TÜRBANLI KADINI DÖVMEYE KALKTILAR!.

Cumartesİ akşamı İstanbul’da Yeditepe Üniversitesi kampusunda Sadettin Kaynak’ı anma töreni vardı.

Törende Kaynak’ın Sultanahmet Camii’nde imamlık yapmasından hafızlığına birçok yönü anlatıldı. Kaynak’ın modern giyimli, Müslümanlık’ta şekilciliğe takılmayan yanına dikkat çekilip, Mustafa Kemal Atatürk’ün kendisine, "Hafız Sadettin’e" imzalı bir de Kuran hediye ettiği vurgulandı. Kaynak’ı anlatan film, Atatürk’ün hediye ettiği Kuran görüntüsüyle tamamlanınca salondan müthiş bir alkış koptu. Ardından Yeditepe Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bedrettin Dalan kürsüye çıktı: "Hafız Sadettin Kaynak’ın öyküsünü hep birlikte izledik. Kıyafetlerini gördük. Ne kadar modern olduğuna dikkat ettiniz mi? Sadettin Kaynak, şekilciliği değil, dini yücelten bir hafızdı. Atatürk’ün hafızıydı o." Dalan, sözlerini Anayasa’da türbanla ilgili değişiklik çalışmalarına dikkat çekerek tamamladı: "Bir Sadettin Kaynak dönemine bakın, bir de bugün TBMM eliyle, hükümet eliyle toplumun itilmek istendiği noktaya dikkat edin."

Dalan, sözlerini bitirir bitirmez arka sıralardan bir türbanlı kadın, "Cevap hakkı doğdu" diyerek kürsüye doğru yöneldi. Salondakiler bunun üzerine türbanlı kadına müthiş bir tepki gösterdi, üzerine yürümeye kalkışanlar oldu. Kadın hemen güvenlik çemberine alındı, salon yatıştırıldı. Yeditepe Üniversitesi’nde yaşanan bu olayı bana töreni izleyen bir işadamı anlattı.

İşadamı anlatırken çok endişeliydi: "Türban olayı yüzünden toplumda gerginlik tırmanmaya başladı. Sadettin Kaynak’ı anma töreninde gördüklerim ve yaşadıklarım da bunun bir örneğiydi. Aslında solundaki türbanlı kadın sayısı ’cevap hakkı doğdu’ diyen de dahil iki-üçü geçmiyordu. Geçmişte Türkiye sol-sağ kavgasından çok çekti, çok zaman kaybetti."

İşadamına göre, "türban bölücülüğü" 12 Eylül darbesi öncesinde yaşanan sağ-sol çekişmesine oranla çok daha tehlikeliydi: "Sağ-sol çekişmesi ve kavgasında ortada siyasi ideolojiler vardı. Türbanda ise işin içine din giriyor. ’Türbansız kadına saldırırsam cennete giderim’ diye düşünecek çok insan var toplumumuzda. Bu gerginliği daha fazla tırmandırmamak gerekiyor."VAHAP MUNYAR