Dünya
  • 24.4.2007 10:20

TİMES "DÜNYA KOMÜNİZMDEN YELTSİN SAYESİNDE KURTULDU"

İngiliz basınında bugün, Boris Yeltsin'in ölümünün ardından yaşanan kahraman mı, kötü adam mı? tartışmaları, Bağdat'ta mezhep çatışmalarının önüne geçmek için inşa edilen duvar, İngiltere'de sekiz dev şirketin iklim değişimini durdurmak için el ele vermesi başlıkları öne çıktı.
BBC'nin Türkçe internet sitesi "http://www.bbc.co.uk/turkish/" adresinde yer alan basın özetlerine göre, Rusya'da kalp krizinden ölen eski lider Boris Yeltsin'in ardından çıkan haberlerin kimileri övgü, kimileri yergi dolu.
Haberi, "Komünizmi yenen adam" başlığıyla veren Independent yazarlarından Mary Dejevsky, Boris Yeltsin'i tarihe geçiren günü anlatmış.
"Tarihçilerin klasik sorusudur: Halkları kişiler mi, yoksa onlardan bağımsız güçler mi yönlendirir? O gün (benim gibi) Boris Yeltsin'i meclisin merdivenlerinden inip bir tankın tepesine tırmanırken ve Moskovalılardan oluşan küçük kalabalığa hitap ederken gören kimsenin, en ufak bir kuşkusu olamaz bu konuda. O pazartesi günü tanklar sabah trafiğiyle birlikte Moskova'ya yayılmış ve stratejik noktaları tutmuştu. Ben meclisin önündeydim. Birdenbire bir hareketlenme oldu: Ufak bir grup merdivenlerden
iniyordu. Ortasında Yeltsin vardı; iki yanındaki yardımcıları onu vazgeçirmeye çalışır görünüyordu.
Yavaşça, kararlı adımlarla tanklara yürüdü. Muhafızlarla birkaç kelime hoşbeş ettikten sonra, tankın tepesine çıktı. Elindeki kağıt parçasına bakarak okumaya başladı: 'Ben bu darbeyi tanımıyorum...' Dünya dikkatinin Yeltsin'in iktidardaki son yıllarına hakim olan sarhoş soytarılığa çevrilmesine izin verene kadar, Yeltsin'i tanımlayan imaj işte buydu. O olmasa Sovyet lidere düzenlenen darbe başarıya ulaşabilir, Sovyetler Birliği giderek daha baskıcı ve korku dolu bir Politbüro'nun yönetiminde düşe kalka
yoluna devam edebilirdi".
Muhafazakar Times Gazetesi'nin başlığı: "Yeltsin, komünizmi gömen adam". Gazete, dünyanın komünizmden kurtulduğu için Yeltsin'e borçlu olduğu görüşünde.
Guardian Gazetesi ise Boris Yeltsin'e karşı tavrını, daha ilk sayfasına koyduğu fotoğrafla ortaya koydu. Fotoğrafta, içkiden yüzü kızarmış, bakışları sabitlemiş bir Yeltsin, başında generallerin şapkalarına benzeyen, kaykılmış bir şapkayla görülüyor.
Gazetenin yorum sayfalarındaki başlıksa Yeltsin için: "Yapıcı değil yıkıcı" diyor.
"Yeltsin hiçbir zaman demokrat olmadı. O her zaman çabuk düşünebilen bir fırsatçıydı. Darbe günündeki gerçek başkaydı: Tank komutanları ne yapmaları gerektiği konusunda o kadar kararsızdı ki, kırmızı ışığı görünce hemen durdular.
Rusya'nın demokratik şafağıysa sadece 2 yıl sürdü: Yeni lider, Sovyet sistemini yıkmakta kullandığı meclise bu sefer kendi tanklarını yolladı. Bu kez liberal demokrasi adına kan döküldü.
Onun döneminde enflasyon yüzde 2 bin'e çıktı. Şok terapi diyorlardı, ama şok çok, terapi pek yoktu. Milyonlarca insanın birikimleri bir gecede yok olurken, başkana ve ailesine yakın olanlar müthiş servetler elde etti".
Guardian'daki yorumun devamında, Çeçenistan'a tankları ilk yollayanın da Boris Yeltsin olduğu anımsatıldı. Ayrıca Rusya'da bugün yükselen milliyetçilikten de Yeltsin dönemindeki ekonomik çöküş sorumlu tutuluyor.
"Sonuçta Boris Yeltsin Sovyet sistemini yıkmakta başarılı oldu; Rusya'ya demokrasiyi yerleştirmekte değil".

