Çanakkale'deki Truva Antik Kenti'nde bulunan tahta atı yapan marangoz Ahmet Karadeniz, 1974 yılında yapımını bitirdiği atı, 6 ay keserle yontarak ortaya çıkardığını söyledi.
Karadeniz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleğe 10 yaşında başladığını, halen Çanakkale'de bulunan marangoz atölyesinde çalışmalarına devam ettiğini belirterek, o dönemde Truva Atı'nın yapım işini ihale yoluyla aldığını belirtti.
Atın yapımı için açılan ilk ihaleyi alan kişilerin işe hiç başlamadığını, ikinci ihaleyi alanların atın sadece dört ayağını yaparak bıraktığını ifade eden Karadeniz, ''Son olarak açılan ihaleye ben girdim. Yapım işini pazarlık usulü yaptık. O dönemde böyle teknoloji yoktu. Kaz Dağları'ndan getirilen çam ağaçlarını biçtikten sonra, yanımda çalışan iki arkadaşımla 6 ay keserle yontarak, atın iskeletini bitirdik'' dedi.
Yapım aşamasında kendisine bir proje verilmediğini anlatan Karadeniz, şöyle konuştu:
''Elimizde kabataslak bir çizim vardı. Plan ve proje yoktu. Şartlar çok kötüydü. Truva Antik Kenti'ne gelip gitmek zor oluyordu. O dönemde benim bir motosikletim vardı. Onunla gidip gelirdim. Bu durumda, tamamen kendi becerimle atın yapımını bitirdim. Yaklaşık 25 metreküp ağaç kullandık. İskeletini tamamladıktan sonra, kaplamasını yapmak için 120 bin lira talep ettim, ancak bu parayı çok buldular. Ben de geri kalan işlemleri yapmadım. Sonradan dış kaplamasını 240 bin liraya bir başkasına yaptırdılar. Hatta atın yapımında kullandığım testere ve diğer malzemeleri hatıra olarak saklıyorum.''
''TROY FİLMİNDEKİ ATIN ÇANAKKALE'YE GETİRİLMESİ GEREKSİZ''
Troy filminde kullanılan tahta atın Çanakkale'ye getirilmesinin gereksiz olduğunu belirten Karadeniz, ''Filmde kullanılan at pek bir şeye benzemiyor. Truva'daki atla hiç bir benzerliği yok. Getirilmesi için harcanan paralar, büyük paralar olacaktır. Bizim pek çok sanatkarımız ondan daha iyisi yapabilirdi'' diye konuştu.
Karadeniz, atın yapımını bitirdikten sonra ziyaret için Truva Antik Kenti'ne gittiğinde kendisinden para istendiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
''Yıllar önce Edirne'den Çanakkale'ye misafirlerim geldi. Misafirlerimi hem Truva Antik Kenti'ni ziyaret etmeleri hem de yaptığım eseri görmeleri için Truva'ya götürdüm. Kapıdaki görevliler, beni tanımadılar ve benden giriş ücreti istediler. Ben de atı yapan kişi olarak kendimi tanıttım. Sonra benden ücret almaktan vazgeçtiler. Ama park ücreti ödemekten kurtulamadık.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:31
