hatta Türkiye, Irak ve İran'ın bölgelerini içine alan bir Kürdistan'ın konuşulabileceğini söylemiş! Çölaşan bu bilgileri ''yurtdışından'' aldığını yazıyor. Belli, ''yurtdışı''ndan birileri onu kullanmış! DEHAP'ın yöneticileriyle kesinlikle görüşmedim. Bir ay önce Apo'nun iki avukatı ziyaretime geldi, genel af istiyorlardı. Ben şunu söyledim: - Sırf asker karşı diye değil. Asıl millet karşı olduğu için, hiçbir demokratik hükümet teröristlere genel af çıkaramaz. Hele Apo hapiste sıkıldığı için yeniden terörü başlatırsa, hem kendi aleyhine olur, hem AB sürecini tersine çevirir, bunu siz de istemezsiniz.'' *** KONUŞMAMDA elbette mesajlar verdim. Kürt milliyetçisinin şoven ve ayrılıkçı olduğunu, bunun Türkiye'nin gerçeklerine uymadığını anlattım. İsmail Beşikçi'nin fanatik olduğunu söyledim. ''Türk sömürgeciliği'' falan gibi şoven tezleri eleştiren Kürt aydını Tarık Ziya Ekinci'nin kitabından bölümler okudum. Rahmetli Orhan Kotan'ın ''Türkler ve Kürtler öyle iç içe geçtiler ki, artık Kürdistan kavramı marjinal Kürt örgütlerinin bir sloganından ibarettir'' anlamındaki cümlelerini aktardım ve şunu söyledim: - Şimdi madem barıştan bahsediyorsunuz, önce bu şovenizme sizler karşı çıkın. Üniter devlet ve ülke bütünlüğüne uygun düşmeyen bir çözüm olamaz. Bunu sizler anlatmalısınız. Türkiye'de demokrasinin geliştiğini, 6. uyum paketiyle artık ayrılıkçı fikirlerin serbestçe söyleneceğini söyledim: - Şovenlerin Güneydoğu'dan 'Kuzey Kürdistan' diye bahseden Pan Kürdist fikirlerini de konuşacağız. Ama Türkiye'de entegrasyon o kadar güçlü ki, büyük Kürt çoğunluğu bile buna itibar etmeyecek. Bakın DEHAP Kürtlerin bile çoğunun oyunu alamıyor, çünkü şoven bir parti! *** KONUŞMAMIZDA Apo'nun iki cilt halinde yayımlanmış savunmalarının ilk cildini okuduğumu söyledim. Anlaşılabilir bir heyecanla nasıl bulduğumu sordular. Şunu söyledim: - Müvekkilinizdir, kusura bakmayın, kafası karışık. Bizim 1930'lardaki tarih kongrelerine nazire yapar gibi, Mitannilerin Kürt olduğunu, bütün medeniyetlerin Mezopotamya ve Kürtlerden çıktığını falan söylüyor. Kafası karışık. Kürt kimliğinin inkar edilip bastırılmasının tarihi bir olay olduğunu, geleceğe bakmamız gerektiğini anlattım. Çözümü üniter devlet ve mülki bütünlük içinde demokraside aramamız gerektiğini söyledim. Konuşmamızın başında, gerekli bir unsur görürsem, konuşmamızı telefonla MİT Başkanı Şenkal Atasagun'a ve hükümete anlatacağımı, köşemde yazacağımı söyledim. Çölaşan bunu ''AKP'ye anlatırım dedi'' diye yazmış! Kayda şayan bir şey görmediğim için, anlatmadım ve yazmadım. Çünkü söyledikleri basına yansıyan Apo'nun talepleri idi. Avukatlar ''Apo'nun selamı var'' dediler, cevap vermedim. Avukatlara samimiyetle çok kibar ve sıcak davrandım. Silahın bırakılmasından, çözümün etnik milliyetçilikte değil, üniter devlet ve kültürel çoğunlukta olduğunun benimsenmesinden Türkiye kazanır. Bu aşamaya ilerlemek için her vatansevere düşen görev, meseleye kışkırtmalarla değil, bilgiyle ve anlayarak yaklaşmaktır. Bu bir idrak ve seviye meselesidir. Taha Akyol Milliyet Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:29

İLGİLİ HABERLER