"DUVARDA FİLİSTİN KORKUSU"
İngiltere gazetelerinde dünden beri geniş yer ayrılan bir konu, Irak'ın başkentinde inşa edilen duvar. Pek çok gazete, duvar inşaatının durup durmayacağı konusunda gelen çelişkili açıklamalara dikkat çekti.
Independent'ın deneyimli Irak muhabiri Patrick Cockburn'se dün Ademiye semtinde 2 bin kadar Sünni'nin duvara karşı yürüyüş yaptığını anlatıyor. Bir Ademiyeli, İsrail'in Filistin'deki duvarıyla karşılaştırma yapıp "Bizi Filistinlilere çevirecekler. Bunu kabul edemeyiz" demiş. Independent'a göre Sünniler'in en büyük korkusu, duvarlarla çevrilen semtlerinin giriş-çıkışına Şii asker ve polislerin yerleştirilmesi.
Irak'taki adam kaçırma olaylarının ciddi bir bölümünden, içişleri bakanlığına sızan Şii milisler sorumlu tutuluyor. Guardian Gazetesi ise duvarların tüm dünyada yaygınlaştığını duyurdu. Gazeteye göre, Berlin Duvarı'nın yıkılışından sonra birkaç yıl süreyle yaşanan "Duvarların devri geçti" hissi, yerini korku dolu toplumların desteklediği yeni fiziksel bariyer projelerine bıraktı.
Gazete, bunlara örnek olarak İsrail'in duvarlarını, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) göçü engellemek için Umman sınırına, Suudi hükümetinin terör kaygısıyla Yemen sınırına yaptığı barikatları, Amerika'nın Meksika sınırına hem göç hem terör endişesiyle çektiği seti, İtalya'nın Padua kentinde Kuzey Afrikalıların mahallesi etrafına çekilen duvarı, başka ülkelerde Çingeneler için düşünülen duvarları gösteriyor.
Guardian, ayrıca "Biz bu duvarı geçici olarak yapıyoruz" diyenlere de inanılmamasını isteyerek bir örnek veriyor:
"Belfast'ta silahlar susalı yıllar oldu ama 'barış duvarları' hala yerli yerinde".
Times Gazetesi de okurlarına İngiltere'nin önde gelen şirketlerinin başlattığı yeşil kampanyayı duyurdu. Buna göre her biri kendi alanlarında dev olan 8 şirket, karbon salınımını azaltıp iklim değişimini yavaşlatmak için neler yapacaklarını açıkladı. Habere göre Marks and Spencer, giysilerin yakasına dikilen etiketleri değiştirip, bunların çok daha düşük sıcaklıklarda da yıkanabileceğini hatırlatacak.
Kablolu yayın şirketi Sky, alıcı cihazları kullanılmadıkları zaman otomatikman kapatan yeni bir yazılımı müşterilerine bedava dağıtacak.
Süpermarket zinciri Tesco, çok az enerji tüketen ama pahalı olan ampülleri yarı fiyatına satacak.
Telefon şirketi O2 bedava telefon kampanyalar ı görünce hında yeni telefon istemeyenlere, aylık ödemelerde indirim önerecek.
Barclays Bankası da, karının yarısını iklim değişimiyle mücadele projelerine bağışlayacağı yeni bir kart çıkaracak.
Çevre için pek iyi olmayan bir haberse, Financial Times'ın sayfalarında. Gazeteye göre Çin bugün açıklaması beklenen iklim değişimiyle mücadele planını bilinmeyen bir tarihe erteledi.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na (UAEA) göre Çin'in karbon üretimi bu yıl ya da gelecek yıl dünya birincisi ABD'yi geçecek. Ülkenin Tibet'teki buzullardan tarım yapılan geniş ovalara, Yangtze gibi dev nehirlerin havzasından deniz kıyısındaki önemli kentlere kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan coğrafyası, uzmanlara göre küresel ısınmadan müthiş zarar görecek. Ama bir yandan da hızlı bir ekonomik büyüme hamlesi yapan Çin, bu gelişime ket vurmamak için, karbon üretimini kısıtlama konusunda kendisine
kesin hedefler belirlemiş değil.
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 19:50

İLGİLİ HABERLER