TERCÜMAN YAZARINDAN İNTERNET SİTELERİNE AĞIR ELEŞTİRİ...
NUH GÖNÜLTAŞ/ D.B. TERCÜMAN
COPY-PAST GAZETECİLİĞİ VEYA İNTERNET HABERCİLİĞİ…
İnternet haberciliği öyle hızlı gelişiyor ki, bir haberin veya verinin internette yayınlanabilmesi televizyonlarda yayınlanmasından daha hızlı olabliliyor. Tabii bu hız ve hızlı davranmak lüzumu haberciliğin temel prensiplerinin göz ardı edilmesine de yol açmıyor değil.
Türkiye’de son zamanlarda internet haberciliği alabildiğine yayıldı. Bu yaygınlık elbette güzel, ama bu durum her önüne gelenin internet sitesi açıp habercilik gibi ciddi bir işi sıradan tarzda yapmaya başlaması gibi bir kirliliği de beraberinde getiriyor. Ve internet sitelerinin bir kısmı bilerek ya da bilmeyerek bu enformasyon kirliliğinde başı çekiyor.
İnternet haber sitelerinin pek azının arkasında kurumsal bir destek bulunuyor. Arkasında kurumsal destek bulunmayan çoğunluğun nitelikli olarak Anadolu Ajansı dışında hiç bir haber kaynağı bulunmuyor. Bunlar Anadolu Ajansı’nın bir tür klonu haline geliyorlar Doğal olarak onlar da farklı ve çeşitli haberler için, bilgisayar diliyle ifade edecek olursak copy-past (kopyala-yapıştır) yaparak varlıklarını sürdürmeye çalışıyor. Tabii ki böyle bir habercilik çabasının ne bunu yürütenler ne de okuyucular için fazla bir getirisi yok. Çünkü internetten haber okuyanlar genellikle eğitim düzeyi yüksek kişilerden oluşuyor ve kısa sürede sitenin arkasında kurumsal bir destek bulunup bulunmadığını, haberlerinin copy-past olup olmadığını anlayıveriyor. Anlayınca da diğer ve daha nitelikli site ancak bir tık ötede oluyor.
Ve hemen hemen hiç bir haber sitesi, -tabii ki arkasında kurumsal destek olmayan ve haberciliğin ilkelerine azami saygı gösteren siteleri kastetmiyorum ki onlar azınlıkta- habercilik ilkelerine uymuyor. Çoğunlukla copy-past yaptıkları için haber kaynağından control etme, haberin toplumda meydana getirebileceği psiko-sosyal durumları düşünme, ülke menfaatlerini gözetme gibi mesleğin temel ilkelerine hiç uyulmuyor. Bu durum onları zaman zaman son derece zor duruma düşürebiliyor. Mesela Hürriyet gazetesinde yayınlanan ve ABD’li ünlü gazeteci Bob Woodward’ın son kitabında Milli İstihbarat Teşkilatı ile ilgili yer alan bir bölümü hemen hemen bütün haber siteleri copy-past yapıp manşetlerine taşıdılar. Çoğu haberi Hürriyet’ten aldığını bile bildirmedi. Habere göre CIA ajanları Saddam’I devirme planları yaparken, onlara refakat eden MİT ajanları porno film seyrediyormuş. Sonra ne oldu, hem CIA, hem MİT bu haberi yalanladı. Hatta MİT Hürriyet’in “kullanıldığını” dahi ifade etti. Peki haberi kullanan bütün internet siteleri o habere yapılan açıklamayı yayınladılar mı?
Bu durum kaba tabirle “haber araklama”nın siteleri düşürdüğü zor durumu göstermekle kalmıyor, internet haber sitelerinin bir çoğunda “fikri takip” denilen en temel meslek kuralının da hiç işlemediğini gösteriyor.
Haberi kayağından control etme yok, ülke menfaatlerini gözetmek yok, toplumda yol açabileceği gelişmeleri dikkate almak yok, en önemlisi fikr-i takip yok, yasal sorumluluk yok. Peki ne var? Sadece haberi yaymak var! İnternet haber sitelerinin bir çoğu bu anlamda dedikoducu mahalle kadınlarının çağdaş versiyonu olmaktan öte bir işleve sahip değil ne yazık ki.
İnternet haber medyası için güya “Alternatif medya” deniliyor. Teknik imkanların internet haberciliğine sunduğu televizyonla dahi rekabet edebilme yeteneği internet habercilerinin çoğunun yeteneksizlikleri ile ters orantılı olarak gelişiyor. Teknik fevkalade ama içerik boş. Bir haberi bir dakika içinde internet ile yayabilme imkanını sunan teknoloji ne yazık ki o teknolojiyi kullanan insanların mesleki yeteneklerini o derece gelişmesine yardımcı olmuyor. Gazetelerinde sansüre uğrayan gazetecilerin önayak olup kurduğu internet haber sitelerinin çoğunune beceriksizliklerini ilan edip ekranlarını karartmaları ya da sitelerini mesleğin temel ilkelerine uygun şekilde işletmeleri gerekiyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:07