Ekonomi
  • 6.4.2004 12:50

TOBB BAŞKANI: RUMLARIN HAYIR DEMESİ BELKİ BİZİM İÇİN HAYIRLI OLUR

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 4. Annan Planı'na Rumların (Hayır) demesi halinde KKTC'nin uluslararası arenada devlet olarak tanınması ve uygulanan ambargonun kalkmasının söz konusu olabileceğini belirterek, ''belki de bizim için bu daha hayırlı bir sonuç olur'' dedi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Türkiye Milli Komitesi'nin Odalar Birliği'nin sponsorluğunda Ankara Hilton Otel'de düzenlediği Milletlerarası Tahkim Semineri'ne katılarak bir konuşma yaptı. Hisarcıklıoğlu, uluslararası alanda tahkimin, anlaşmazlıkları konunun uzmanı hakem veya hakemlerce en çok altı ay gibi kısa bir sürede çözmesinin ve aldığı kararların mahkeme kararı gibi geçerli olması nedeniyle giderek yaygınlaşan bir müessese haline geldiğini bildirdi. Konuşmasının ardından toplantıdan ayrılışı sırasında gazetecilerin Kıbrıs ile ilgili sorularını yanıtlayan Hisarcıklıoğlu, Kıbrıs sorunu ile ilgili yürütülen görüşmelerde artık son aşamaya gelindiğini bildirdi. Ancak bu konuda Türkiye ile Avrupa Birliği'nin (AB) yapması gerekenler bulunduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, bunlardan ilkinin adada uzun süreli bir barışın sağlanabilmesi için yapılacak anlaşmanın AB'nin birincil hukuku içinde olması gerektiğini kaydetti. Birincil hukuk içinde olmayan bir anlaşmanın ileride mahkemeler kararıyla AB müktesebatı çerçevesinde bozulmasının söz konusu olabileceğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, bunun da bütün topluma çok pahalıya mal olabileceğini vurguladı. Hisarcıklıoğlu, şöyle dedi: ''Bence ikinci önemli nokta Kıbrıs'ın bugüne kadar Kopenhag siyasi kriterlerinin içinde olmadığı her halükarda söylense de hepimizin bildiği gibi masanın arkasında veya kapalı kapıların arkasında Kıbrıs sorununun AB ile müzakere tarihi alınmasında önemli rol oynayacağı ifade ediliyordu. Fakat gördüğümüz kadarıyla Aralık sonunda müzakere tarihinin alınmasıyla ilgili bir bağlantı yok. Türkiye'nin bunu alıyor olması lazım. Yani Kıbrıs'taki yapılan anlaşmanın AB birincil hukuku içinde olması, ikincisi de müzakere tarihinin Aralık sonunda verileceğinin kesin olarak ifade edilmesi. Bir başka şey de bu arada yapmamız gereken muhakkak AB perspektifinde kalmamız lazım. Tam üyelik perspektifinde. Bugüne kadar maalesef üzüntü ile seyrediyorum kamuoyunda herkes tarafından (müzakere tarihine başlayalım da nasıl olsa tam üyelik için 10-15 yıl bekleriz) deniliyor. Bugün baktığımız zaman AB'de müzakere tarihi en uzun süren ülke İspanya olmuş 8 yıl. Bizim bu perspektifi alıyor olmamız lazım. Yani en azından İspanya'yı düşünürsek 8 yıllık bir perspektifte alıyor olmamız lazım. Bunlar için geç değil. Ancak Annan Planı'nın içindeki şartların değişmesi için artık imkan yok. Ama onun haricindeki bu üç madde bence işin esas ana noktası bunlar. Bunlara dikkat etmemiz lazım.'' ''BİZİM İÇİN DAHA HAYIRLI SONUÇ OLUR'' Bir gazetecinin Annan Planı'na Rumların (Hayır), Türklerin (Evet) demesi halinde ne olacağını sorması üzerine de Hisarcıklıoğlu, ''Bu senaryoların hangisi olursa olsun mutlaka herkes kendi yerini bulacaktır. Rumlar (Hayır) derse bu seferde KKTC'nin ambargosunun kalması ve uluslararası arenada da devlet olarak tanınması söz konusu olabilir. Belki de bizim için bu daha hayırlı bir sonuç olur'' dedi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:58

İLGİLİ HABERLER